Covid-19 turizmi vurdu iklimi kurtardı

Salgın tehlikesi nedeniyle uluslararası turizm durma noktasına gelirken, kontrolsüz yoğun turizmin çevre ve iklime etkilerinin sıfırlandığı görülüyor.

Yeni tip korona virüsünün yol açtığı Covid-19 salgını nedeniyle uluslararası turizm de büyük oranda azaldı.

YÜZDE 80’E KADAR GERİLEYEBİLİR

Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine göre, mart ayından itibaren aşamalı olarak gerilemeye başlayan turizm rakamlarındaki düşüş devam ediyor. Mart ayındaki iptallerle birlikte yılın ilk çeyreğinde yüzde 22 gerileyen uluslararası turizm, sadece mart ayında yüzde 57 gerilemişti.

Nisan ayında daha büyük oranda gerilediği bilinen turizmde bu yıl toplamında geçen yıla oranla gerilemenin yüzde 58 ile yüzde 78 arasında olacağı tahmin ediliyor. Turistik seyahatlerin uluslararası alandaki sınır kapatmaların kaldırılma takvimlerine göre değişebileceği belirtiliyor. Sınırların Temmuz’da açılması halinde 2019’a oranla düşüşün yüzde 58, Eylül’de olması halinde yüzde 70 ve Aralık ayında açılmaları durumunda ise yüzde 78 olacağı öngörülüyor.

ON MİLYARLARCA DOLARLIK CİRO KAYBI

Yine UNWTO verilerine göre sadece bu yılki ekonomik kaybın yüz milyarlarca doları bulacağı tahmin ediliyor. Zira sektörün sadece bu yılın ilk üç ayındaki kaybı 80 milyar dolara ulaşmış durumda.

Yıl toplamında ise bu yüz milyarlarca dolarlık daha büyük kayıplar demek. Bu da sadece bu yıl içinde 5 milyona kadar kişinin işini kaybetmesi anlamına geliyor.

ÇEVRE VE İKLİM KAZANIYOR

Her ne kadar milyonlarca işe mal olacağı bilinse de turizm sektörünün başta daha kısa mesafeli seyahatler olmak üzere belirli bir sürede kendisini önemli oranda toparlaması mümkün.

Ancak tüm bunlar olurken hem tarihi ve doğal güzellikler hem de yoğun uçak ve gemi seferlerinden salınan karbondioksit nedeniyle artan küresel ısınmadan kaynaklı zarar gören iklim kazançlı çıkacaklar.

Fransa’da Youtube üzerinden yayın yapan ‘Datatagueule’ adlı kanalın derlediği verilere göre, küresel ısınmaya yol açan sera etkili gazların başında gelen karbondioksit (CO2) salınımlarında uçak ve gemi seferlerinin payı yüzde 8’i buluyor. Uluslararası turizmin dünya ekonomisindeki toplam payı ise sadece yüzde 3,2 ile 5 trilyon dolar civarında. Yani mali olarak kazandırdığından ziyade dünyaya verdiği zarardaki payı 2,5 kat daha fazla. Ayrıca uluslararası turizmin azalması demek tümüyle kaybedeceği ve herkesin işsiz kalacağı anlamına da gelmiyor.

Öte yandan küresel ısınmanın önümüzdeki on yıllarda yol açacağı iklimsel felaketler nedeniyle dünyanın kaybı her yıl trilyonlarca doları aşacak. Yaşanacak bir dünya kalmadığında ziyaret edilecek alanlar da zaten yok olmuş olacak.

Ayrıca birçok tarihi ve doğal turistik alan yoğun turist akını nedeniyle ciddi oranda zarar görüyor. İtalya’nın Venedik şehrinde on yıllar sonra ilk kez turist akınının durması sayesinde suların bulanıklığına son verilirken, geçtiğimiz yıllarda belediye tarafından turizmi sınırlandırma için girişimler Covid-19 sayesinde başarılı olabildi.

ÇÖZÜM DAHA KISA MESAFELİ SEYAHATLER

Aslında dünyanın bir ucundan diğerine sadece ‘adından ötürü’ seyahat ederek plajlarında yüzmenin anlamını çözmek güç. Kültür turizminin elbette önemi büyük ancak bu gerçekte geçtiğimiz yıl 1,5 milyara ulaşan turizm içinde payının çok az olduğu biliniyor. 

Yine birçok kişi binlerce kilometre ötede anlamlandıramadığı seyahatlerle küresel ısınmaya katkıda bulunurken, belki de sadece onlarca veya yüzlerce kilometre yakınındaki benzeri yerlerde ömür boyu haberdar olamayabiliyor. Ayrıca kimi kişiler yılda birkaç kez seyahatler yaparken, ömrü boyunca ülkesinden hiç dışarı çıkamayanlar çoğunluğu oluşturuyor. Yani aslında yapılan tüm masraflar, kirletilen iklim ve doğa küçük bir azınlığı ‘daha fazla mutlu edebilmek’ için.

İklimsel değişikliklere yol açan küresel ısınmanın azaltılması ve ‘yoğun turizm’ nedeniyle tarihi ve doğal alanların zarar görmesinin önlenmesi için ‘yerel turizmin’ tercih edilmesi de bir seçenek elbette.