KCK: Ramazan’da dayanışmamızı yükseltelim

KCK, Ramazan ayı vesilesiyle yaptığı açıklamada, dayanışmayı büyütme çağrısında bulunarak, "Erdoğan-AKP idaresi Kürdistan'da siyasetten ne meşru ne de yasaldır. Dinen de varlığı haramdır" dedi.

KCK Halklar ve İnançlar Komitesi, Ramazan ayının başlaması vesilesiyle bugün yazılı açıklamada bulundu.

"Bu yıl orucun Müslümanlar içinde her türlü ayrıştırıcı dil ve ameli azaltmaya, birlik ve dayanışmayı artırmaya vesile olmasını diliyoruz.

Ortadoğu coğrafyasındakiler başta olmak üzere İslam ülkelerinin tümünde büyük sorunlar yaşanmaktadır. Milyonlarca Müslüman bu ramazanda da büyük zorluklar altında oruç tutacaktır. Bu yıl orucun ders çıkarılması gereken bu acı gidişatı sonlandıracak tefekkürle dolu geçmesini diliyoruz. Bu hayırlı zaman diliminde herkesin daha büyük iyiliklerde bulunmasını temenni ediyoruz. Orucun dua ve dilemesinin halklar arası birlik ve kardeşliği daha da güçlendirmesi, başta Ortadoğu'da olmak üzere yeryüzünün değişik alanlarında yaşanan sorunların hal yoluna girmesine vesile olmasını niyaz ediyoruz.

'TÜM MÜSLÜMANLAR MİLLİYETÇİLİĞE VE MEZHEPÇİLİĞE KARŞI ÇIKMALI'

Ramazan Müslüman coğrafyalarında savaşların sürdüğü çok sayıda insan kaybı ve mağduriyetin yaşandığı bir ortamda başladı. Müslümanların yaşadığı sorunların başlıca müsebbibi, Hz. Peygamber'in Medine vesikasını bir yönetim rehberi olarak almak yerine sultanlık rejimini esas alanlardır. Bu oruç ayı vesilesiyle bir kez daha belirtmek istiyoruz k, İslam coğrafyasındaki sorunlar Müslüman halkların birbirlerine olan husumetlerinden, İslam coğrafyasının fakirliğinden kaynaklanmıyor. Yaşananların başlıca sorumlusu etnik farklılıklarımızı milliyetçilikle, dini yaşayıştaki farklılıklarımızı da mezhepçilikle düşmanlaştıran devlet yöneticileridir. Bu fitne sahipleri Ortadoğu'da dini değerleri kullanarak şimdiye kadar olanlarından daha büyük felaketler çıkarma uğraşı içindedir. Böyle bir felaketin yaşanmaması için tüm Müslümanları milliyetçiliğe ve mezhepçiliğe karşı durmaya çağırıyoruz. Tüm Müslüman halkları İslam'ın da temsil ettiği demokratik değerler etrafında saf tutmaya ve çıkarları için her türlü insanlık değerini kirletmekten çekinmeyenlere karşı daha güçlü tavır almaya çağırıyoruz. Bu yıl orucun İslam aleminde böylesi tutumları geliştirecek, demokratik mücadeleyi yükseltilecek duygu ve düşüncelere daha fazla zemin olmasını diliyoruz.

'AKP'NİN VARLIĞI HARAMDIR!'

Ekseriyeti Müslüman olan Kürt halkı kendisine Müslüman diyen devletlerin zulmü altında diğer Müslüman halklardan daha ağır baskılara maruz kalmaktadır. Bakur'da İslami argümanlar kullanan faşist soykırımcı Erdoğan-AKP devletinin inkâr, imha ve gasp siyaseti, Başur’da ve Rojava’da kendisine İslam devleti adını takmış DAİŞ adlı çetenin vahşi katliamları, Doğu'da da İran İslam Cumhuriyeti'nin idam ve baskıları güncelde Kürtlerin maruz kaldığı soykırım uygulamalarıdır.

Türk devleti kuruluşundan bu yana Kürtleri yok saymakta, maddi ve manevi değerlerini sömürmekte, soykırım uygulamaktadır. Erdoğan-AKP idaresindeki TC bu talana Kürt halkının büyük bedel ve emekler vererek ortaya çıkardığı siyasi temsil iradesine kayyumlar yoluyla el koymayı da eklemiştir. 16 Nisan referandumunda Kürt halkı Erdoğan-AKP devletinin inkâr, imha ve gasp rejimini tanımadığını ortaya koymuştur. Erdoğan-AKP idaresi Kürdistan'da siyasetten ne meşru ne de yasaldır. Dinen de varlığı haramdır. Bu haram fırkası şerrini gizlemek için her zamandan daha çok gösteriş içine girmiştir.

Erdoğan ve AKP için ibadetler kesinlikle gösteriş içindir. Bunlar bu yıl sahur ve iftar yemeklerini tam bir gösterişe dönüştürmeye hazırlanmıştır. Bunlar iman edenlerden değil, münafık tayfasındandırlar. İman edenler Müslüman bir halka zulüm uygulamaz, zorla değerlerine el koymaz, halk olarak kimliklerini inkâr etmez. Bunlar Kürdistan'da zorla el koydukları belediye ve diğer kurumlar yoluyla halklarımızdan çaldıklarının ve gasp ettiklerinden az bir kısmını hayır adı altında halka dağıtmayı düşünmektedirler. İnancımıza göre AKP'nin özellikle Kürdistan'da 'Ramazan'da hayır' adı altında dağıtmayı düşündüğü her şeyi haramdır. Bunların sofralarına yaklaşmamanın, dağıttıklarından almamanın gerçek İslami tavır olacağına inanıyoruz. Çünkü hayır dağıtma adı altında yapacakları şeyle, tıpkı kara paralarını aklamak gibi hırsızlıklarını temize çıkarmak istiyorlar. Müslüman Kürdistanlıların harama batmış AKP ve onunla aynı safta yer alanlara karşı Ebuzer’e Gifari’nin Muaviye’ye karşı aldığı tutumun bir benzerini göstereceğine inanıyoruz.

'DAYANIŞMA YÜKSELTİLMELİ'

Ahlak ve vicdan sahibi her Müslüman gibi Kürt alim ve seydaları da İslam adını, onun kutsal kitabını, Hz. Peygamber'in hadislerini, kötülüklerine örtü yapan, Müslümanların kutsallarını Müslümanları kandırmak ve katletmek için kullananlara karşı daha güçlü mücadele edeceklerine inanıyoruz. Bu inançla Kürdistanlı alim ve seydalarımızı zalimleri teşhir, hak ve adaleti örgütleme mücadelesine her zamandan daha büyük katılmaya davet ediyoruz. Bu oruç ayının en doğru ve ahlaki tutumunun bu olacağına inanıyoruz. Kürdistanlılar bu oruçta dayanışmalarını daha da yükseltmelidir. Fitre ve zekatlarını ihtiyaç duyan akrabalarına, yine ihtiyaç duyan Kürdistanlılara ulaştıracak kurumlarına vermeleri daha hayırlı olacaktır.

Bu temelde iyilik yapmaktan, doğru olmaktan vazgeçmeyen, güzelliği tanrısallığın nuru kabul ederek oruç tutan başta Kürdistanlı Müslümanlar olmak üzere tüm Müslümanların halkların ve inançların kardeşliği inşasına yönelmelerini bekliyor, oruçlarının daha büyük hayırlara vesile olmasını diliyoruz."