TUAY-DER: Cezaevleri işkence altında!

TUAY-DER Eşbaşkanı Elif Haran, cezaevlerinden çok sayıda başvuru aldıklarını, tutsaklara işkence  yapıldığını belirtti.

Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER), cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin dernek binasında basın açıklaması düzenledi. Toplantıya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed Milletvekili Remziye Tosun, HDP Amed İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen Uyanık, tutsak aileleri katıldı. Açıklamayı TUAY-DER Eşbaşkanı Elif Haran yaptı.

'NEFES ALMALARI DAHİ ZOR!'

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridi protesto etmek ve tecridin sonlandırılması için 8 Kasım 2018 tarihinde başlayan ve binlerce siyasi tutsağın katıldığı açlık grevlerini hatırlatan Haran, eylemlerin ardından cezaevlerinde nefes almanın dahi zor bir hale getirildiğini belirtti. Öcalan’ın çağrısıyla sonlandırılan açlık grevlerinden sonra baskıların arttığına değinen Haran, özellikle hasta tutsakları ölüme terk eden anlayışın kendilerini kaygılandırdığını söyledi. Haran, “Derneğimize yapılan başvurular sonucunda derneğimiz üyeleri tarafından Kasım ve Aralık ayı tarihinde kadın tutsakların sorunlarının tespiti amacıyla Bayburt M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Gaziantep L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Elazığ Kadın Kapalı Ceza infaz Kurumu, Oltu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Elbistan E Tipi Ceza İnfaz Kurumu, Diyarbakır Kadın Kapalı Ceza infaz Kurumları’nda bulunan kadın tutsaklar ziyaret edilmiştir. Cezaevinde bulunan kadın tutsaklar ile yapılan görüşmelerde, hak ihlallerinin daha da artarak devam ettiği tespit edilmiştir" diye konuştu.

TUTSAKLAR NELER YAŞIYOR?

Haran, başvurular doğrultusunda derneğin tutsaklarla yaptığı görüşmelerde, tutsakların aktardığı bilgileri şöyle sıraladı:

“* Özellikle Gaziantep L Tipi Kapalı Cezaevi’nde görüşülen tutsakların beyanlarına göre 6 kişilik kadın koğuşunda 10 kişinin olduğu ve bir kısım tutsağın yerde yattıkları dile getirilmiştir.

* Yine Bayburt M Tipi Kapalı Cezaevi’nde görüşülen kadın tutsaklar, koğuşta aramaların baskın ile yapıldığı, yapılan aramalarda defterlerin toplatıldığı ve tutsakların kitaplardan not aldıkları defterlerinin kendilerine teslim edilmediği, önceden mektup okuma komisyonu tarafından okunup tutsaklara verilen mektuplarında koğuş aramalarında, inceleneceği söylenilerek cezaevi yönetimi tarafından alındığı ancak tutsaklara iade edilmediği belirtilmiştir.

* Siverek T Tipi ve Diyarbakır Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında tutsaklara verilen yemeklerin yetersiz olmasının yanında yemeklerin içinden böcek, izmarit, bulaşık teli, cam parçası gibi maddelerin çıktığı ve bu durumun cezaevi idaresine aktarılmasına rağmen hiçbir işlemin yapılmadığı aktarılmıştır.

* Kadın tutsakların cezaevinden hastaneye veya adliyeye gidiş ve dönüşlerde, açık görüşün olduğu zamanlarda koğuştan çıkıp ve dönüşler ile avukat görüşme odasına gitmek için koğuştan çıkıp ve dönüşlerde infaz koruma memurların taciz boyutuna varan aramalarına maruz kaldıkları tarafımıza aktarılmıştır.

* Tutsaklara dönük kitap, gazete ve dergiler sınırlandırılmıştır. Birçok kitap, gazete ve dergi yasaklı olmamasına rağmen keyfi uygulamalardan ötürü tutsaklara verilmediği görülmüştür.

* Hukuka ve yasalara aykırı bir şekilde disiplin cezalarının verildiği ve hatta Elazığ Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan bir tutsağa verilen disiplin cezasının tutsağın yakasının açık olduğu gerekçe gösterildiği aktarılmıştır. Bu durum hakkında kadın tutsak tarafından suç duyurusunda bulunulmuştur.

* Tutsakların sağlık hakları ihlal edilerek, sağlık hakkına erişimleri kısıtlanmıştır. Özellikle Oltu T Tipi Ceza İnfaz Kurumunda bulunan tutsakların diş tedavilerinin yapılmadığı tutsakların en az 7 dişinin çürük olduğu durumda diş hekimine tedavi olabilecekleri şeklinde gerekçe ile tedavilerinin engellendiği bilgisi aktarılmıştır.

* Diyarbakır Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda çift kelepçe uygulaması başlatıldığı ve hasta tutsakların dahi çift kelepçe ile hastaneye sevkinin gerçekleştirildiği, savcılıkla yapılan görüşmede güvenlik gerekçesinin vurgulandığı belirtilmiştir. Tutsaklar yapılan bu uygulamanın işkence niteliğinde olduğunu belirtmişlerdir.

* Elbistan E Tipi Ceza İnfaz Kurumunda revire çıkışların 2 haftada sadece 3 gün olduğu ve bu muayene sırasında da kelepçeli muayene dayatıldığı ve kelepçenin kabul edilmemesinin ardından tutsakların muayene olamadan geri döndüğü belirtilmiştir.

* Özellikle cezaevlerinde bulunan hasta tutsakların tedavilerinin yapılmadığı ve hastane sevklerinin doktor kararı olsa dahi cezaevi idaresince keyfi olarak engellendiği ve bu sebeple durumlarının daha da kötüleştiği belirtilmiştir.”