Tutsakların yaşamı risk altında

Van cezaevleriyle ilgili hazırlanan raporda, tutsakların yaşamının risk altında olduğu belirtildi. Koruyucu malzemelerin tutsaklara yüksek fiyatlarla satıldığı da ortaya çıktı.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubesi, Van Barosu Cezaevi Komisyonu ve Van Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER), koronavirüs (Covid-19) salgını tehdidi nedeniyle risk oluşturan Van Yüksek Güvenlikli, T ve F tipi cezaevlerine yaptıkları ziyarete ilişkin rapor hazırladı.
Kurumlar, 13 Mayıs’ta ziyaret ettikleri cezaevleriyle ilgili, "Doluluk oranlarının fazlalığı, hijyen imkanlarından, koruyucu malzemelerden yoksunluk, sağlık ve tedavi imkanlarına erişememe sebebiyle mahpusların yaşam hakları büyük bir risk altındadır" dedi.
Özellikle maske, eldiven, dezenfektan gibi koruyucu malzemelerin tutsaklara parayla satıldığına dikkat çekilen raporda, yine koğuşlarda dezenfekte işlemlerinin kapsamlı olmadığı ifade edildi.
Raporda, sosyal mesafe kuralları hiçe sayılarak arama yapıldığı da açıklandı.
Raporda, tutsaklarla yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen gözlem ve incelemeler şöyle açıklandı:

VAN YÜKSEK GÜVENLİKLİ CEZAEVİ

"*Cezaevi girişinde cezaevi personeli ve görevli askerlerin eldiven ve maske taktıkları, cezaevi girişinde avukata da eldiven ve maske verdikleri ve ateş ölçümü yapıldığı gözlemlenmiştir. Ayrıca X-ray’de uyarı veren avukata, elle üst araması gerçekleştirilmiştir.

* Avukat görüşleri kapalı görüş usulüne göre yapılmaktadır.

* Görüş yerine varıldığında mahpusun elinde eldiven ve yüzünde maske olduğu görülmüştür. Ancak mahpuslar haftalık telefon görüşmelerine çıktıklarında kendilerine maske ve eldiven verilmediği gibi, sosyal mesafe hiçe sayılarak kendilerine ince üst araması yapıldığını belirtmişlerdir.

* Mahpusların kaldığı bölümde görev yapan personel ile x-ray ve dışında görev yapan personelin birbirinden ayrıldığı, personel geçişinin engellendiği, mahpusların kaldığı bölümlerde görev yapan personelin izole edilerek mesai saati dışında da aile ve sosyal temaslarının sınırlandırıldığı tespit edilmişse de mesai saati dışında gerçekleştirilen sınırlamaların nasıl denetlendiği ile ilgili tarafımızca herhangi bilgi edinilememiştir.
 
* Görüş bittikten sonra kullanılan atık eldiven ve maskelerin X-ray bölümünde kapağı açık bir çöp kutusuna atıldığı gözlemlenmiştir.
 
Mahpuslar;
 
* Koğuşlarda dezenfekte işlemi yapıldığını, ama bu işlemin çok yüzeysel bir şekilde gerçekleştirildiğini,
 
* Kendilerine maske, dezenfektan, eldiven, temizlik malzemesi gibi malzemelerin hala verilmediğini, kantinde satılan maske ve temizlik malzemelerinin fiyatlarının hala yüksek olduğunu,
 
* Berber ihtiyacının karşılanmadığını, mahpuslara tıraş makinesi verilmediğini ve hemen herkesin saç ve sakalını kazıtmak zorunda kaldığını,
 
* Aile görüşlerinde ve sosyal faaliyetlerinde getirilen kısıtlamaların halen devam ettiğini, haftalık 20 dakika aile telefon görüşü gerçekleştirdiklerini,
 
* Elektrik ve su kullanımlarının, temel gıda ihtiyaçlarının kendilerine ücretsiz sağlanmadığını,
 
* Hasta, yaşlı ve çocuklu mahpuslar için durumlarına özgü herhangi bir önlem alınmadığını,
 
* Dışardan gelen eşya ve kitaplarının kendilerine verilmediğini,
 
* Sağlık hakkına erişimlerinin sınırlandırıldığı, çok acil durumlar dışında revire götürülmediklerini,
 
* Hastaneye götürülmek durumunda olan mahpusların hastane dönüşü 14 gün süresince tekli odalara alındıkları, yaşlı ve hasta mahpusların bu durumdan kaynaklı hastaneye gidemedikleri ve tedavilerinin aksadığını,
 
* Cezaevlerinde gerçekleştirilen sayımın normal seyrinde devam ettiği ancak görevli personelin maske kullandığını tarafımıza aktarmışlardır.
 
VAN F TİPİ KAPALI CEZAEVİ
 
* Cezaevi girişinde cezaevi personeli ve görevli askerlerin eldiven ve maske taktıkları, cezaevi girişinde avukata da eldiven, maske, galoş verdikleri, ayrıca ateş ölçümü yapıldığı gözlemlenmiştir.
 
* Avukat görüşlerinin kapalı görüş usulüne göre yapılmaktadır.
 
* Görüş yerine varıldığında mahpusun yüzünde maske olduğu görülmüştür. Ancak mahpuslar haftalık telefon görüşmelerine çıktıklarında kendilerine maske ve eldiven verilmediği gibi sosyal mesafe hiçe sayılarak kendilerine ince üst araması yapıldığını belirtmişlerdir.
 
* Cezaevi içerisinde mahpusların kaldığı bölümde görev yapan personel ile x-ray ve dışında görev yapan personelin birbirinden ayrıldığı, personel geçişinin engellendiği, mahpusların kaldığı bölümlerde görev yapan personelin izole edilerek mesai saati dışında da aile ve sosyal temaslarının sınırlandırıldığı tespit edilmişse de mesai saati dışında gerçekleştirilen sınırlamaların nasıl denetlendiği ile ilgili tarafımızca herhangi bilgi edinilememiştir.
 
* Görüş bittikten sonra kullanılan atık eldiven ve maskelerin X-ray bölümünde kapağı açık bir çöp kutusuna atıldığı gözlemlenmiştir.
 
Mahpuslar;
 
* Haftada bir koğuşlarda dezenfekte işlemi yapıldığını, ama bu işlemin yüzeysel bir şekilde gerçekleştirildiğini, ancak 1 ayı aşkın bir süredir koğuşların hiçbir şekilde dezenfekte edilmediğini,
 
* Kendilerine maske, dezenfektan, eldiven, temizlik malzemesi gibi malzemelerin halen verilmediğini, kantinde satılan maske ve temizlik malzemelerinin fiyatlarının halen yüksek olduğunu,
 
* Berber ihtiyacının karşılanmadığını, mahpuslara tıraş makinesi verilmediğini ve hemen herkesin saç ve sakalını kazıtmak zorunda kaldığını,
 
* Birçok ailenin salgın süresince mahpuslara para yatıramadığı, maddi durumu kötü mahpusların oda değişim taleplerinin gerekçesiz bir şekilde reddedildiği ve birçok mahpusun maddi olarak zor durumda olup ihtiyaçlarını gideremedikleri,
 
* Aile görüşlerinde ve sosyal faaliyetlerinde getirilen kısıtlamaların halen devam ettiğini, hafta sonu 20’şer dakika aile telefon görüşü gerçekleştirdiklerini,
 
* Elektrik ve su kullanımlarının, temel gıda ihtiyaçlarının kendilerine ücretsiz sağlanmadığını,
 
* Hasta, yaşlı ve çocuklu mahpuslar için durumlarına özgü herhangi bir önlem alınmadığını,
 
* Dışardan gelen eşya ve kitaplarının kendilerine verilmediğini,
 
* Sağlık hakkına erişimlerinin sınırlandırıldığı, çok acil durumlar dışında revire götürülmediklerini,
 
* Hastaneye götürülmek durumunda olan mahpusların hastane dönüşü 14 gün süresince tekli odalara alındıkları, yaşlı ve hasta mahpusların bu durumdan kaynaklı hastaneye gidemedikleri ve tedavilerinin aksadığını,
 
* Cezaevlerinde gerçekleştirilen arama uygulamasına ara verildiği sayımlarda görevli personelin maske kullandığını tarafımıza aktarmışlardır.
 
VAN T TİPİ CEZAEVİ
 
* Cezaevi girişinde cezaevi personeli ve görevli askerlerin eldiven ve maske taktıkları, cezaevi girişinde avukata da eldiven, maske, galoş verdikleri ve ateş ölçümü yaptıkları gözlemlenmiştir.
 
* Avukat görüşlerinin kapalı görüş usulüne göre yapılmaktadır.
 
* Görüş yerine varıldığında görüşülen bir kadın, bir erkek mahpusta maske olduğu ancak diğer erkek mahpusta maske ve eldiven olmadığı görülmüştür. Mahpuslar haftalık telefon görüşmelerine çıktıklarında kendilerine maske ve eldiven verilmediği gibi sosyal mesafe hiçe sayılarak kendilerine ince üst araması yapıldığını belirtmişlerdir.
 
* Cezaevi içerisinde mahpusların kaldığı bölümde görev yapan personel ile x-ray ve dışında görev yapan personelin birbirinden ayrıldığı, personel geçişinin engellendiği, mahpusların kaldığı bölümlerde görev yapan personelin izole edilerek mesai saati dışında da aile ve sosyal temaslarının sınırlandırıldığı tespit edilmişse de mesai saati dışında gerçekleştirilen sınırlamaların nasıl denetlendiği ile ilgili tarafımızca herhangi bilgi edinilememiştir.
 
* Görüş bittikten sonra kullanılan atık eldiven ve maskelerin X-ray bölümünde kapağı açık bir çöp kutusuna atıldığı gözlemlenmiştir.
 
Mahpuslar;
 
* Haftada bir koğuşlarda dezenfekte işlemi yapıldığını, ama bu işlemin yüzeysel bir şekilde gerçekleştirildiğini, ancak 1 ayı aşkın bir süredir koğuşların hiçbir şekilde dezenfekte edilmediğini,
 
* Kendilerine maske, dezenfektan, eldiven, gibi malzemelerin verilmediğini, cezaevi idaresi tarafından koğuşlara günlük 1 bardak çamaşır suyu verildiğini, maskenin kantinde 3 TL fiyat ile satıldığını, kantinde satılan maske ve temizlik malzemelerinin fiyatlarının yüksek olduğunu,
 
* Aile görüşlerinde ve sosyal faaliyetlerinde getirilen kısıtlamaların halen devam ettiğini, hafta sonu 20’şer dakika aile telefon görüşü gerçekleştirdiklerini,
 
* Elektrik ve su kullanımlarının, temel gıda ihtiyaçlarının kendilerine ücretsiz sağlanmadığını,
 
* Hasta, yaşlı ve çocuklu mahpuslar için durumlarına özgü herhangi bir önlem alınmadığını,
 
* Dışardan gelen eşya ve kitaplarının kendilerine verilmediğini,
 
* Sağlık hakkına erişimlerinin sınırlandırıldığı, çok acil durumlar dışında revire götürülmediklerini,
 
* Hastaneye götürülmek durumunda olan mahpusların hastane dönüşü 14 gün süresince tekli odalara alındıkları, yaşlı ve hasta mahpusların bu durumdan kaynaklı hastaneye gidemedikleri ve tedavilerinin aksadığını,
 
* Cezaevlerinde gerçekleştirilen arama uygulamasına ara verildiği sayımlarda görevli personelin maske kullandığını,
 
* Yeni tutuklanan kişilerin 14 gün karantinada bekletildiklerini ancak karantina koğuşunun küçük olduğunu bu küçük koğuşta 10 mahpusun kaldığını, yine doluluk oranının fazla olması sebebiyle 20 kişilik koğuşlarda 26-27 kişi kalındığını ve birçok kişinin yerde yatmak zorunda kaldığını tarafımıza aktarmışlardır.”

'HEMEN TEDBİRLER ARTIRILMALI, TAHLİYELER YAPILMALI'

ÖHD Van Şubesi, Van Barosu Cezaevi Komisyonu ve Van TUHAY-DER, tüm cezaevlerinde alınan tedbirlerin artırılması, yine tüm tutsakların yaşam haklarını koruyacak uygulamalar ile öncelikle hasta, yaşlı ve çocuklu mahpusların tahliyesinin sağlanması gerektiğini belirtti, eşit ve adil bir infaz değişikliği yapılmasını istedi.