Popülist AfD’den ‘kitle partisi’ olma yolunda ‘İslam hamlesi’

Geçtiğimiz hafta sonunda yaptığı tüzük kongresiyle göç, İslam ve Avrupa karşıtı programını pekiştiren Almanya İçin Alternatif (AfD) adlı parti, seçmen potansiyelini arttırmaya yönelik yeni bir adım geldi.

Geçtiğimiz hafta sonunda yaptığı tüzük kongresiyle göç, İslam ve Avrupa karşıtı programını pekiştiren Almanya İçin Alternatif (AfD) adlı parti, seçmen potansiyelini arttırmaya yönelik yeni bir adım geldi. Parti eş sözcüsünün bir camiye yaptığı ziyaret, ‘kitle partisi’ olma yolunda önemli bir taktik olarak değerlendiriliyor.

Son aylarda aldığı oylarla Başbakan Angela Merkel’in partisi Hristiyan Birlik Partisi (CDU) ve kardeş partisi CSU’yu yüzde 40’lardan yüzde 30’lar seviyesine gerileten AfD’nin ‘İslam hamlesi’ dikkat çekiyor. Dün Spiegel Online’da duyurulan bir haberde, ‘İslam Almanya’ya ait değildir’ sloganını seçen parti eş sözcüsü Jörg Meuthen’in bir camiyi ziyaret ettiği duyuruldu.

KİLİSELERLE EŞİT STATÜDEKİ CEMAATİN CAMİSİNİ ZİYARET ETTİ

Meuthen’in ziyaret ettiği caminin ülkenin güneybatısındaki Weil der Stadt kentinde Hindistanlı Müslümanların üyesi olduğu Ahmediye Cemaati (AMJ) adlı kuruluşa bağlı olduğu bildiriliyor. AMJ, Almanya’nın Hessen ve Hamburg eyaletlerinde ilk kez kamusal alanda Müslüman kuruluş olarak kabul edilmiş ve Kiliseler ile aynı düzeyde tanınma hakkına ulaşmıştı. Bu cemaat, Almanya’da Kiliselere tanınan üyelerinden maaşlarından vergi kesintisi yoluyla para alma hakkının yanı sıra okullarda İslam dersi vermeye hak kazanmıştı.

Pazar günü sonlanan kongrenin ardından partinin sağ-popülist politikaları kısmen törpülenirken, partinin aşırı sağcı imajdan kurtulmak için böylesi bir ziyareti gerçekleştirdiği tahmin ediliyor. Spiegel Online’e konuşan Jörg Meuthen, ‘diyaloğun önemli’ olduğunu ve daha başka İslami cemaatlerle kontakt halinde olduğunu söyledi.

AfD’nin Ahmediye Cemaati gibi Almanya’da kamusal alanda tanınan ve ‘ılımlı’ olarak nitelendirilen İslami cemaati ziyaretiyle ülkede yerleşik olan ve uyum sağlamış Müslümanları da çekmek istediği anlaşılıyor. Bunun yanı sıra en önemli hedefin ise, aşırı-sağ ve popülist söylemler nedeniyle partinin marjinalize olmasını önlemek ve Alman seçmeni daha fazla kendisine çekmek olduğu tahmin ediliyor.

ÜÇ SEÇMENİNDEN BİRİSİ GÖÇMEN KÖKENLİ İDDİASI

Mevcut durumda Başbakan Angela Merkel ve iktidar partilerini en çok endişelendiren parti olan ve ‘kitle partisi’ olma iddiasında olan AfD’nin sanıldığı üzere sadece aşırı-sağcı, ülkenin sorunlarına yönelik endişeli bir seçmen kitlesinin olmadığı da anlaşılıyor.

Geçtiğimiz haftalarda yapılan anketlerde AfD seçmeninin önemli bir kısmının orta ve üst gelir düzeyinde olduğu, daha çok CDU-CSU, Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve hatta birçok eyalette Sol Parti’den (Die Linke) seçmeninden oy aldığı ortaya çıkmıştı.

Anketlerden en ilginci ise 13 Mart’taki eyalet seçimleri sırasında Freiburg kentinde yapılmıştı. Sandık çıkışı anketlerine katılan ve AfD’ye oy verenlerin yüzde 34’ünün bizzat veya ebeveynlerinin göçmen kökenli odluğu sonucu çıkmıştı.

YENİ GÖÇMENLERE KARŞI ESKİLERİNİ ÇEKMEYE OYNUYOR

Son sosyal rapora göre her 5 kişiden birinin göçmen veya ebeveynlerinden en azından birisinin yabancı olduğu Almanya’da AfD gibi bir partinin ‘kitle partisi’ olmak ve 2017 seçimlerinde oy oranını arttırması için göçmen kökenli oylara da ihtiyacı olacak.

AfD’nin ‘ılımlı Müslümanlara’ karşı olmadığını göstererek, daha çok ‘yeni gelen göçmenlere’ karşı olduğu imajını vermek istediği anlaşılıyor. Bu durumda uzun yıllardır Almanya’da yaşayan ve yeni göç dalgalarıyla ülke ekonomisinin kötüye gideceğine inanan göçmen kökenli seçmenlerin çekilmesi planlanıyor olabilir.

2013 yılında kurulan partinin oy oranları daha çok göç ve İslam karşıtı söylemleri sayesinde Sachsen-Anhalt eyaletinde yüzde 25’e kadar yükselmişti. Genel seçim anketleri de, yüzde 10-15 oy aralığındaki AfD’nin CDU ve SPD’den sonra üçüncü parti olmak için Yeşillerle yarıştığını gösteriyor.