'Önder Apo bize çok şey öğretti'

1990'lı yıllarda Kürt Halk Önderi Öcalan’ı ziyaret eden Dr. Abdulqani Şiwêş "Önder Apo ile 2 saatlik bir görüşmede bir hazineye kavuşmuş gibiydim. Mütevazi, halkın ve bölgenin acılarını bilen bir kişilik bize çok şey öğretti" dedi.

Dr. Abdulqani Şiwêş Hesekê kentinde yaşayan, Amudeli bir diş doktoru. Yaklaşık 25 yıldır Hesekê şehrine yerleşmiş olan Şiwêş, 1990'lı yıllarda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı ziyarete gidecek olan bir öğrenci grubunun arasında yer alır. Kimi sorunlardan kaynaklı gidemeyen Abdulqani Şiwêş ikinci bir fırsat bulduğunda ise zaman kaybetmeden Öcalan'ı ziyaret ediyor.

Ziyarette yaşananları ve sonrasında yaşadığı anıları anlatan Dr. Abdulqani görüşmeyi şu sözlerle dile getirdi: "1990 yılında Önder Apo 10 kişilik bir öğrenci grubuyla özellikle görüşmek istemişti. Bizler gitmek istedik ama kimi sorunlardan kaynaklı maalesef ki gidemedim. 1995 yılında PKK’nin kuruluş yıl dönümü olan 27 Kasım günü Başkanın yanına gittim.

Gittiğimiz zamanlar Rojava Kürdistanı'ndan, Suriye'den ve dışarıdan da 500’e yakın kişiyle gitmiştik. Geniş bir toplantıda partimizin kurulmadan önce ve kurulduğu dönemlerden, geçmiş dönemlerden bahsetti. Konuşmasında Bakur Kürdistanı'ndan tutun da Türkiye’ye, Ortadoğu’ya hatta dünyaya dair birçok şey söyledi."

YAŞANANLARDAN DERS ÇIKARMAMIŞ BİR HALK YOK OLMAYA MAHKUMDUR

O dönem Tansu Çiller'in Kürdistan'da başlattığı soykırım saldırılarının da konuşulduğunu kaydeden Dr. Abdulqani Şiwêş, "1994 yılından sonra Bakur Kürdistan’ında Tansu Çiller ve yanındakilerin eliyle 4 bine yakın köyümüz yakılıp yıkıldı. Faili meçhuller ki meçhul değil, Tansu Çiller gibi bir çete eliyle birçok yurtsever ve gazetecimiz kaybedilmiş ve katledilmişlerdi. Başkan o zamanlar bu konu üzerine bizimle çok konuştu. Önder Apo, devrimi genişletme tarzını, onlarca yıl önceki örgütlerin gidişatını, çıktıkları zaman nasıl yok olduklarını, neden ve nasıl yıkıldıklarını bizlere ve bütün konuklara anlattı.

Başkanın konuşması birçok şeyi kapsıyordu. İnsanın kendini ve tarihini nasıl tanıyacağı, ders çıkaracağı ve geçmişte yaşadıklarının üzerinde çok durdu. 2 saatlik bir toplantıdan sonra gelen halka soracakları bir şeyin olup olmadığını sordu. Çünkü bizlerin halkın arasına tekrar dönersek kafamızda soru işaretleri kalmaması için çabalıyor ve istiyordu ki bizler aracılığıyla halka doğru ve tam ulaşabilsin.

Birlikte gittiğimiz bir arkadaşımız vardı adı Hacı Hesan’dı şimdi vefat etmiş, o zamanlarda yaşça bizden büyüktü tabi. Sormak istediği soruyu yoldayken bizlerden sorumlu olan arkadaşa söyledi ve o da söyleyebilirsin demişti. O da Allah korusun size bir şey olursa kimse var mı sizin yerinize bu hareketi sürdürecek diye sordu. Başkan da, "Sizler şimdiye kadar kendinize gelmemişsiniz, anlamamışsınız, bir halk önderine yardım etmezse önder bugün var, yarın yok sonuçta o da bir insan eğer yeri doldurulmazsa o kadar kahramanlık ve fedailik gözünün önünde yaşanırken eğer bir ders çıkarmamışsa o zaman o halk yok olmaya mahkumdur" cevabını verdi" diye konuştu.

'2 SAATLİK GÖRÜŞMEDE HAZİNEYE KAVUŞMUŞ GİBİYDİM'

2 saatlik bu görüşmenin herkes için eğitim niteliğinde olduğunu ifade eden Dr. Abdulqani konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Çıkışta Başkan’ın beni onaylar nitelikteki işareti beni moral olarak çok etkilemişti. Bu kadar tartışma sonrasında ise hep beraber oturup yemek yedik. Eski önder dediğimiz ailesiyle tanınan kimi kesimler gibi kendini halktan üstün görür sanıyorduk. Çünkü Başur Kürdistanı'nın yöneticiliğini yapan kişilikler bizim evimize geldiğinde hem yemek yerken, hem oturup kalkarken halktan farklı ve üstün görme durumları oluyordu.

Önder Apo ile görüşmemizde hiç bu tarz bir yaklaşım görmedik ve gördük ki her şey bilgi, bilim ve fedakarlıktı. İnsanlarımız bu kadar yıl sömürge altında yaşarken, kendini nasıl halkı için feda eder ve kahraman olur çok iyi öğrendik. Bu görüşmede ben 7 yıl üniversite okumuş biri olarak, Önder Apo gibi bir kişilikle 2 saatlik bir görüşmede bir hazineye kavuşmuş gibiydim. Mütevazı, halkın ve bölgenin acılarını bilen bir kişilik bize çok şey öğretti. Çok tarih okumuş biri olarak diyebilirim ki böylesi bir kişilik tarihe ve mazlum bütün halklara mal olacak bir önemli bir şahsiyettir."