Türk ordusu yenilgiye mahkum

Halk Savunma Merkez Karargah Komutanlığı üyelerinden Amed Malazgirt, Zagros gerillasının Türk askerlerine yol vermeyeceğini belirterek, "Başarılı olacak olan biziz, Türk ordusu yenilgiye mahkumdur" dedi.

"Bir bakanları var. Nerede operasyon yapılıyorsa ziyaret adına başarısız askerlere moral verip yanlarında olduklarını göstermeye çalışıyor" diyerek Türk İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu işaret eden Halk Savunma Merkez Karargah Komutanlığı üyelerinden Amed Malazgirt, "Hangi operasyon alanına gidip hangi komutanla ilişki kuruyorsa o komutan öldürülüyor" deyip bazı örnekleri sıraladı: "Elîşêr Tepesi operasyonunda propagandası yapılan yüzbaşı, o tepede öldürüldü. Ertuş operasyonu sırasında Koordine Tepesi'ndeki röportaj veren yüzbaşı, röportajdan sadece bir gün sonra öldürüldü. Kato operasyonuna katılan komuta kademesinin propagandasını yapıp başarılı olduklarını söylediler, bu savaşı koordine eden komutanların hepsi öldürüldü. Çarçella'daki bahar operasyonunda, operasyonun koordinesi olan binbaşı ile bütün birliği öldürüldü."

"Biz bir kere yemin ettik; Kürt halkının intikamını alacağız. Kürt ve Kürdistanlılar için özgür Kürdistan'ı inşa edeceğiz" diyen Halk Savunma Merkez Karargah Komutanlığı üyelerinden Amed Malazgirt, Türk ordusunun 16 Haziran'da Medya Savunma Alanları'na bağlı Zap bölgesinde başlattığı işgal operasyonun sonuçları ve Zagros alanında yaşan savaşın boyutlarıyla ilgili sorularımızı yanıtladı.

Türk devlet yetkilileri, her konuşmalarında 'PKK‘yi bitirdik, bitirmek üzereyiz' nakaratından vazgeçmiyor. Bitmediniz mi, bitmek üzere misiniz?

Sömürgeci Türk devleti ve AKP hükümeti, yeniden savaşa başladıkları iki yıldır bitireceğini söylüyor. Onlar hep bitireceğiz, diyor; gerillanın da eylemleri günden güne artarak devam ediyor. Şunu unutmayalım; AKP hükümeti, 'PKK' adı altında en üst seviyede Kürt halkına karşı savaş yürütüyor. Zindanları doldurmuş, bütün savaş gücü ve teknik donanımını gerillaya karşı seferber etmiş. Bizi bitirmek mümkün değil. Bunun çok basit bir izahı var; bizi bitirmesi için Kürt halkını bitirmesi gerekiyor. kürt halkını da bitirmek imkansız.

Bize karşı 90'lı yıllarda savaşan Türk general ve siyasetçiler de aynı tarzda, aynı üslupla 'az kaldılar', 'bittiler', 'bitecekler', 'bu onların son eylemleridir' diyordu. Kamuoyunu böyle kandırıyorlardı. Şimdi AKP hükümeti de bu geleneği sürdürüyor.

Geçen kış kendilerinden çok emin konuştular. PKK’yi bahara kadar bitireceğiz, PKK baharı görmeyecek, dediler. Bir bakanları var. Nerede operasyon yapılıyorsa ziyaret adına başarısız askerlere moral verip yanlarında olduklarını göstermeye çalışıyor. Hangi operasyon alanına gidip hangi komutanla ilişki kuruyorsa o komutan öldürülüyor.

Bunu örneklendirebilir misiniz?

Bir kaç örnek vereyim;

* Elîşêr Tepesi operasyonunda propagandası yapılan yüzbaşı, o tepede öldürüldü.

* Ertuş operasyonu sırasında Koordine Tepesi'ndeki röportaj veren yüzbaşı, röportajdan sadece gün sonra öldürüldü.

* Kato operasyonuna katılan komuta kademesinin propagandasını yapıp başarılı olduklarını söylediler, bu savaşı koordine eden komutanların hepsi öldürüldü.

* Çarçella'daki bahar operasyonunda, operasyonun koordinesi olan binbaşı öldürüldü. Uçurumdan düşüp öldüğünü söylediler, ancak yalandı, çünkü bütün bir birlik tasfiye edildi. Üstelik sadece öldürülen binbaşı ve beraberinde bazı subaylar basına yansıtıldı.

Bize askeri açıdan mevcut tabloyu Zagroslardaki durumu biraz detaylandırarak tarif edebilir misiniz?

Türk ordusunun saldırılarına karşı savunmayı esas alıyoruz, eylemlerimizin boyutunu da adım adım büyütüyoruz. Kışın bazı eylemlerimiz oldu. Baharın başlangıcıyla beraber Kürdistan'ın genelinde eylemler başladı ve boyutlanarak sürdürülüyor. Yaz aylarına girdik, her gün gerillanın etkili eylemleri gerçekleşiyor.

Zagros alanında, iki yıldır bütün savaş enstrümanlarını ve güçlerini yığarak kendince bizi kırmayı düşünüyor. Operasyonların varlığı doğrudur, ancak başarılı değiller. Psikolojileri bozuktur, perişanlar. Arkadaşlarımız büyük oranda tekniklerini de işlevsiz bırakıyor. Elbette kayıplarımız da oluyor. Şemzînan'dan Gever'e, oradan Colemêrg ve Çelê'ye kadar her gün eylem yapılıyor.

Özellikle Ertuş alanında kesintisiz savaş yaşanıyor. Orada yerleştirilen askerlere güçlü darbeler vurulduğu için 15 günde bir güç transferi yapılıyor. Her eylemin ardından sağ kalanlar alınıyor.

Ayarlanmış senaryolarla imkanların çok olduğu yerleşik alanlara götürülen sunucuların yaptığı programlar doğruları yansıtmıyor.

9 Haziran'da bir hamle de başlattınız...

Şehîd Bedran Gundikremo ve Şehîd Nalin Muş Devrimci Hamlesi'nin bütün Zagroslarda Türk ordusuna karşı geliştirdiğimiz bir operasyondur. Küçük çaptan büyüğe kadar birçok alanda eylemler geliştirdik. Hamleyi Şemzînan, Gever, Çelê ve Colemêrg hattında eş zamanlı olarak başlattık. Başarılıdır. AKP'nin kıştan bu yana yaptığı propagandaları boşa çıkaran büyük bir cevap oldu. Baharı görmeyecek olan gerilla, baharla birlikte birçok eylem geliştirdi. Şemzînan'da (Şemdinli) 20 cenazenin üzerine gidip silah kaldırdı. Xapuşkê'deki pusu eylemiyle büyük darbe vurdu. Çelê'de nerede harekete geçtilerse orada darbe vurdu.

Hamlemizin her yerde yayılıp dalga dalga büyüdüğünü görünce karşı bir operasyon yaptı. Özellikle Ertuş, Koordine (güven tepe) ve Havan'a (gergi tepe) başlattı, çünkü arkadaşlarımız kıştan bu yana oralara yönelik sürekli eylemsellik içerisindeydi, çok sayıda asker öldürüldü. Askerler bu alanlarda duramayacak hale geldi. Örneğin bir Koordine eyleminde 56 arkadaş tanzim edildi, 5 koldan saldırı düzenlendi; tepenin yarısı düşürüldü, birçok düşman askeri öldürüldü. Arkadaşlarımız Skorsky düşürdü, kendilerine roketin isabet ettiğini, düştüğünü kabul ettiler. Daha sonra bizim tarafa düşmediğini fark edince ertesi sabah enkazın olduğu yere gittiler. Helikopterin kontrollü iniş yaptığını söylediler. Bu doğru değil, biz Skorsky'nin düşürülmesiyle hamlemizi başlattık.

Türk ordusu buna karşı nasıl bir harekat geliştirdi?

Bu darbelerden sonra 16 Haziran'da daha geniş kapsamlı bir operasyon başlattı. 3 km sınırı geçip Güney topraklarına girdi. Gijnê köyünden Bedewê köyüne kadar çok sayıda askerin katıldığı, yoğun savaş uçağı ve tekniğin kullanıldığı operasyonla Güney Kürdistan topraklarını işgal etmek istedi. Öngörüldüğü için arkadaşlarımız zaten hazırlıklıydı. Bu kıştan beri yapılan eylemlere karşı bir operasyon yapılacağı belliydi. Bir çok yerde geniş hazırlık yapılmıştı, hem yerleşme hem de sabotaj ve suikast eylemleri için.

Nasıl başladı, gerillanın ilk reaksiyon neydi?

Düşman savaş uçaklarıyla geceden yoğun olarak alanı vurup sabaha doğru Güney topraklarına geçti. Sabah harekete geçmeleriyle arkadaşlarımız bir çok yerde sabotaj, suikast eylemlerinin yanı sıra etkili gerilla tarzıyla operasyon gücünü vurdu. İlerlemeyi bir kenara bırakıp helikopterlerin onları indirdikleri yerde kendilerini korumaya çalıştılar. Nerede adım attılarsa orada darbelendiler. İlk iki gün bu operasyondan bahsedildi; bir çok kaybımızın olduğunu, büyük sonuç alacaklarını söylediler. Sonuç düşündükleri gibi olmayınca gündemden çıkardılar. Her gün arkadaşlarımız sızma yapıp üzerlerine gidiyor, suikast, sabotaj yöntemlerinin yanı sıra ağır silahla da vuruyordu. En son yine saldırmak isteyen bir özel birlik tamamıyla tasfiye edildi, kalanları da savaş uçaklarının desteğiyle Skorskylerle indirme yapıp götürdüler. Çelê'den bir konvoyla Van'a götürmek istenen birlik, artık kurtulduğunu düşünüyordu.

Kurtulamadılar mı?

Kurtulamadılar. Arkadaşlarımız, Colemêrg-Çelê yolunda takviye gelecek ya da çekilecek güce karşı pusudaydı. O konvoydaki gücün sorumlusu olan yüzbaşı ile 20 askeri öldürüldü.

Operasyon 24 gün sürdü, hiç mi kaybınız olmadı?

Elbette oldu. 24 gün süren operasyonda 6 arkadaşımız operasyonda, 7 arkadaşımız da genel Zap hava saldırılarında şehit düştü, yani toplamda 13 arkadaşımız şehit düştü. Bunların dışında kaybımız yoktur. Bu 13 arkadaşımızın şahadeti bizim için ağır oldu. Bütün arkadaşlarımız fedaice ve kahramanca sürece dahil oldu;

* Mervan arkadaş, Ertuş alanında geçen yıldan itibaren özellikle de geçtiğimiz bahar gece-gündüz eylemler içerisinde sürekli düşmana darbe vuruyor ve gücünü savaştırıyordu.

* Bager arkadaş gerçekleştirilen bütün Koordine eylemlerinde saldırı kolunda yerini alıyordu. Tepeye girdi bir çok asker öldürdü ve başarılı eylemler gerçekleştirdi. Bager arkadaş da bu son operasyonda hava saldırısında şehit düştü.

* Harun Çelê arkadaş özellikle Ertuş ve Koordine'de, en önde aktif rol oynayan ve kendini savunmayı bilen fedai bir arkadaştı. Hava saldırısında şehit düştü.

* Seher arkadaş gerçek anlamda fedai bir arkadaştı, çatışmada kendini korumayı ve düşmana en ağır darbeyi vurmayı bilen bir arkadaştı.

* Rojen arkadaş bu operasyon sürecinde şehit oldu.

* Şehit Hawar Başkale arkadaş kendi başına karakola gidip eylem yapmak istedi; fedaiydi, yolda düşmanın bir birliğiyle karşılaşıyor ve tek başına bu birliğe saldırıp çok sayıda asker de öldürdükten sonra şehit oluyor.

Bu arkadaşlarımızın hepsi kahramandılar; fedai bir ruhla tüm zorluklara rağmen bir adım bile geri atmadı, düşmanın bir adım ileri gelmesine izin vermedi. Bu kahraman arkadaşların direniş ruhu, Türk işgal ordusunun Zagroslarda hakimiyeti sağlamasına izin vermez. Yüzlerce böyle kahraman arkadaşımız, işgal operasyonlarına karşı hala direniyor. Dolayısıyla Türk ordusu bütün imkanlarını da seferber etse dahi Zagroslarda hakimiyet kuramaz, büyük darbeler almaktan kurtulamaz.

Türk ordusu neden geri çekildi, istediği ya da planladığı gibi yürümedi mi?

Bu operasyonun iki amacı vardı;

* Ertuş hatındaki eylemlerimizin önünü almak; Koordine, Havan ve Ertuş hattını sağlamlaştırmaktı.

* Güney'e girip yoğun hava saldırılarıyla gelerek stratejik yerleri tutmak; yapabilirse devam etmekti. Bununla da kendini başarılı gösterip kamuoyuna sadece Kuzey'de değil, inisiyatif kullanıp Güney'e de giriyoruz, demek istedi.

Hesapları tutmadı. Arkadaşlarımız iki yerden Gijnê sırtlarında iki etkili eylem yaptı, akşama doğru iki farklı eylem yaptı. Gece saat 22.00-23.00 arasında yoğun keşif, savaş uçağı ve Kobra desteğinde Skorskylerle geldiler. Biz ikinci bir operasyonun yapılacağını düşündük, sabaha doğru gördük ki bütün güçlerini çekmişler. Güçlerinin bir kısmını Koordine, bir kısmını da Ertuş ve Şehit Jihat hattında daha gerilerde konumlandırmışlar. Kanaatimce bu adımla başka hesaplar yapmaya mecburdurlar.

Neye mecburdurlar, ne bekliyorsunuz?

Önümüzdeki günlerde özellikle de sınır hattında savaş daha da şiddetlenecek. Düşman da 24 gün süren operasyonu değerlendirip yeni planlamalar yapacak. Verdikleri kayıpları göze alıp yeni bir adım da atabilir. Zagroslardaki savaş yaz ortalarında ya da son baharla birlikte daha da gürleşecek gibi görünüyor. Sadece operasyon yapılan bu alanlarda değil, diğer alanlarda da olacak. Şimdi de Govendê'nin Xapuşkê alanında bir operasyon başlatmış ve sınırı kapatmak istiyor. Arkadaşlarımız oradada çatışıyor. Bu operasyonun da başarılı olacağını sanmıyorum.

Sizin cevabınız nasıl olacak, yeni bir durum değerlendirmesi mi yapacaksınız?

İleriki günlerde bu operasyonel güçlere vuruş gücümüz daha da şiddetlenerek büyüyecek, buna paralel olarak savaşın da şiddeti artacak. Biz de durumu değerlendiriyoruz, operasyonlara cevabımız nasıl olacak, eylem tarzımız nasıl olacak, bunları tartışıyoruz. Biz bir gerilla gücüyüz; bir tepeyi korumak gerekiyorsa Türk devleti tüm imkanlarıyla da gelse orayı savunacağız, gerekmiyorsa da hiçbir yeri tutmayız. Gerekirse eylemlerimizi birer birer, üçer üçer gerekirse de 40 50 arkadaşla eylem tanzimi yapıp her yere yayacağız. Bunlar bizim gerilla tarz ve yöntemlerimizdir, gerektiğinde her yerde, gerekmediğinde de hiçbir yerde oluruz. Bu bizim genel gerilla perspektifimizdir. Amacımız düşmanı istediğimiz her yere çekip etkili vurmaktır. Türk ordusunun gerilla eylemlerinin önünü alabileceğini sanmıyorum.

Gerillalarımız nerede nasıl olursa olsun kesinlikle düşmanın zayıflığını görüp eylem yapacaktır. Örneğin dün akşam yine Gever'de özel harekatlara yönelik havaalanında eylem yapıldı. Yine Şapatan'da konvoy vuruldu. Zagros gerillası Türk askerlerine yol vermeyecektir, sınırda ya da Güney'e geçip rahatlıkla duramayacak, hareket edemeyecek. Riski, bedeli ne olursa olsun göze alıp bu sömürgeci işgalci orduya karşı en üst seviyede savaşacağız. Kürdistan dağlarında Türk ordusunu kırılma seviyesine getireceğiz. Başarılı olacak olan biziz, Türk ordusu yenilgiye mahkumdur.

Sözünü ettiğiniz Şehîd Bedran Gundikremo ve Şehîd Nalin Muş Devrimci Hamlesi hangi aşamadadır, devam mı edecek, bitecek mi?

Planladığımız gibi yürüdü ve şimdiye kadar da başarılıdır. Amacımız bu hamleyi sadece bir alanla sınırlı tutmak değil, boyutlandırarak bütün Zagroslara yaymaktı. Bu kapsamda Koordine eylemiyle başladı, Ertuş eylemiyle devam etti. Hamlemiz, küçük-büyük çaplı eylemlerle bütün Zagroslarda devam edecek. Duruma göre ikinci aşamaya da geçeceğiz.

Türk devletinin güvenlik yollarında, karakol yapımlarında çalışanlar var, bazen eylemlerin de hedefi oluyor. Onlara çağrınız var mı?

Düşman karakol yapımlarına yoğunluk vermiş, ihaleler üzerinden çalışmalar yürütüyor. Daha önceden de uyarmıştık, hiç bir Kürt ya da sivil işçi, bu güvenlik ihalelerine çalışmak için girmemeli, gitmemeli. Çünkü bu tip güvenlik ihaleleri gerillaların hedefidir.

Biz bir kere yemin ettik; Kürt halkının intikamını alacağız. Sivil insanlarımızı katlettiler. Şırnak, Cizre, Silopi, gözler önündedir. Amed'in sokaklarında 7'den 70’e silahsız savunmasız insanları katlettiler. Gever'de onlarca yurtseveri katlettiler. Biz de bu halkın çocukları olarak, halkımızın intikamını alacağız. Kürt ve Kürdistanlılar için özgür Kürdistan'ı inşa edeceğiz.