YPS-JİN Botan: Kadınlar Arin Mirkan gibi direneceğiz
Kuzey Kürdistan’da öz yönetim ilanları ile kurulan YPS-JİN, “eşit toplum” şiarıyla günden güne örgütlü yapısını genişletiyor. YPS-JİN üyesi Leyla Botan, işgal, tecavüz ve köleliğe karşı kadınların destansı direnişe hazır olduklarını ifade etti.
FERHAT ARSLAN
MARDİN / ANF
Cumartesi, 30 Ocak 2016, 07:01
Kuzey Kürdistan’da öz yönetim ilanları ile kurulan YPS-JİN, “eşit toplum” şiarıyla günden güne örgütlü yapısını genişletiyor. YPS-JİN üyesi Leyla Botan, işgal, tecavüz ve köleliğe karşı kadınların destansı direnişe hazır olduklarını ifade etti.
Nusaybin’de aylardır abluka ve sokağa çıkma yasaklarına rağmen öz yönetim direnişi mahallelerde hendek ve barikatların gerisinde sürüyor. YPS’in kuruluşu ile birlikte kentte bulunan kadın örgütlerinden oluşan YPS-JİN de ilan edildi. Günden güne YPS-JİN saflarına kadınların katıldığını söyleyen Nusaybin YPS-JİN üyesi Leyla Botan, YPS-JİN’in kurulması ve rol ile misyonu ile ilgili ANF’nin sorularını yanıtladı.
YPS-JİN kimdir?
Kuzey Kürdistan’da kurulan YPS içerisinde biz Kürt kadınları olarak ta YPS-JİN olarak örgütlü yapımızı inşa ettik. Biz kadınlar olarak yeri geldiğinde silahla da yaşam alanlarımızda kendimizi koruyabilmeliyiz. Düşman kadına yönelik her türlü yöntemleri devreye koyuyor, biz de bu konuda örgütlü yapımızı ilan ettik. Şimdi içinde bulunduğumuz toplumda kadına biçilen rol ve misyon ortadadır. Başta kadınlara ve tüm topluma yönelik her türlü saldırıya karşı öz savunma mekanizmasını devreye koyacağımızı bilmeliler.
YPS-JİN toplumun diğer sorunları ile ilgileniyor mu?
YPS içerisinde kadın hareketinin olması kaçınılmazdı. Kadınlara yaşamın tüm alanlarında kendi örgütlüğünü oluşturmaktan başka şans bırakılmamıştır. Kadınlar bundan sonra da kendi toprağında özgürce yaşamanın bedeli ne olursa olsun kendi iradesine sahip çıkacaktır. Bugün toplumda kadına yönelik her türlü saldırı ve katliam mevcut devletin desteği ile gerçekleşiyor. Onun için sadece Kürt kadınları değil, devletin kadına yönelik tecavüz, katliam ve şiddete karşı tüm kadınlar YPS- JİN saflarında yerini almalıdır.
YPS’nin rol ve misyonunu biraz açar mısınız?
Bu sistem içerisinde kadın üzerinde her türlü düşürülmüşlükler gerçekleşiyor. Kadına belli kalıp içerisinde boyun eğen bir varlık biçiminde yaklaşılıyor. Ama biz YPS-JİN olarak bu kalıpların tümden yıkılacağını göstereceğiz. Kadının özgürlük aşkı Kobanê direnişinde kendisini bariz bir şekilde ortaya koydu. Kobanê’de tecavüzcü DAİŞ çetelerinin eline geçmemek için gerektiği an kendisini o tecavüzcülerin ortasında patlatmıştır. İşte bir örneği de Arin Mirkan’dır, şehit Slava’dır. Bu temeller üzerinde kadının rol ve misyonunu tartışırsak kadının ruhu ihanete çok uzak olduğu da yakın ve uzak tarihimizde çok örnekleri var. Türk ordusunun sağ ele geçiren Dersimli kadınlara tecavüz ediyordu, ama orada Besê tüm kadınlara öncülük yaparak teslimiyete karşı kendilerini kayalıklardan attı. O geleneğin sürdürücüsü şehit Beritan var, kendi bedenini düşman ve hainlere teslim etmemek için zılgıtlarla kendisini uçurumun boşluğuna bırakmıştı.
Kobanê savaşında kadın direnişine değindiniz. Nusaybin’de kadınlar günlerce savaş alanında kaldı burası için de böyle bir durum söz konusu mu?
Bundan sora bu coğrafyada geriliği barındıran kadına yönelik her türlü şiddetin karşısında duracağız. Başta halkımız bu konuda eğitilecek, ama kadın bedenine yönelik her türlü şiddetin karşısında da dimdik duracağız. Bu devlet olur, ya da bu devletin gerici anlayışından güç alanlar olur bu kişiler de cezasız kalmayacaktır. Halkımıza karşı her türlü zulüm ve inkara karşı büyük bedeller ödemeye hazır olduğumuz bilinmelidir. Burada öz yönetim ilan edildiği günden bu yana çocukları ile savaş meydanında dimdik duran Kürt kadınları olmuştur. Bugün Nusaybin’de mahallelerimize düşmanın girmemesi için en çok çaba sarf eden kadınlar olmuştur. 70 yaşlarında anneler hendeklere heybelerle taş çekiyor. Defalarca sokağa çıkma yasakları oldu, kadınlar düşmanın kulağına bir fişek gibi giren zılgıtlarla karşılık veriyordu. Özgür kadın bilinci bu coğrafyaya yayılmış ve Kürt kadınları bu günleri de onurlu günler olarak görüyor. YPS- JİN saflarında yer alan genç kadınların anneleri de YPS-JİN’in birer gönüllü üyesi olarak görev üstlenmiş durumda.
Kadınlara yönelik şiddetin teşvik edildiğine yönelik alternatif bir projeniz var mı?
Şimdi Kürt halkı bugüne kadar varlığı için savaşıyorsa Kürt kadın’ın rol ve misyonu çok büyüktür. Bugüne kadar yüz yıldır dilimizi ortadan kaldırmaya çalışan bu sistemin asimilasyon politikalarına karşı her bir evde bir öğretmen görevi gören annelerimiz değil midir? Sistem bunu çok iyi görüyor, bazı yerlerde kadınların yöresel kıyafetlerine saldıran bu düşmanın tutumunu iyi görmek gerekiyor. Kürt kadını bugün halkı ile birlikte destansı bir direnişin içerisine girmiş, biz YPS-JİN olarak da ya özgür bir yaşamı inşa edeceğiz ya da bize dayatılan köleliği kabul etmeyerek onurlu bir şekilde öleceğiz. Ama halkımız mustarip olmasını istiyoruz, Kürdistan özlemi çok yakında gerçekleşecek. Özgür günler görmek için illa bedel ödenecek biz bedel ödeyeceğiz ama halkımıza özgürlüğü getireceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Örgütlü kadınlara her nerede olursanız olun YPS-JİN saflarında onurlu görevi üstlenin ve düşmanın sömürüsüne karşı yerinizi alın çağrısında bulunuyorum.