Tepê Sor’daki direniş 4. ayında

Tepê Sor kalesinde üç aydır direnen gerillalar, Türk ordusunun gerillanın iradesi ve savaş tünelleri dahil savunma-saldırı stratejisi karşısında sonuç alamadığını; daha yıllarca direnebileceklerini söylüyor.

Avaşîn alanında 23 Nisan’da başlatılan saldırı, sıradan değildi. Bu saldırı, Türk ordusunun Güney Kürdistan topraklarını işgal girişiminin belki de en kapsamlı hamlelerinden biri. İşgalin ne demek olduğunu, yıllardan beri Kürdistan topraklarının işgalcilerin ayakları altında tecavüze uğratılmasının nasıl bir şey olduğunu, en iyi kendini bu topraklara adayanlar bilir. En çok da gerilla bilir. 23 Nisan’dan beri topraklarımıza, dağlarımıza, sularımıza ve ağaçlarımıza karşı yapılan bu tecavüze ve işgalcilerin en aşağılık yaptırımlarına maruz kalıyor Avaşîn.

Eğer bu sıradan bir saldırı değilse karşısında gösterilecek gerilla direnişi de sıradan olmayacaktı. İşgalin ayak sesleri ilk duyulduğunda gerillalar, ‘bu direniş müthiş olacak’ demişti. Avaşîn alanındaki bu müthiş direniş 4. ayını geride bırakırken, savaşın en ön cephesi olan Tepê Sor alanındaki direniş de 4. ayına giriyor.

TEPÊ SOR KALEDİR

Türk ordusu, 23 Nisan’dan itibaren Mamreşo’dan başlayarak işgal alanlarını genişletmeye çabaladı. Mamreşo, Mervanos, Aris Faris ve Werxelê alanlarından sonra 15 Haziran 2021’de Girê Süleyman silsilesi ve ardından Tepê Sor alanı ile devam eden düşman hareketliliğiyle Avaşîn’e bağlı Basya alanında saldırı başlatıldı. Türk ordusunun Basya alanında başlattığı saldırının asıl hedefi, Tepê Sor alanıydı. Yani Avaşîn gerillasının deyimiyle ‘kale’ydi.

Türk ordusu, Haziran’da Girê Süleyman’a indirme yaptığında şok olmuştu. Çünkü hava koşullarından kaynaklı gerillanın orada konumlanmayacağını ve o tepenin gerillalar tarafından tutulmadığını tahmin etmişti. Bu şekilde orayı kolayca işgal edebileceğini sanmış ve böylece Tepê Sor alanında yaşanacak esas savaş için Girê Süleyman’ı üs olarak kullanabileceğini düşünmüştü. Fakat hesapları tutmadı. Türk ordusu tepeyi boş sanıp askerlerini indirmeye başladığında, orada konumlanan gerilla, arazide ve savaş tünellerinde harekete geçmiş ve daha önceden döşediği mayınlarla, ferdi silahlarıyla düşmanı vurarak şoka uğratmıştı. Düşman burada gerillanın olduğunu fark edince, asıl hedefe yönelmekte geç kalmadı. Aradan birkaç gün dahi geçmeden Tepê Sor alanındaki düşman hareketliliği başlayınca, şimdi 3. ayını geride bırakan bu muhteşem direniş başlamış oldu.

ONLARCA EYLEM YAPILDI

Tepê Sor, oradaki gerillaların dediği gibi bir kaleydi. Hem bu tepenin yüksekliği hem de gerillanın yeni dönem savaş tarzına göre hazırladığı savaş tünelleri, buranın öyle anılmasına neden oluyordu. Aynı zamanda Tepê Sor’un etrafındaki tüm tepeler Türk ordusu tarafından işgal edilmiş olmasına rağmen gerilla bu mevziyi koruyor ve büyütüyordu. Sadece o savaş tünellerinde çalışan gerillaların emeklerinin hatırına dahi olsa Tepê Sor büyük direnecekti. Yıllardan beri o tünelleri çıkartmak için yüzlerce gerilla orada ter dökmüş, kan akıtmıştı. 

İşgal operasyonu başladığından bu yana Tepê Sor’da bulunan HPG ve YJA Star gerillaları, Türk ordusuna yönelik onlarca defa eylem gerçekleştirdi. Yeni dönem gerillacılığının tarz ve taktiklerini kusursuz şekilde uygulayarak, hem savaş tünellerinin içerisinden hem de tünellerden dışarıya müdahale ederek Türk ordusuna darbe vuran gerillaların direnişi, burada zirveleşti.

BURADA SIKIŞIP KALDI

Türk ordusu, Haziran’dan bu yana Tepê Sor alanında her gün aralıksız kimyasal ve zehirli gazlarla saldırı gerçekleştiriyor. Tünellerin bulunduğu uçurumlardan halatlar ile patlayıcılar bırakıp sonuç almaya çalışıyorlar. Bütün bunlara ve geçen zamana rağmen sonuç alamayan Türk ordusu, nasıl ki Werxelê bölgesinde takılıp kaldıysa burada da sıkıştı. Tepê Sor kalesinde direnen gerillalar, günlük olarak cihaz üzerinden bağlantıya geçip düşmanın burada yaşadığı yenilginin tekmilini verirken, düşmanın yönelimlerinin savaş tünellerinin karşısında sonuç alamadığını ve daha yıllarca burada bu savaş yürütebilecek iradeye sahip olduklarını belirtiyorlar.