Güney Kürdistan’da tartışmaları süren yeni anayasanın demokratik olmasını ve herkesin hakkını eşit düzeyde savunması gerektiğini belirten Süleymaniyeliler, “Demokratik bir anayasayla herkesin sınırları belirlenmeli, kimse hiçbir kuralı çıkarına göre değiştirememeli, ama toplumun her kesimi de kendisini anayasa da görmeli” diyerek, tüm partileri demokratik anayasa için sorumlu davranmaya çağırdı.

Güney Kürdistan’da bir süredir tartışmaları süren anayasa dair beklentilerine ilişkin ANF’ye konuşan Süleymaniyeliler, parlamentoya çağrı yaparak, “Halkın oylarıyla seçildiniz, o zaman halka karşı görevlerinizi yerine getirin” diye konuştular.

ANAYASA DEMOKRATİK OLMALI

Anayasa halkın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde hazırlanmalı diyen, Süleymaniye sakinlerinden Ahmet Ferec yeni anayasaya taleplerine ilişkin “Bir ülkede halk kendi yöneticilerinden, hükümetinden korkuyorsa o yönetici diktatördür, o ülkede demokrasi yoktur, demektir. Yok, eğer korku, halk rahat ifade ediyorsa o zaman halk yönetimi demokratik demektir. O açıdan yönetimimiz demokrat olmalılar. Halka danışmalılar. Bu onlar için de çok faydalı olur.

Bizde yöneticiler kürsüye oturdular mı kalkmazlar. Mandela bile 27 yıl hapis yatıp çıktıktan sonra bir dönem başkanlık yaptı sonra yerini başkasına bıraktı. Halkın talebine rağmen demokrasi gereği böyle yaptı. Bizim yöneticilerimizde görev süreleri bitti mi bir kenara çekilmesini bilmeli. Ülkemizde birçok aydın, siyasetçi, bu işi başarıyla yapabilecek insan var” şeklinde konuştu.

TOPLUMUN İHTİYAÇLARI GÖZELTİLMELİ

Dilyar Sadıq ise, yeni anayasanın halkın ihtiyaçlarını gözetmesi gerektiğini söyledi.

“Halkın talep ve ihtiyaçlarına rağmen olmamalı. Bir ülkede halka rağmen anayasa hazırlanmaz. Halk nasıl bir anayasa istiyorsa öyle olmalı. Halkın taleplerine rağmen olmamalı. Çünkü anayasa toplumun tüm bireylerini ilgilendiriyor” diyen Sadıq, anayasayı yapacak olan parlamentonun halkın onayıyla oluştuğunu o zaman halkın söylediklerinin dikkate alınması gerektiğini belirtti.

‘HERKESİN SINIRLARI BELİRLENMELİ’

Anayasanın kurallar koyması, herkesin sınırlarını belirlemesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Sadık şöyle devam etti: “Başkan, başbakan, parlamento başkanının vs. sınırları bilinmeli. Herkesin sınırı bu anayasada netleştirilmeli. Çünkü mevcut durumda her şey karışık oluyor. Kimse kimsenin sınırlarını, haklarını, görevlerini bilmiyor. Dolayısıyla yeni anayasa demokratik temelde olmalı ve herkesin de sınırlarını belirlemeli.”

TÜM FARKLILIKLARI KAPSAMALI

“Anayasalar bir iki günlük, bir iki aylık çıkarılan kararlar değil” diyen Mıhemed Mecid de anayasanın sadece Kürtler değil, Kürdistan’da yaşayan herkesi kapsaması gerektiğine dikkat çekti. Anayasanın tüm Kürt halkını, Kürdistan’da yaşayan herkesi ilgilendirdiğini, etkilediğini vurgulayan Mecid, “Dolayısıyla halkın yaşamını, hakkını garantiye almalı. Demokratik olmalı, herkes kendisini içinde görmeli. Sadece Kürtlerin değil, burada yaşayan herkesin hakkını savunmalı” diye devam etti.

TÜM PARTİLER HAZIRLIK AŞAMASINDA YER ALMALI

Salih Xeyat adındaki Süleymaniyeli ise, Parlamentodaki her kesim bu anayasa yapım sürecinde yer almasının önemli olduğunu söyledi.

“Dikkat edin ülkemizde önemli bir tarihsel süreç yaşanıyor. Aslında Kürtler her yerde birlik olmalı. Anayasa da bu birlik temelinde hazırlanmalı. Kürtlerin birliğine hizmet etmeli” diyen Xeyat, parlamentodaki tüm partilerin Mesud Barzani’ye telkinlerini bildirmesi tavsiyesinde de bulundu.

“Bu ülke sadece Mesut Barzani’nin ülkesi, toprağı değil. Bu bizim ülkemiz. Hepimizin ülkesi. O açıdan hepimizin bu ülkede söz söyleme hakkı var. Onun için siyasetçiler anayasa dahil tüm sorunları oturup açık açık tartışmalı” diyen Mecdi, bunun için de öncelikle kendi aralarında birliğin oluşturulmasının önemli olduğunu vurguladı. 

HABERİN GÖRÜNTÜSÜ İÇİN: anfvideo.com GÖRÜNTÜ KODU: 00000579