Efrîn Türk devletine kalamaz

TEV-DEM Üyesi Hesen Koçer, “Kararımız net ve kesindir; Efrîn’i özgürleştireceğiz. Efrîn, Türk devletine kalmayacaktır” dedi.

Efrîn halkının direnişinin, Efrîn’e dönmek için olduğunu belirten TEV-DEM Üyesi Hesen Koçer, şunun vurguladı: “Efrîn halkı, kendi konferansını yaptı ve Efrîn’i özgürleştirme kararını aldı. Bunun için çalışıyor ve mücadele ediyor. Kendisini bunun için örgütlemiştir.”

TEV-DEM Üyesi Hesen Koçer, Efrîn işgalinin yıl dönümü vesilesiyle Türk devletinin amacı, uluslararası güçlerin rolü, Efrîn halkının sürdürdüğü direnişin ikinci aşamasına ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Türk devletinin işgal saldırısının amacı neydi, uluslararası güçlerin tavrı belirleyici oldu mu?

Öncellikle şunun bilelim; Efrîn’i işgal saldırısı tek başına Türk devletinin değil, devletlerin saldırısıydı. Türk devleti tek başına zaten böyle bir saldırı gerçekleştiremezdi. Eğer Rusya hava sahasını açmasaydı, Amerika ve Avrupa sessiz kalmasaydı yapamazdı. NATO üyesi olmayı ve Rusya’nın çıkar politikasını değerlendirip 25 bin de çete elemanını öne sürerek saldırdı. Siyasi olarak tek başına altında kalkamayabileceği gibi ordusu da bu güçte değildi.

Efrîn’deki demokratik yapıyı ve istikrarı tasfiye etmek istediler. Demokratik bir yaşamın, istikrarın ve barışın olduğu yere saldırı oluyorsa insanlık kaybetmiştir. Türk devleti de bundan cesaret alarak saldırdı. Zaten Türk devletine göre; nerede bir Kürt varsa yok edilmeli. İlk gün 72 uçakla saldırdı Efrîn’e. Efrîn halkı büyük bir katliama maruz kaldı. Çok sayıda sivil, kadın, çocuk, yaşlı şehit düştü.

58 gün boyunca büyük bir direniş verildi. Efrîn halkı son ana kadar çıkmamakta diretiyordu. Çıkmaya mecbur eden neydi?

Efrîn halkı insanlığını, demokrasisini, varlığını, kültürünü ve ahlakını savundu. Büyük bir direniş sergiledi. Türk devleti yok etme planıyla gelmişti. Terörizme güç veren, destek veren Türk devleti, ‘ben terörizme karşı savaşıyorum’ adı altında tüm dünyaya yalan söyledi. Aslında bunun yalan olduğu biliniyordu. Ekonomik ve siyasi çıkarları nedeniyle uluslararası devletler ve güçler, Türk devletine karşı bir tavır geliştirmedi. Böylece Efrîn halkı, savaşçılarıyla yalnız kaldı. 58 gün boyunca çok büyük bir direniş sergilendi. 500’e yakın sivil şehit oldu. Çok sayıda savaşçı şehadete ulaştı. En son Efrîn’i boşaltma kararı alındı, çünkü dünya sessizdi ve Türk devleti de halkın üzerine yok etme saldırılarıyla geliyordu. Çok büyük bir katliamın önüne geçmek için böyle bir karar alındı. Geri çekilmenin tek nedeni halk katliamlarının yaşanmasının önüne geçmekti. Sadece Mahmudiye Mahallesi’nde tek bir saldırıda 35 sivil katledildi. Avrin Hastanesi vuruldu. Her taraf saldırı altındaydı.

Efrîn halkı direnişini bırakmadı. Şehba’da tekrar direnişinin ikinci aşamasında yer alacağını ortaya koydu.

Şehba da bir kaç yıl önce büyük bir savaş yaşamıştı ve ayrıca dar bir alan. Yüzbinlerce Efrînlinin bu alana akın etmesi zor olmadı mı, onca insan böyle bir alanda kendi yaşamlarını nasıl sürdürebiliyor?

Elbette halkın Şehba’ya gelmesi kendisiyle birlikte bazı zorlanmalar getirdi. Başta alan dardı, ikincisi ise uluslararası kurumlar yardım etmedi. Demokratik Özerk Yönetimi ve Kuzey Suriye halklarının yardımlarıyla Efrîn halkı kendi ihtiyaçlarını karşıladı. En önemlisi de Efrîn halkı, bir örgütlenme kültürüne sahiptir. Burada da kendini örgütledi; komün ve meclislerini kurdu.

Şehba halkı da Efrînlileri büyük bir sahiplenmeyle karşıladı. Şehba halk evlerini açtı, yine kampların kurulmasında Şehba yönetimi büyük destek sundu.

Efrîn halkı, Efrîn’in özgürleştirilmesi ve Efrîn’e dönme umudunu hiç yitirmedi. Bu anlamda Efrîn’i özgürleştirme güçlerini destekliyor. Yediden yetmişe herkesin bu direnişte yer alması gerektiğini söylüyor. Hatta Efrînli yaşlılar, ‘biz burada ölmek istemiyoruz, Efrîn’de ölmek istiyoruz’ diyor. Bu kadar Efrîn’e bağlılar.

Efrîn şimdi nasıl bir sistemle yönetiliyor?

Türk devleti, Efrîn’i zorbalıkla yönetmeye çalışıyor. Bir sistemleri yok. Katliam, hırsızlık, kaçırma ve talan üzerine bir sistemsizlik. Bunlar bir toplumu yönetemezler. Demografik yapıyı değiştirmeye, Türkçeyi halka zorla kabul ettirmeye çalışıyor. Efrîn’deki tarihi yerler yok edildi, bir çok okul ve yerin ismi değiştirildi.

Son zamanlarda Türk devletinin rejime yönelik bazı açıklamaları var, bu durumda çetelere yönelik nasıl bir palanı olabilir?

Çeteler, Türk devletinin Suriye’deki bazı alanları onlara teslim ettiğini sanıyor. Türk devletine destek verip Efrîn ve Suriye’nin diğer yerlerine saldıran çeteler pişman olacak, çünkü Türk devleti onları kandırıyor. Aslında radikal İslamcılığın, İhvani Müslim çizgisinin Ortadoğu’da bir şansı kalmadı. Onlar bunu iyi anlamalılar. Hepsinin sonu ölüm ya da tasfiyedir. Onları bir bez parçası gibi kullanıp atacaktır. Yapmaya başladı bile.

Efrîn halkının direnişi, Efrîn’e dönmek içindir. Efrîn halkı, kendi konferansını yaptı ve Efrîn’i özgürleştirme kararını aldı. Bunun için çalışıyor ve bunun için mücadele ediyor. Kendisini bunun için örgütlemiştir ve bizim kararımız da budur; biz Efrîn’i özgürleştireceğiz. Efrîn, Türk devletine kalmayacaktır.