Engin: Hüseyin Çelebi’nin doludizgin, heyecan dolu ve akışkan bir kişiliği vardı

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Kasım Engin, Hüseyin Çelebi için, “Hüseyin arkadaş Almancayı çok iyi konuşuyordu ve ideolojik yönü o kadar güçlüydü ki Alman hakim ve savcılar bir çok sefer onun karşısında sessiz kalıyordu” dedi.

Adıyla sanatsal, edebi ve kültürel yarışmalar düzenlenen Hüseyin Çelebi’nin yaşamını yitirişinin yıl dönümüne ilişkin konuşan KCK Yürütme Konseyi Üyesi Kasım Engin, “Hüseyin arkadaş Almancayı çok iyi konuşuyordu ve ideolojik yönü o kadar güçlüydü ki Alman hakim ve savcılar birçok sefer onun karşısında sessiz kalıyordu” dedi.

Çelebi ile tanışmasını, PKK saflarına katılışını anlatan Engin, “Hüseyin Çelebi arkadaşın özgürlük hareketine açılan Düsseldorf davalarından tutsakken tanımıştım. Ardından zindandan bırakıldığında Kürdistan Komitesi’nde birlikte çalışmalarda yer aldık. Ancak ona dönük söyleyeceklerimi belirtmeden önce şunu söylemek istiyorum. Hüseyin arkadaşın 1964 doğumlu. Almanya’da dünyaya gelmiş. Yarı Kürt yarı Türk’tür. Hatırladığım kadarıyla 1984 yılında özgürlük saflarına 17-18 yaşlarındayken katılmıştır. Avrupa’da doğup büyüyen Kürdistanlı gençlerden en erken saflara katılanlardan biridir.

Hüseyin arkadaşın analiz, ikna ve etkileme gücü çok yüksekti. Kürdistan Yurtseverler Gençlik Birliği 1987’de kuruldu. Hüseyin arkadaş YXK’nin yönetiminde yer aldı. Hatırladığım kadarıyla Avrupa’daki kod adı Muzaffer’di. 1993’te Beka Vadisi’ne gittiğinde kod adı Sadun’du” dedi.

Avrupa’da tutuklanan PKK’nin ilk militanlarından olduğunu ve ideolojik birikimiyle Alman hakim ve savcıları bir çok kez onun karşısında sessiz kaldığını belirten Engin, şöyle devam etti: “NATO’nun talimatıyla Almanya devleti 1986-87 yıllarında PKK’nin birçok merkez komitesini tutukladı. Almanya’nın ilk tutsak ettiği arkadaşlardan biri de Hüseyin arkadaştı. Bu da Hüseyin arkadaşın niteliğini gösteriyordu. Hüseyin arkadaş Almancayı çok iyi konuşuyordu ve ideolojik yönü o kadar güçlüydü ki Alman hakim ve savcılar bir çok sefer onun karşısında sessiz kalıyordu.”

Çelebi’nin doludizgin ve heyecan dolu bir kişiliğinin olduğunu söyleyen Engin, “Hüseyin arkadaş daha sonra 1992’de ülkeye dönüp Önderlik sahasına geçiyor. 11 Ekim 1992’de Haftanin’e bağlı Kela Şabanike’de şehit düşüyor. Şehit düşmeden önce ağır yaralanıp KDP tarafından katlediliyor” dedi.

Avrupa’daki Kürdistanlı gençlere ve Kürdistan’da yaşayan gençlere ise Engin şu çağrıda bulundu: “Hüseyin arkadaşın yolundan sapmadan mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz. Bu temelde Kürdistan gençliğine özelde de Avrupa’da yaşayan Kürdistanlı gençlere çağrıda bulunuyorum. Hüseyin arkadaş Avrupa’da doğup büyüdüğü halde erkenden kapitalist moderniteyi reddetmiştir. Kölelikten özgürlüğü kaçışmıştır. Avrupa’da yaşayan Kürdistanlı gençler ve öğrenciler Hüseyin arkadaş gibi yapabilmeli. Kölelikten özgürlüğe akmalılar. Hüseyin arkadaşın anısına böyle sahip çıkabilinir. Onun için diyorum ki Kürdistanlı ve Avrupalı gençler yönünü özgürlük saflarına vermeli ve özgürlük dağlarına akmalılar.”