Suriye hükümetinin Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, QSD ve Özerk Yönetim’i, Suriye’nin birliğine ve halkına düşmanlık etmekle suçladı.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dışilişkiler Dairesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Suriye’nin içinde bulunduğu durumdan ve bu durumu değiştirmekten kaçan, Suriye'nin bu duruma girmesine neden olan, Türk devleti ve çetelerinin suçlarını görmezden gelen, Suriye birliğini tehdit eden, şehirlerini Türkleştirenleri umursamayan zihniyet, Suriyelilerin ihtiyaçlarını karşılayan bir çözüme duyulan ihtiyacı reddetmekte ısrar ediyor" denildi.

'DURUMU DAHA KÖTÜYE GÖTÜRÜYORLAR'

Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Ne zaman Suriye rejiminden bir yetkili çıkıp açıklama yapsa, Kuzey ve Doğu Suriye’ye ilişkin inandırıcı olmayan, sorumluluktan uzak ve gerçeği inkâr eden bir dille konuşuyor. Bu dil, Suriye rejiminin bir kargaşa dünyasında yaşadığı gerçeğini ortaya koyuyor.  Konuyu değiştirme politikası izliyor ve birbiriyle hiçbir ilgisi olmayan gelişmelerle ilgileniyor.
Rejim yetkililerinin binlerce kurbandan, Suriye’nin birçok bölgesinin talan edilmesinden, feodal zihniyetin ve terörist gruplarının hareketliliğinin artmasından sonra ve Suriye’nin içinde bulunduğu ambargo ve yaptırımlar karşısında Suriyelilere hizmet edecek emekler sarf edeceği yerde çıkıp, ilgisiz konulara ilişkin bütün Suriyelilerin bildiği sahte konuşmalar yaptı. Durumu daha da kötüye doğru götürüyorlar. Gerçekler yıllar sonra rejimin rolü ve Suriyelilerin tek projede görüşmesini engelleme politikaları ile ortaya çıktı.

'DELİLLER VAR'

Bu tür konuşmalarla, Suriye rejiminin Suriye halkına yaptıklarını ve DAİŞ’ten kurtarılan bölgelerde yaratmaya çalıştığı karmaşıklığın üstünü örtmeye çalışıyorlar. Özerk Yönetim projesi ulusal bir projedir ve Suriye’nin birliğine asla zarar vermiyor. Muallim, konuşmalarıyla dikkatleri, rejimin gün yüzüne çıkan halkların birliğini yok etme çabalarından başka bir tarafa çekmeye çalışıyor. Suriye rejiminin Dêrazor’da yaşanan olaylarla bağlantısının olduğunu gösteren birçok kanıt, Özerk Yönetim’in yanında bulunmaktadır.

YAPILMASI GEREKENLER AÇIKLANDI

Özerk Yönetim’in bu konudaki kuralları sabittir. Doğal kaynakların Suriye halkının mülkü olduğuna inanıyor. DAİŞ doğal kaynakları çalıp Türk devletine sattığında, Suriye rejimi bunu hiçbir zaman kamuoyuna aktarmadı sormadı ve uluslararası mercilere şikâyet etmedi."
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dışilişkiler Dairesi, açıklamasının sonunda, "Velid Muallim’in açıklamaları gerçekten uzaktır" diyerek, şunları belirtti:
"Bu zihniyetle Suriye krizine çözüm bulmak mümkün değildir. Uluslararası platformlarda yapılan her konuşma Suriye halkına hizmet etmelidir. İşgalcilerin çıkarılması ve Suriye halkına karşı soykırım gerçekleştiren sorumluların yargılanması konuları gündeme getirilmelidir. Suriyeliler arası ulusal diyaloğu aktifleştirmek ve krizi 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı uyarınca çözmek için emek verilmeli, Suriye'ye zarar veren dili kullanmaktan kaçınmalıdır.”