Arslan: 15 Ağustos atılımı Rojava devriminde yaşamaktadır

HPG Komutanlarından Yusuf Arslan, 15 Ağustos ruhu ile Kürt halkının Kürdistan’ın dört parçasında faşizme ve sömürgeciliğe karşı mücadele ettiğini belirtti.

HPG Komutanlarından Yusuf Arslan, 15 Ağustos ruhu ile Kürt halkının Kürdistan’ın dört parçasında faşizme ve sömürgeciliğe karşı mücadele ettiğini belirterek, "15 Ağustos tarihi olarak Kürt halkı için bir milattı. Böylesi bir dönemde Kürt halkının tarihini yeniden oluşturuldu, Kürt halkı yeniden kendi topraklarında yaşama tutundu. Ve yeniden Kürt halkının mücadelesi başladı. Önder Apo’nun, Heval Agit’in ve şehitlerimizin emeği ile birlikte Kürt halkının mücadelesi bugüne kadar gelindi" dedi.

HPG Komutanlarından Yusuf Arslan, Sterk TV’de yayınlanan özel bir programa katılarak 15 Ağustos atılımının öncesini, sonrasını ve günümüze kadar geldiği aşamaları değerlendirdi. Kürt halkını ve özellikle Kürt gençlerini 15 Ağustos ruhuna sahip çıkmaya çağırdı. Arslan, 15 Ağustos atılımı öncesinde halkın cesaretinin kırıldığını, Kürt halkının sindirildiğini belirterek, "Artık Kürt halkı kendi Kürtlüğünden utanmıştı. Kendi kültüründen, ahlakından, dilinden utanacak hale gelmişti. Kendinden, kendi kimliğinden, tarihinden ve kültüründen kaçan bir halk haline gelmişti. Yani Kürt halkı ne kadar kendi dilinden, kültüründen kaçarsa o kadar iyi insan olurlar. Böylesi bir anlayış gelişmişti Kürt halkında" dedi.

Arslan, 15 Ağustos atılım ruhunun zindan direnişlerinde şekillendiğini belirterek, "Türkiye’de insanlık savunucuları, Erdal Eren gibi birçok devrimcileri zindanlarda katlediliyorlardı, işkencelerden geçiriyorlardı. Türk solu yok olmanın eşiğine getirilmişti. Sadece Amed zindanında direniş vardı. Ve bu direnişin öncülüğünü yapan Kemal Pir, Mazlum Doğan, Mehmet Hayri Durmuş, Ali Çiçek ve PKK’li militanlar kalmıştı. Ve 12 Eylül faşizmine karşı direnişe geçmişlerdi ve faşizme boyun eğmemişlerdi. Amed zindanını kendi eylem yerleri olarak görmüşlerdi ve bu şekilde başarılı bir eylem düzenlemişlerdi. Şimdi Erdoğan’ında yapmaya çalıştığı tek bayrak, tek millet anlayışının dayatıldığı 12 Eylül faşizmine karşı direnişe geçtiler. Zindanda direnen arkadaşlar direnişin bayrağını dağdaki arkadaşlara devretmişlerdi" diye konuştu.

15 Ağustos atılımının 12 Eylül faşizminin her yönden ezdiği halklara karşı yürüttüğü fetih anlayışına karşı atılmış bir adım olarak gördüğünü belirten Arslan, “Zaten 12 Eylül faşizmi Amed zindanındaki arkadaşlarımıza kendini savunacak hak bile tanımamıştı. O dönem Hayri Durmuş arkadaş da 'ölürsem mezar taşıma borçludur yazsınlar' demişti. Yani 'farklı bir direniş tarzı oluşturulmuş olsaydı gerçekleştirirdik, ancak bize ölümden başka bir yol verilmedi' diyerek direnişe geçtiler. Yani Amed zindanında katledilen arkadaşlarımızın intikam kurşunuydu. Amed zindan direnişinin intikamıydı. Ve susturulmuş, korkutulmuş halkın intikam kurşunuydu" dedi.

15 AĞUSTOS DEVRİMCİ HALK SAVAŞININ BAŞLANGICIDIR

15 Ağustos atılımıyla Kürt halkına yönelik katliamlara ve asimilasyona dur dendiğini belirten Arslan "Önder Apo, Kürt halkına vermiş olduğu ideoloji ve felsefe ile Kürt halkını yeniden yaratmıştı. Artık Kürt halkı düşmanın üzerine gidecek katliamlarına dur diyecek hale gelmişti. Devlete ‘artık yeter’ dendi. Planlı, programlı, modern gerillacılığı yaratıldı. Heval Agit de böyle bir komutandı. Planlı, programlı bir komutandı. Günlüğünü de insan okuduğunda bunu net bir şekilde görebiliyor. Heval Agit bunu oluşturdu. Heval Kemal ve Heval Haki içinde 'kendileriyle bir kez konuştum şahadetlerine kadar benimle beraber oldular' demişti. Önder Apo, Heval Agit için; 'kendisiyle bir kez konuştum gitti söylediğimi gerçekleştirdi' dedi. Yani Heval Agit, Önderliği anlamıştı ve Önderliği pratikleştirmişti" dedi.

15 Ağustos atılımının Devrimci Halk Savaşının başlangıcı olduğunu, PKK ikinci kongresinde 12 Eylül faşizmine karşı ancak Devrimci Halk Savaşıyla cevap verilmesi kararı alındığını belirten Arslan şunları söyledi:

"15 Ağustos atılımı ise uzun süreli Devrimci Halk Savaşının başlangıcıdır. Yani öz savunma savaşıdır. Kürtler, hiçbir zaman başka bir halka karşı savaşmamışlardır. Talan eden, zulüm eden güçlere karşı direnmişlerdir. Şu anda DAİŞ’e karşı Devrimci Halk Savaşı yürütüyorlar. Kobanê’de olduğu gibi, Rojava’da, Şengal’de ve Maxmur-Kerkük’te olduğu gibi. Heval Agit’in ruhu ile Kürt halkı Kobanê’yi özgürleştirdi. Ve bu ruh Rojava’da ayakta duruyor. Şu an farklı uluslardan Kürt Özgürlük Mücadelesine katılımlar varsa bu ruh ile oluşmuştur. Yani 15 Ağustos bugün Heval Agit’in ruhu ile DAİŞ çetelerine karşı savaşmaktır. Ve şu an sömürgeciliğe karşı gerillalar Agit ruhuyla savaşıp şehit düşüyorlar. Ve bu ruhun ortaya çıkardığı 1 Kasım günü tüm dünya tarafından biliniyor ve ortak kutlanıyor.”

KÜRT HALKI FAŞİZMİ KABUL ETMİYOR

Erdoğan'ın 12 darbesiyle Kenan Evren'in gerçekleştiremediklerini gerçekleştirmeye çalıştığını, kendisine karşı olan herkesi sindirmek ve yok etmek istediğini belirten Arslan, "Yani kendisine karşı muhalefet olan tüm güçleri yok etmek istiyor. Şu an Türkiye’de faşizme kabul etmeyen güç, Heval Agit’in ruhu ile savaşan Kürt halkıdır. Kürt halkı 12 Eylül anayasasını, hak ihlallerini kabul etmiyor” diye konuştu.

15 Ağustos'un Kürtler açısından yeniden bir doğuş, Kürt tarihinde bir milat olduğunu söyleyen Arslan şunları söyledi:

"15 Ağustos yeniden doğuştur. Taşta, ağaçta, toprakta o ruhu canlandırdı. Kürt kadınını canlandırdı. 15 Ağustos’tan önce Kürt kadını kendi evinden çıkamaz, sadece çocuğa bakmakla sorumlu görülüyordu. Ancak 15 Ağustos ile birlikte Kürt kadını topluma öncülük etmeye başladı. Beritan işbirlikçiliğe karşı duruşu ile öncüdür, Zilan arkadaş Önderliğe yönelik suikast girişimine karşı gerçekleştirdiği fedai eylemi ile öncüdür, Zekiye Alkan arkadaş Amed surlarında bedenini yakarak, Amed’i, Kürdistanı aydınlattı. Bu eylemi ile Zekiye Alkan arkadaş öncüdür. Revşen, Ronahi, Berivan arkadaşlar öncüdürler. Yani 15 Ağustos Kürt kadınını ordulaştırdı, partileştirdi. Yani Kürt kadını özgürlüğün ve demokrasinin teminatı oldu. Bugün binlerce kadın arkadaş PKK’ye katılıyor ve binlercesi de PKK’ye katılmak istiyor. Askeri alandan tutalım, kültür sanat alanına kadar her alanda yerlerini alıyorlar. Yani 15 Ağustos oluşturulması gerekenleri oluşturdu. Kadın ideolojisiyle beraber adalet oluşturuldu. Yani Kürt kadını her nerede olursa olsun kendi rengini ortaya çıkardı.

15 Ağustos ruhunun gençleri de etkilediğini belirten Arslan, "Sur direnişinde Çiyager arkadaşın söylediği gibi 'son muhteşem olacaktır' ruhunu ortaya çıkardı. Bu ruh ile birlikte Kürt gençleri Cizre’de, Nusaybin’de, Şırnak’ta, Gever’de sömürgeciliğe karşı savaştı. Her ne kadar eksiklikleri olsa da bu ruh ortaya çıkarıldı. Artık Kürt halkının savaşı sadece dağla sınırı kalmayacak. Artık Kürt halkının mücadelesi her yere yayıldı. Kürdistan dağlarından Amerika’ya, Çin’e, Japonya’ya kadar yayıldı. Yani nerede insanlık mücadelesi yürütülüyorsa oraya kadar Kürt halkının mücadelesi yayıldı."

GERİLLA İLE HALK RUH VE BEDEN GİBİDİR

Kürt özgürlük gerillalarının 15 Ağustos ruhu ile her yerde işgalci Türk ordusuna darbe vurduğunu belirten Arslan, "Türk devleti Önderlik ile Kürt Özgürlük Hareketimizi birbirinden koparmaya çalışıyor. Ancak her ne kadar fiziki olarak koparmaya çalışsa da Önderliğimiz savunmalarıyla, ideolojisiyle, felsefesiyle, mücadelesiyle yanımızda, zihnimizdedir. Ne kadar söylerlerse söylesinler Önder Apo’yu PKK’den koparamazlar, PKK’yi Kürt halkından koparamazlar. Gerilla ile halk ruh ile beden gibidir. Birbirinden koparamazlar, ayıramazlar. 15 Ağustos atılımı ile Kürt halkı kendini tanıdı, kendi farkına vardı. Bu farkındalık ile beraber ARGK oluştu, sonrasında HPG, şu an YPS ve YBŞ’ye kadar birçok askeri gücün ortaya çıkmasına vesile oldu. İlk kurşun ile birlikte birçok güç ortaya çıktı. Nasıl ki tek hücreden parçalanmasından birçok hücre ortaya çıktıysa ilk kurşun ile birlikte birçok güç de ortaya çıktı. Her ne kadar saldırı olsa da PKK ayaktadır. Önderlik; ‘tüm güçler bize saldırsalar kendimizi savunacağız, dünyayı yenecek kadar gücümüz olsa bile kimseye saldırmayacağız’ diyerek PKK’nin kendini savunacağını söylüyor" diye konuştu.

15 Ağustos atılımının Komutanı olan Agit'in kendini planlayan, hiçbir zorlu görevden kaçmayan bir insan olduğuna dikkat çeken Arslan şöyle devam etti: "Önderliğimizin 'dağlarda komutan arıyorum' diye bir eleştirisi vardı. O komutan Agit arkadaştır. Heval Agit, Önderliğimizin yanında ideolojik, askeri eğitimini gördü. Teori ve pratiği birlikte yürüten bir komutandı. Her zaman öncü olan ve mücadele yürüten bir komutandır. Heval Agit her dönemin komutanıdır. Hiçbir zaman geri adım atmayan, halkını savunan, halkına ve toprağına bağlı bir komutandı. Efsanevi bir komutandı. Herkesin gönlünde yer edinmiş, herkesin kahramanı olan bir komutandı. Bugün binlerce Kürt adını Agit koyuyor. Düşman cenazesinden bile korktu... Kimsenin bilmediği kasaplar deresine attı. Düşman korkuyor. Bundan dolayı cenazesine bile saldırıyor."

15 AĞUSTOS RUHU DÖRT PARÇADAN HAYAT BULDU

15 Ağustos atılımının sadece Kürtleri değil, Ortadoğu'da yaşayan tüm halkları etkilediğini belirten Arslan, bu atılımımın dört parçada ete kemiğe bürünerek hayat bulduğuna dikkat çekti. Arslan şunları söyledi:

"Heval Agit ile 15 Ağustos Kürdistan’ın dört parçasında Kürt halkının öz savunmasını oluşturdu. Kürt halkı savunmasında, kendini örgütlemesinde büyük bir rolü vardır. Bu Heval Agit’in şahsında Kürdistan’ın dört parçasında bu ruh yaşanmaktadır. Şu an somut olarak Rojava’da bu yaşanmaktadır. Şengal’de YBŞ Heval Agit’in ruhuyla oluştu. Yani toplum kendi öz savunmasını Heval Agit’in ruhuyla oluşturmaktadır. 15 Ağustos atılımı Kürt halkı şahsında tüm insani değerlere sahip çıkmaktır. 15 Ağustos atılımı Ortadoğu’da Rönesansı ortaya çıkardı. 15 Ağustos atılımı askeri açıdan Ortadoğu’da etki yarattı. Siyasi açıdan da dünya da büyük bir etki yarattı."

GENÇLER YÖNÜNÜ KÜRDİSTAN'A DÖNSÜN

15 Ağustos'da Kürt halkının yeniden kendi topraklarında yaşama tutunduğunu belirten Arslan, "Önder Apo’nun, Heval Agit’in ve şehitlerimizin emeği ile birlikte Kürt halkının mücadelesi bugüne kadar gelindi. Bunun için 15 Ağustos Kürt halkı için tarihi bir gündür ve milattır. Bundan sonrada tüm Kürt halkı, özellikle de Kürt gençleri 15 Ağustos’a sahip çıkmalıdır. Ve binlerce genç 15 Ağustos ruhu ile birlikte Kürdistan dağlarına akın etmelidir. Yönlerini Gabar’a, Cudi’ye, Ağrı’ya, Munzur’a ve Kürdistan dağlarına çevirmelidirler. Bizim için dağlar kutsaldır. Bizim için 15 Ağustos’a sahip çıkmak dağlara sahip çıkmaktır. Çünkü dağlar özgürlüktür. Kürt halkı her zaman dağlara sığınmışlardır. Tüm tekniğe karşı Kürt halkını koruyan, dağlardır. Ve hiçbir zaman Kürt halkı dağlardan kopmaz ve kopmayacaktır. Başta Önder Apo’nun, şehitlerimizin ve Kürdistan halklarının 15 Ağustos Diriliş Bayramını kutluyorum. Kürt halkı, Kürt gençleri ve tüm insanlık bu ruha sahip çıkmalı ve her zaman ileriye adım atmalıdır. Ve bugün vesilesi ile Kürt gençleri bu ruha sahip çıkarak yönünü Gabar’a ve Kürdistan dağlarına çevirmeliler" dedi.