Ehmê: Sessiz kalanlar soykırımın ortağı olur

Demokratik Özerk Yönetimi Sözcüsü Luqman Ehmê, “Türk devletinin yaptıklarına sessiz kalanlar da bu suça ortaklık ediyor” dedi.

“Kuzey ve Doğu Suriye’de etnik soykırım ve demografik değişim” forumuna siyasi partiler, insan hakları kurumları, Adalet Meclisi, MSD ve Demokratik Özerk Yönetim temsilcilerinden toplam 115 delege katıldı.

Foruma katılan Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Sözcüsü Luqman Ehmê, Türk devleti aracılığıyla bölgede yapılan etnik soykırım ile demografik değişime ilişkin ANF’ye konuştu.

'EFRÎN’DE SOYKIRIM DEVAM EDİYOR'

Luqman Ehmê, Neo-Osmanlı hayalleriyle kıvranan Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinde demografik değişim ve etnik soykırım gibi her türlü insanlık suçunu işlediğine işaret ederek, şunları söyledi:

“Türk devleti 2018 yılında Efrîn’e saldırılarak aralarında çocuk ve kadınların da olduğu yüzlerce sivili katletti. Saldırılar nedeniyle 500 bin sivil de evlerini terk ederek göç etmek zorunda kaldı.

Türk devleti sivillere ait yerleşim alanlarına çeteler ile ailelerini yerleştirdi. Bölgede yapılan toplumsal ve ekonomik soykırım halen sürüyor. Halka baskı uygulanarak göçertmeye çalışıyorlar. Sivillere ait zeytinliklere el konularak talan ediliyor."

'YÜZ BİNLERİ MAĞDUR ETTİLER'

Türk devletinin 9 Ekim 2019 tarihinde bir kez daha Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine dönük bir terör saldırısı başlattığını söyleyen Ehmê, şunları kaydetti: “Serêkaniyê ve Girê Spî bölgelerine dönük Türk işgal saldırıları nedeniyle onlarca sivil katledildi, 300 binden fazla sivil evlerini terk etti. Göç edenlerin arasında 80 bin çocuk bulunuyor. Türk işgal saldırıları nedeniyle yüz binlerce çocuk eğitimden mahrum kaldı.

Göçmenler çevre kentlerdeki okullara yerleştirildi. Bu nedenle 148 okulda eğitim durmuş durumda. Kış mevsiminde olduğumuzdan dolayı göçmenlerin durumu daha da zorlaştı. Göçmenler zorlu bir yaşam mücadelesi veriyor.

Türk devletine bağlı çeteler tarafından talan edilen evlerin görüntüleri ev sahiplerine gönderiliyor. Evlerine dönmek için bölgeye giden siviller de çeteler tarafından katledilerek görüntüleri ailelerine gönderiliyor. Türk devleti yaptığı bu vahşetlerle Osmanlı zulmünden kurtulan halkları da yok etmeyi hedefliyor."

'SİVİLLER KENDİ TOPRAKLARINA DÖNMELİ'

Demokratik Özerk Yönetimi Sözcüsü Luqman Ehmê, Türk devletinin işgal ettiği bölgelerde yaptığı etnik soykırım ve demografik değişim gibi uygulamaların uluslararası kanunlara göre savaş suçu olduğuna işaret ederek, şunları da ifade etti:

"Türk devletinin yaptığı bu insanlık suçlarına sessiz kalanlar bu suça ortaklık ediyor. Demokratik Özerk Yönetim olarak zaten Kuzey ve Doğu Suriyeli mültecilerin kendi topraklarına dönmelerini istiyoruz.

Göçmenler Türk devleti tarafından işgal edilen bölgelere değil de kendi topraklarına dönmelidir. Türk devleti demografik değişim ve etnik soykırım yapmak istiyor. Bu uluslararası yasalara göre kabul edilemez. Türk devletinin işlediği suçların belgeleri bulunuyor ve belgelenmeye devam ediyor. Bu belgeler insan hakları kurumlarına sunuluyor."