TZP 'Kürtçe yaşamaya' çağırdı
TZP 'Kürtçe yaşamaya' çağırdı
TZP 'Kürtçe yaşamaya' çağırdı
Geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği konferans ile kuruluşunu ilan eden Kürdistan Dil ve Eğitim Hareketi (TZP), ulusal değerlere sahip çıkmaya ve "Kürtçe yaşamaya" çağırdı.
Kürdistan Dil ve Eğitim Hareketi (Tevgera ziman û perwerdeya Kurdistanê-TZP), 19-23 Eylül tarihleri arasında gerillanın denetimindeki alanlarda konferansını toplandı. Konferansa, Kürdistan'ın dört parçası ve yurtdışından 65 delege katıldı.
Bu hareket, KCK Dil ve Eğitim Komitesi'nden farklı olarak, tüm parçalarda ve yurtdışında yaşayan Kürtlerin katılımı ve temsilini bulması ile oluşturuldu. TZP'nin konferansta aldığı kararlar arasında özellikle "demokratik modernite eğitim sistemi"nin oluşturulması kararı dikkat çekiyor.
"Özgür dil, Özgür Önder, Özgür Kürdistan" sloganı ile yapılan konferans sonuç bildirgesine göre, bu konferans "tek dil, tek ulus ve tek din" dayatmasına bir cevap oldu. Kürtlere yönelik yürütülen "kültürel soykırım"a karşı konferansın büyük önem kazandığı vurgulanırken, Batı Kürdistan'daki devrim rüzgarının da konferansa ayrı bir heyecan kattığının altı çiziliyor.
Konferans, Rojava'da ağır saldırılar altında kurulan eğitim sistemi ve açılan Kürtçe okulların demokratik ulusun inşası için güçlü bir umut yarattığı tespitini yaparken, sömürgeci devletlerin tüm yasaklarına rağmen bugün Kürtlerin artık devletlerden kendi anadilleri için bir beklenti içinde olmayacak düzeyde olduğunun altını çizdi.
Kürtlerin artık kendi demokratik eğitim sistemini kurmakta olduğunu kaydeden TZP, Türkiye'deki eğitim sistemini boykot etmenin de bunun bir adımı olduğuna işaret etti. Ayrıca dil okullarının açılması kararı ve "Her evde bir okul" anlayışının önemine vurgu yapan TZP, Kürtçe eğitim alanında yaratılan imkanlara dikkat çekerken, hazırlanan Kürtçe eğitim materyallerini de demokratik ulus eğitim materyalleri olarak kabul etti.
Demokratik özgürlük ve özgür yaşamın inşası sürecinde eğitimin rolünün genişçe değerlendirildiği konferansta alınan kararlar arasında "demokratik modernite eğitim sistemi"nin kurulması yer alıyor.
Konferans bileşenleri, Kürtlerin her alanda anadilde eğitim hakkının yanısıra, yok olma tehlikesi altında olan ve baskıya maruz kalan dillere sahip çıkması gerektiğini vurguladı.
Sonuç bildirgesinde, "Nasıl ki Kürt dili yok olma tehlikesinden çıkarılarak canlı diller arasına yerleştirildiyse, TZP bundan böyle aynı şekilde tüm halkların dillerine sahip çıkacak" denildi. Bu kararın sadece Kürtler değil, bölgedeki tüm halkların geleceği açısından önemli olduğunun ifade edildiği bildirgede, kültür ve dile yönelik saldırılar karşısında da mücadele içinde olunacağı kaydedildi.
AKP iktidarı döneminde üniversite ve Fethullah Gülen cemaati bünyesindeki Kürtçe eğitimlere işaret eden TZP, "Artık Kürtçe dili ile Kürtleri katlediyorlar. Kürtlerin dili ile Kürtleri Türkleştiriyorlar" tespitini yaptı. Bu politikalara karşı mücadeleyi yükseltme kararı alan TZP, tüm Kürtleri yaşadıkları her yerde "kendi ulusal değerlerine ve onurlarına sahip çıkmaya" çağırdı.
TZP, "Yaşamın her alanında Kürtçe düşünün, Kürtçe konuşun ve Kürtçe yaşayın" dedi. Gençlere ve kadınlardan fedakar bir ruhla kendi dillerine sahip çıkmalarını ve anadilin geliştirilmesine öncülük yapmalarını isteyen, okul boykotlarının yaygınlaştırılması ve "Andımız"ın reddedilmesi çağrısında bulundu.