GÖRÜNTÜLÜ

Savda Cizre'deki devlet terörünü anlattı

Cizre’de, yakılıp yıkılan konutlarda bir milyar dolar zararın yaşandığını dile getiren Savda, Cizre’de yaşanan kıyımın ‘devlet terörü’ olduğunu söyledi.

Cizre’de ‘Huzur operasyonu’ adı altında harabeye dönüştürülen kentte, ‘TOKİ’ konutları yapılması planlanıyor. Kentte, yakılıp yıkılan konutlarda bir milyar dolar zararın yaşandığını dile getiren barış aktivisti ve gazeteci Halil Savda, Cizre’de yaşanan kıyımın ‘devlet terörü’ olduğunu söyledi.

Cizre’de devletin 80 gün boyunda tank, top ve obüs atışları ile harabeye dönüştürdüğü kentte, yüzlerce kişinin diri diri yakılmasının yankıları sürüyor. AKP hükümetinin, Cizre’yi ‘Çökertme Planı’ kapsamında ‘riskli bölge’ olarak belirlediği ortaya çıkıyor. ‘Huzur operasyonu’ adı altında harabeye dönüştürülen Cizre’de konutlarda yaşanan zararın bir milyar dolar olduğunu dile getiren barış aktivisti ve gazeteci Halil Savda, devletin ‘afet bölgesi’ projesiyle para kazanma arayışı içerisinde olduğunu kaydetti.

Cizre’nin Yafes, Cudi ve Nur mahallelerinde yıkım ve devletin ciddi bir yağması olduğunu vurgulayan Savda, “Travmatik boyutta acılar söz konusudur. Devlet bu acı, tahribat ile birlikte binin üzerinde kullanılamaz konut var. Devlet, insanların yarasını iyileştirmek yerine burayı ‘afet bölgesi’ ilan edip aslında mekanları da işgal etme arayışı içerisinde. Hatta belki direniş mahallelerin tümünü belki de karakol yapıp, güvenlik bölgesi yapma planları da var. Burada insanların zararlarını gidermek yerine devlet bundan kar etme, parasal kar devşirme içerisindedir. Burada yağmaladıkları 2 katlı konutları yıkacak, yerine 6 ya da 8 katlı konutlar inşa edecek ve insanları yüz metre karelik alanlara hapsetme çabası içerisindedir. Devletin böyle bir siyaseti var. Burada mühendis ve çeşitli sivil toplum örgütlerinden insanlar geldiler, GAP Belediyeler Birliği’nden burada çeşitli incelemelerde bulundu. Onların şu ana kadar tespitleri, Cizre’de mevcut yapıların yağmalanması bir milyar dolara yakın insanların zararı var. 3-4 aydır dükkanını açamayan insanların zararları hariç” diye konuştu.

Cizre’de devletin harabeye dönüştürdüğü konutların direnişçilere mal etmeye çalıştığını da söyleyen Savda, kentsel dönüşüm ile birlikte travma yaşayan halkın büyük bir desteğe de ihtiyacının olduğunu şu sözlerle ifade etti: “Dolayısıyla GAP Belediyeler Birliği bütçesinden böyle bir parayı buraya aktarma şansı da olduğunu düşünmüyorum. Devletin buraları afet bölgesi ilan ederek, insanların yaşam alanlarını işgal etmesinin önüne geçmek için alternatif projeler üretiyor. Yine devlet, hasar tespiti yaparken, insanların bir sürü zararını karşılamama siyasetini de güdüyor. Bunun da yaşanmaması için çeşitli raporlar tutuluyor. Devlet de, ‘Terörle mücadele’ kanunu kapsamında bu masrafları en asgari ölçüde tutmak istiyor. Devlet burada yapmak istediği, Cizre’de direnişçilerin tahribata yol açtığı gibi bir algı yaratma çabası içerisinde. Cizre’de yaşanan bir terör vardır! Ama yaşanan devlet terörüdür. Burada söz konusu yol açtığı devlet terörü olduğu için onların karşılaması gerekiyor. Dolayısıyla sivil toplum örgütleri bunlara karşı raporlar hazırlıyorlar, incelemeler yapıyorlar, zarar tespit çalışmasında ailelerle görüşüyorlar, bir yanı bu. İkinci bir yanı; yeniden inşa derken, sadece kentsel onarımdan bahsetmemek gerekir. Aynı zamanda ciddi bir travma da var. İnsanların mahremine girmişler, insanların yatak odalarında yatmışlar, Cizre’de çok kötü görüntüler var. Dolayısıyla bunun da onarılması gerekiyor.

Devlet, Cizre’de Kürtlüğü kriminalize etmeye çalışıyor. Cizre’de görünen fotoğraf da odur. Bunun da önüne geçmek için toplumun travmayı bir an önce atlatması için tüm kurumlar seferber olması gerekiyor.”