Özgürlük Yürüyüşçülerine Sêrt’te coşkulu karşılama

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik çözümü için başlatılan Büyük Özgürlük Yürüyüşü”nün Qers kolu, Newala Qesaba’da yapılan anmanın ardından Sêrt merkeze ulaştı ve büyük coşkuyla karşılandı.

“Büyük Özgürlük Yürüyüşü”nün Qers kolu, sabah saatlerinde Ziyaret (Veysel Karani) ilçesine geçti.

Burada türbe ziyareti ardından  “Bijî berxwedana zindanan” sloganlarıyla yürüyüş yapıldı. Yürüyüşten sonra bir açıklama yapan DEM Parti Milletvekili Newroz Uysal Aslan, “Tecrit hayatımızın her alanına sirayet etti. Bu tecrit bitmeden ne ekonomi ne de diğer krizlerin hiçbiri bitmeyecek. Biz 75 kişi, bu krizlerin bitmesi ve halkımızın huzura kavuşması için yürüyoruz” dedi.

Daha sonra toplu mezarların olduğu Newala Qesaba’ya geçerek anmada bulunan yürüyüşçüler, Newala Qesaba’daki yapılaşmaya tepki gösterdi.

DEM Parti Milletvekili Sebahat Erdoğan, yapılaşmaya ilişkin tepkiyi ifade ederken Salih Kuday, "Şuan buranın üzerinde villalar dikilmek isteniyor. Bunu yapan zihniyetin sonu yakın. Sadece kaybettikleri kişilerden değil, annelerden de intikam alıyorlar. Mezarlarımızdan korkuyorlar” dedi.

DEM Partili Aslan, Kürt bilge Musa Anter’in Newala Qesaba için kaleme aldığı "Yaşamanın bir başka adı direnmektir" şiirini okudu.

Anmada vadinin olduğu yere "Şehîd namirin" sloganlarıyla karanfiller bırakıldı ve Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için beyaz güvercinler uçuruldu.

Buradan Sêrt merkeze geçen yürüyüşçüler kitlesel bir şekilde karşılandı. "Sêrt özgürlük yürüyüşünü selamlıyor” pankartı açan halk, DEM Parti binasına kadar yürüdü. Yürüyüş sonrası parti binası önünde halay çekildi.

DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Kürt halkının özgürlüğü ve Sayın Öcalan özgürlüğü için Sêrt halkı ayaktadır. Kürt halkının hakları ve özgürlüğü için ilk ses Sêrt'te yükseldi. En büyük sorunun Kürt sorunu olduğunu ve tek muhatabın Sayın Abdullah Öcalan olduğunu herkese gösterdiniz" şeklinde konuştu.

Tecride vurgu yapan Çiğdem Kılıçgün Uçar, "25 yıl önce Sayın Abdullah Öcalan, Türkiye’ye getirildi. Bu sorun biter dediler, ama bitmedi. Sayın Öcalan 25 yıldır direniyor. Devlet, bunu başaramadığı için şuan bir tecrit uygulanıyor. Bu tecrit, savaş, yoksulluk, doğanın yıkılması, hakların birbirlerine düşman edilmesi demektir. Barış ancak Sayın Abdullah Öcalan’ın sesini ve sözünü söylemesinde saklıdır. Barışın elçisi Sayın Öcalan’dır” ifadelerini kullandı.

Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Bu yürüyüşün sonundaki özgürlük hepimizin özgürlüğüdür. Hepimize başarılar diliyorum” diye ekledi.