HPG: Halkların birlikteliğinin mayası oldular

HPG, Zap’ta şehit düşen Mahir Binevş ve Azad Serab için “Mücadeleleri ve şehadetleri ile Kürt ve Arap halkının derin kardeşlik bağlarının köprüsü ve birliktelik anlayışının mayası olup mücadele tarihimize adlarını yazdırdılar” ifadelerini kullandı.

HPG Basın İrtibat Merkezi’nin açıklamasında, “22 Haziran 2023 günü Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde gerçekleşen düşman saldırısında Nisêbîn halkımızın değerli evladı Mahir Binevş ve halkların özgür birlikteliğine olan inancı ile PKK saflarına katılan Arap halkımızın yiğit evladı Azad Serab yoldaşlarımız şehadete ulaştı” bilgisi verildi.

Her iki şehidin de direnişin en yoğun yaşandığı alanlarda yoldaşlarıyla birlikte savaştığı belirtilen açıklamada şu ifadeler kaydedildi:

“Mahir ve Azad yoldaşlarımız, soykırımcı Türk devletinin başta Kürt halkı olmak üzere tüm Ortadoğu halklarına zulümden başka verebileceği bir şeyinin olmadığının farkında ve buna karşı mücadele etmenin tarihin devrimci sorumluluğu olduğunun bilincindeydi. Bu bilinçle bir an bile tereddüt etmeden devrimcileşmeyi, direnişin en yoğun yaşandığı alanlarda olmayı ve yoldaşları ile aynı mevzilerde Apocu birer nefer olarak savaşmayı görev bildiler. Ancak bu şekilde hem yoldaşlık görevlerinin hem de mücadelemizin içinden geçtiği tarihi sürecin getirdiği sorumluluklara cevap olabileceklerini bilerek hareket ettiler. Rêber Apo’nun demokratik ulus anlayışına, halkların kardeşliğine ve PKK öncülüğünde Ortadoğu’da inşa edilen özgür yaşama aşkla bağlandılar. Özgürlük tutkusuyla büyük bir çaba ve cesaret örneği sergileyerek işgalciliğe karşı savaştılar. Mücadeleye katıldıkları an’dan şehadete ulaştıkları an’a kadar fedaice savaşan Mahir ve Azad yoldaşlarımız, son nefeslerine kadar da fedaice yürüyüşlerinden asla taviz vermediler.

Mahir ve Azad yoldaşlarımız, mücadeleleri ve şehadetleri ile Kürt ve Arap halkının derin kardeşlik bağlarının köprüsü ve birliktelik anlayışının mayası olup mücadele tarihimize adlarını yazdırdılar. Kürt  ve Arap halklarının bu yiğit evlatlarını saygıyla anıyor, anılarını halkların özgürlük bahçesinde daima yaşatacağımızın sözünü veriyor, başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kürt ve Arap halklarımıza başsağlığı diliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Mahir Binevş
Adı Soyadı: İdris Erkol
Doğum Yeri: İstanbul
Anne – Baba Adı: Yasemin – Süleyman
Şehadet Tarihi ve Yeri: 22 Haziran 2023 / Zap

Mahir Binevş – İdris Erkol

Kod Adı: Azad Serab
Adı Soyadı: Ali Demlexî
Doğum Yeri: Minbic
Anne – Baba Adı: Meryem – Ahmed
Şehadet Tarihi ve Yeri: 22 Haziran 2023 / Zap

Azad Serab – Ali Demlexî

NISÊBÎN DİRENİŞİNDE CESARETİYLE YOLDAŞLARINA GÜÇ VE MORAL KAYNAĞI OLDU

Mahir yoldaşımız, aslen Mêrdîn Nisêbînli yurtsever bir ailenin ferdi olarak İstanbul’da doğdu. Fakat daha sonra ailesinin tekrar Nisêbîn’e dönmesi ile burada büyüdü. Ailesinin kültürüne bağlı olması ve yurtsever bir gelenekten gelmesinden dolayı Mahir yoldaşımız da Kürtlük özüne bağlı bir şekilde yetişti. Bu vesileyle yaptığı bir değerlendirmede; “Yurtseverliği ve değerlerine bağlı yaşamayı Nisêbîn’de öğrendiğim için kendimi Nisêbîn’de doğmuş sayıyorum” diyerek dile getirdi. Nisêbîn halkımızın yurtseverliğinden, düşman saldırılarına karşı duruşundan derinden etkilenen Mahir yoldaşımız, bir Kürt genci olarak her zaman halkımızın bu duruşuna layık olmanın çabasında oldu. Kurdistan’da yaşayan her Kürt genci gibi partimiz PKK’yi yakından tanıma imkanı bulan Mahir yoldaşımız, yaşadığı yoğunlaşmalar ve şahit olduğu düşman gerçekliği karşısında yaptığı sorgulamalarla PKK’nin halkımız için hayati önemini bilince çıkardı. Halkımızın, Rêber Apo ve kutsal şehitlerimizin inkara karşı özgürlük için mücadele eden bir halk gerçekliği haline geldiğini bilen yoldaşımız, bu anlamda PKK ve Rêber Apo gerçekliğini anlamak için daha fazla yoğunlaşma içerisine girdi. 2012 yılında gelişen Rojava Özgürlük Devrimi ile heyecanlanan Mahir yoldaşımız, bu devrimin tüm Kurdistan’a yansımasının olacağını öngörerek daha fazla sahiplenme yoluna girdi. Rojava Özgürlük Devrimi’nden aldığı ilhamla yurtsever gençlik çalışmalarına dahil olan Mahir yoldaşımız, heyecanlı ve coşkulu katılımı ile Nisêbîn gençliğine uzun süre öncülük eden yoldaşlarımızdan oldu. Nisêbîn alanında geliştirilen Özyönetim Direnişi’nin hazırlık aşamalarında da yer alarak dönem görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştı. Apocu militanların düşmana karşı keskin duruşundan, yaşam sevincinden etkilenen Mahir yoldaşımız, bu direniş sürecinde tanıştığı yoldaşlarımızı örnek aldı. Özellikle Binevş (Filiz Yağız) ve Soro (Salih Kaplan) yoldaşımızın duruşundan etkilenen Mahir yoldaşımız, tüm devrimci yaşamı boyunca bu yoldaşlar şahsında şehit yoldaşlarımızın anısına bağlı kalmayı başardı. Düşmanın Nisêbîn’de gelişen Özyönetim Direnişi’ne saldırması ve burada halkımıza yönelik katliamlar geliştirmesi, Mahir yoldaşımızın da daha aktif bir katılım yapmasına neden oldu. Nisêbîn’i tanımasını avantaja çeviren yoldaşımız, burada düşmana karşı geliştirilen direnişte önemli bir rol oynadı. İşgalci Türk ordusunun sendrom yaşadığı Nisêbîn’de savaştaki cesareti ile tüm yoldaşlarına güç ve moral kaynağı oldu. Düşmanın yenilgiye uğratılıp devrimimizin yeni bir aşamaya geçeceğine tüm benliği ile inanan ve bu temelde mücadele eden Mahir yoldaşımız, en zorlu mücadele anlarında bile umut kaynağı olmayı başardı. Yaşanan savaş sürecinde askeri anlamda önemli tecrübeler kazanan Mahir yoldaşımız, mücadelesini daha da büyütme iddiası ile gerilla saflarına katılma kararı aldı.

KOMALÊN CIWAN ÇALIŞMALARINA DAHİL OLDU

Gerilla saflarına katıldıktan sonra aldığı eğitimlerle dağ ve gerilla yaşamına hemen uyum sağlayan Mahir yoldaşımız, daha önce yer aldığı yurtsever gençlik çalışmalarındaki tecrübeleri sayesinde tekrar Komalên Ciwan çalışmalarına dahil oldu. Kurdistan gençliğinin örgütlendirilmesi ve düşmana karşı halkımızın özsavunmasının güçlendirilmesi için yoğun bir çalışma temposu içinde olan Mahir yoldaşımız, birçok başarının elde edilmesinde emek sahibi oldu. Yaklaşık 4 yıl boyunca başarıyla yürüttüğü bu çalışmalardan dolayı yoldaşlarının saygısını kazandı. Daha önce birlikte çalışma yürüttüğü yoldaşlarının şehadete ulaşması kendisini etkilediyse de, şehadet gerçekliğine en doğru cevabın yoldaşlarımızın mücadelesini büyütmek olduğunun bilincinde oldu. Bu anlamda yoldaşlığa bağlılığın da önemli bir örneği olarak tüm yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazandı.

HEM YOLDAŞLARINI EĞİTTİ HEM DE TECRÜBELERİNİ DERİNLEŞTİRDİ

Sömürgeci Türk devletinin 2019 yılından itibaren Medya Savunma Alanları’na yönelik gerçekleştirdiği saldırılara karşı geliştirilen direnişin içinde yer almak isteyen Mahir yoldaşımız, askeri çalışmalara dahil olmak için öneride bulundu. Daha önce savaş tecrübesi olan, kendisini örgütsel ve ideolojik anlamda yetkinleştiren yoldaşımız, bu özellikleriyle direnişe daha fazla katkı sunabileceğine inandı. Amacına ulaşmak için ısrarcı olan yoldaşımız, sonunda başarılı oldu ve askeri çalışmalara dahil oldu. Kendisini yeni dönem gerilla taktiklerinde derinleştirmesi gerektiği kanaatine varan yoldaşımız, uzmanlık eğitimi aldı. Bu eğitimlerdeki başarısı sayesinde bir dönem de yoldaşlarını eğitme şansı yakalayan yoldaşımız, böylece hem yoldaşlarını eğitti hem de bilgi ve tecrübelerini daha da derinleştirme imkanı buldu. Aldığı eğitimler ve edindiği tecrübelerle devrimci yaşamında büyük etkisi olan ve şehadete ulaşan yoldaşlarının mücadelesini devralmayı amaçlayan Mahir yoldaşımız, üstlendiği sorumluluğun gereğini yerine getirmek için her zaman yoğunlaşma içinde oldu. Ulaştığı yoğunlaşmayı bir an önce düşman saldırılarının yoğun olduğu Metîna, Zap ve Avaşîn alanlarında pratikleştirmek isteyen Mahir yoldaşımız, bu amaçla Şehîd Delîl Batı Zap alanına geçti.

Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde bulunduğu süreç içinde sürekli düşmanı gözetleyen yoldaşımız, her fırsat bulduğunda düşmana karşı eylem yapmaktan geri durmadı. Sürekli eylem halinde olunarak düşman saldırılarının boşa çıkarılabileceğine inandı, bu amaçla sürekli yeni eylemler için yoğunlaşma içinde oldu. Yaşadığı yoğunlaşma düzeyini yaşamının her anına yansıtmayı başaran Mahir yoldaşımız, düşüncesi ve pratiği ile tutarlı bir Apocu militan oldu. Düşmana duyduğu öfkeyi her zaman eyleme dönüştürme kararlılığında olan yoldaşımız, bu yönlü çabaları ile yoldaşlarına örnek oldu. Şehitlerimizin anısına ancak onların mücadelesini büyüterek ve hayallerini gerçekleştirerek bağlı kalınacağının bilincinde olan Mahir yoldaşımız, sahip olduğu bu bilinç düzeyi ile başarılı bir pratiğin sahibi oldu. Şehadete ulaştığı an’a kadar direniş çizgisinden ve Apocu militan kişiliğinden taviz vermeden mücadele eden Mahir yoldaşımız başta Nisêbîn gençliği başta olmak üzere tüm Kurdistan gençliğinin örnek alacağı ve izinde yürüyeceği bir militan olarak halkımızın özgürlük tarihindeki onurlu yerini aldı.

EBÛ LEYLALARDAN ETKİLENDİ

Rêber Apo’nun “Demokratik Ulus” fikri ile gelişen Rojava Özgürlük Devrimi, bölgede yaşayan başta Arap halkı olmak üzere birçok farklı halkı ve inancı etkiledi. Ortadoğu halklarını tekrar Ortaçağ karanlığına sürüklemek isteyen gerici güçlere karşı geliştirdiği özgürlük savaşı ile bölge halklarına nefes olmayı başaran Rojava Özgürlük Devrimi, özgürlükten yana olan tüm halkların umut kaynağı oldu. Rêber Apo’nun fikirlerinden etkilenen bölgedeki halklar da her geçen gün daha fazla Rêber Apo’yu sahiplenerek kendi önderlikleri olarak kabul etmektedirler. Bunun için tüm mücadele süreçlerine dahil olan halklarımız, en değerli evlatlarını direniş saflarına göndererek Rêber Apo ve özgürlük mücadelemize olan bağlılığını ifade etmektedirler.

Azad yoldaşımız da Arap halkımızın bir ferdi olarak Minbic’de, yurtsever bir ailede doğdu. Ailesinden aldığı terbiye ve ahlakla büyüyen yoldaşımız, doğup büyüdüğü Minbic’in DAİŞ çeteleri tarafından işgal edilmesi ile karanlığa mahkum edilen binlerce insandan biri oldu. Çetelerin İslam adı altında gerici ideolojilerini topluma dayatarak, toplumu tam bir cendereye alması, bölgede yaşayan halkların tepkisine yol açtı. Bu nedenle başta Minbic halkı olmak üzere DAİŞ zulmü altında yaşayan tüm halklar, bir an önce özgürlüklerine kavuşacakları günü bekledi. Azad yoldaşımızın ailesi de bir an önce kentlerinin özgürleştirilmesi için beklenti içinde oldu. Şehîd Feysel Ebû Leyla ve Eylem Riha yoldaşlar öncülüğünde gelişen Minbic’ı özgürleştirme hamlesi, burada yaşayan halkların özgürlük umutlarının yeniden yeşermesini sağladı. 15 Ağustos 2016 günü şehir çetelerden tamamen temizlendikten sonra Minbic halkımız bunu bayram vesilesi yaparak kutladı. Bu süreçte henüz gençlik dönemlerine yeni giren Azad yoldaşımız, başta Şehîd Feysel Ebû Leyla olmak üzere direnişte şehadete ulaşan yoldaşlarımızdan etkilendi. Kürt ve diğer halklardan birçok savaşçının özgürlükleri için savaşarak şehadete ulaşması, halkların birliktelik ruhunun daha da güçlenmesini sağladı. Yaşadığı şehrin özgürleşmesinden sonra hem kendilerini özgürleştiren gücü daha fazla tanımaya ve anlamaya başlayan hem de bu gücün ilham kaynağı olan Rêber Apo gerçekliğini tanımaya başladı.

KARDEŞİ İLE BİRLİKTE KATILDI

Gerçekleşen Rojava Özgürlük Devrimi’nin halkların ortak devrimi olduğuna kanaat getiren Azad yoldaşımız ve kız kardeşi, devrim saflarında yer almaya başladı. Kardeşi ile birlikte aynı mevzilerde mücadele etmenin mutluluğunu yaşayan Azad yoldaşımız, her geçen gün kendisini askeri ve ideolojik anlamda geliştirdi. Daha önce okuma şansı bulamayan Azad yoldaşımız, gerçekleşen devrimle beraber okuma yazmayı öğrendi. Kendisini devrimci kültür ve sanat anlamında da geliştirme imkanı bulan yoldaşımız, Apocu yaşam ilkelerini de özümseyerek özgür bir birey olma yolunda emin adımlarla ilerledi. Fakat Rojava Devrimine yönelik saldırıların her geçen gün artması ve artık işgalci Türk devletinin bizzat devrim kazanımlarına yönelik saldırı başlatması, Azad yoldaşımızın askeri alana daha fazla yoğunlaşmasına neden oldu. Tüm Kuzey ve Doğu Suriye halklarının ortak kazanımı olan Rojava Özgürlük Devrimi’nin ancak direnişle korunabileceğine inanan yoldaşımız, askeri taktiklere daha fazla yoğunlaştı. Kendisini birçok askeri branşta geliştiren Azad yoldaşımız, yetkin bir savaşçı olmayı başardı. Rêber Apo felsefesine ve bu felsefenin önemli oranda hayat bulduğu Kurdistan dağlarına olan merakı, Azad yoldaşımızın dağ ve gerilla hakkında daha fazla yoğunlaşmasını sağladı. İşgalci Türk devletinin Girê Spî ve Serêkaniyê’ye yönelik saldırıları, buraları işgal etmesi ve halkımıza yönelik katliamlar gerçekleştirmesi, Azad yoldaşımızın kararlaşmasında etkili oldu. İşgalci Türk devletine karşı en etkili mücadele edebileceği yer olarak gördüğü Kurdistan dağlarına gelmeye ve gerilla saflarına katılmaya karar veren yoldaşımız, 2019 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.

KURDISTAN DOĞASINA HAYRANDI

Kurdistan dağlarının muhteşem doğası karşısında hayranlığını gizleyemeyen Azad yoldaşımız, sürekli daha önce neden gerilla saflarına katılmadığının pişmanlığını yaşadığını dile getirdi. Ancak hem aldığı eğitimlerle hem de yaşama olan aktif katılımı ile geç katılımını telafi edebilmek için yoğun bir çaba gösterdi. Aldığı eğitimlerle dağ yaşamına kısa sürede uyum sağlayan yoldaşımız, gerilla savaş taktiklerinde de yetkinleşti. Özellikle yeni dönem gerillacılığında derinleşmek için sürekli çaba ve yoğunlaşma içinde olan Azad yoldaşımız, ancak bu şekilde Türk devlet sömürgeciliğine karşı başarılı bir mücadele yürütebileceğini bilince çıkardı. Yine geldiği Kurdistan dağlarında hem kendi halkından hem de farklı birçok halktan gerillalarla karşılaşan Azad yoldaşımız, bir kez daha ne kadar isabetli bir karar aldığının farkına vardı. Rêber Apo’nun geliştirdiği “Demokratik Ulus” anlayışının Kurdistan’ın özgür dağlarında gerilla saflarındaki derin yoldaşlıkta hayat bulduğunu gören Azad yoldaşımız, Rêber Apo felsefesinde derinleşmek için ideolojik eğitimlere daha fazla ağırlık verdi. Birlikte mücadele ettiği Kürt yoldaşlarının dilini daha önce bilmesine rağmen bu konuda da kendisini geliştiren yoldaşımız akıcı ve düzgün Kürtçesi ile halkların kardeşliğine olan inancında ne kadar özlü olduğunu gösterdi.

HESAPSIZ, TEREDDÜTSÜZ KATILDI

Türk devletinin Ortadoğu’da yeni yaşamın adresi olan özgürlük hareketimize yönelik saldırılarını her geçen gün artırması ve düşmana karşı geliştirilen direnişte yoldaşlarımızın şehadete ulaşması, Azad yoldaşımız için intikam gerekçesi oldu. Apocu bir militan olarak mutlaka işgalci Türk devletinden hesap sorması gerektiğinin bilincinde olan Azad yoldaşımız, bunun için savaşın yoğun yaşandığı alanlara gitmek istedi ve bunda ısrarcı oldu. Bu temelde Batı Zap alanına geçen yoldaşımız, buradaki aktif katılımı ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir militan oldu. Hesapsız ve tereddütsüz katılımı ile fedailik tarzının sürdürücüsü olan Azad yoldaşımız, bu alanda düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde yer aldı. Bu eylemlerdeki cesareti ile yoldaşlarına güç ve destek olmayı başaran yoldaşımız, güçlü yoldaşlığı ile tüm yoldaşlarının yüreğinde yer almayı başardı. Gerillaya katılımından şehadete ulaştığı an’a kadar Rêber Apo felsefesine kopmaz bağlarla bağlı olan ve PKK’yi tüm Ortadoğu halklarının özgürlük mayası olarak kabul eden Azad yoldaşımız, her zaman mücadelemizde yaşayacak, anıları önümüzü aydınlatmaya devam edecektir.”