Gerilla saflarında mücadele yürüten Roboskili öğretmen Brusk Roboski’nin hikayesi Kürt halkına karşı yürütülen savaş, soykırım ve katliam gerçeğini kabul etmeyen Kürt gençlerinin neden PKK saflarını tercih ettiğinin belgesidir.
Tarih boyunca asimilasyon ve katliamlarla yüz yüze kalan Kürt halkı, bugün her zamankinden daha fazla direniyor. Kaderlerinin artık birileri tarafından çizilmesini reddeden Kürtler, direnişçi bir ruhla kendi kaderlerini tahin ediyorlar. Bu direnişlerde büyük bir misyonun sahibi olan Kürt gençleri, bu gün dağlarda, şehirlerde Kürdistan halkına uzanan ellere karşı var gücüyle mücadele yürütüyor. Kürdistan'ın her alanında rol oynayan gençler özgürlüğe giden yolun PKK'den geçtiğini bildikleri için mücadele saflarına katılıyorlar. Medya Savunma Alanlarında karşılaştığımız ve sivilde öğretmenlik yapmış olan gerilla Brusk Roboski kendi hikayesini ve neden gerilla saflarına katıldığını ajansımıza anlattı.
‘SİSTEM İÇERİSİNDE YOZLAŞMAKTAN KORKUYORDUM’
Şırnak'ın Qıleban (Uludere) ilçesine bağlı Roboski köyünde dünyaya gelen Brusk, yoksul bir ailede büyür. Kardeşlerinin en büyüğü olduğu için henüz küçük yaştayken evin sorumluluklarını alır. Hem okuyan hem de ailesine destek sunmak için ek iş olarak çobanlık, işçilik ve sınır ticareti yapar. Anne ve babasının tek hayali Brusk'un okuyup bir meslek sahibi olmasıdır. O da ailesine layık olmak, emeklerini boşa çıkarmamak için köy yaşamının tüm zorluklarına rağmen okur. Ortaokul ve liseyi kendi memleketinde okuyan Brusk, üniversiteyi okuyup okumamada tereddüt yaşar. O an yaşadıklarını şu sözlerle ifade ediyor gerilla Brusk: "Üniversite yıllarıma kadar hep köyde yaşadım. Sistem tam olarak giremediği için köyler biraz doğallığını korur. Üniversiteyi okumak için büyük şehirlere gitmem gerekirdi. Ben de kendi toprağımdan uzak kalmamak için tüm tercihlerimi Kürdistan şehirlerine yaptım” dedi.
KARA HABER, ROBOSKİ KATLİAMI
Urfa Harran Üniversitesinde sınıf öğretmenliği bölümünü kazanan Brusk Kürdistan’dan uzak kalmadığı için sevinir. Üniversite yılarında okurken ailesine destek sunmaktan geri kalmaz, bu yıllarda da ek işler yapar. Üniversiteyi okuduğu yıllarda Roboski’de katledilen 34 insanın haberini alır. 28 Aralık 2011 yılında Türk savaş uçakları tarafından katledilenler arasında akrabaları, çocukluk arkadaşları vardır. Katliamı hiçbir zaman unutmayan Brusk katliamı gerçekleştirenlere karşı duyduğu büyük öfke ve nefretle hesap gününü bekler.
‘TÜRK OKULLARINDA TEK AMAÇ BİZLERİ ASİMİLE ETMEKTİ’
Üniversiteyi bitirdikten sonra kendi köyünde okuduğu okulda öğretmenlik yapmaya başlayan Brusk Roboski “Şehirdeki okuma avantajları köydekiyle bir değildir. Şehirde her sınıfın dersin ayrı bir öğretmeni varken, köyde durum biraz daha farklıdır. Köyde birinci sınıftan beşinci sınıfa kadar tüm öğrenciler aynı sınıfta beraber eğitim görür. Tek bir öğretmen vardır. O nedenle sağlıklı bir eğitim görülmez. Bizler çok zor şartlar altında okuduk. Bizlere ders veren öğretmenlerin tek amacı bizleri gerçekliklerimizden uzaklaştırmaktı. Okulda Türkçe bilmediğimiz için Kürtçe konuşuyorduk. Bundan dolayı günlerce sıra dayaklarından geçiriliyorduk. Bunun adı vicdansızlıktır. İnsanlıkla hiçbir bağı yoktur. Ben de yeni neslin bizlerin yaşadıklarını yaşamasınlar diye kendi okuduğum okulda öğretmenlik yaptım” diye konuştu.
‘BİR ŞEYLER HEP EKSİK KALIYORDU’
Ailesinin hayallerini gerçekleştirmek ve okullarda kendi yaşadıklarını diğer öğrenciler yaşamasın diye öğretmenlik yapmasına rağmen bir şeylerin her zaman yarım kaldığını anlatan Brusk şöyle devam etti: “Benim en büyük mutluluğum kendi köyümde kendi topraklarımda yaşamaktır. Kendi köyümde öğretmenlik yapmak benim için güzel bir duyguydu. Kendi kardeşim, kuzenim, yeğenlerime ders veriyordum. Öğrencilerime elimden geldiğince gerçek olanları anlatmaya çalıştım. Ama bende bir şeyler hep eksik kaldı. Verilen sözler, Kürt halkına yapılan haksızlıklar beni derinden sarsıyordu. Öğretmenlik yaparsam belki bir şeyler değiştiririm dedim. Ama değişen bir şey olmadı. Ne Kürtler kendi kimliğine kavuştu, ne de Kürdistan sömürülmekten… Katliamcılar ise sömürgeci zihniyeti sürdürüyorlardı. Bunlar bana gün geçtikçe ağır geliyor, kaldıramıyordum. Köklü bir mücadele tarzı geliştirmem gerektiğini düşündüğüm bu yıllarda arayışlarım başladı.”
DAYI, YEĞEN ÖĞRETMEN, ÖĞRENCİ PKK SAFLARINDA
Gerilla Brusk gerçek mücadele alanına 2014’te katılım yaptığı PKK saflarında kavuşur. Sistem içerisinde kendine ve halkına karşı dayatılan soykırım politikalarına karşı Kürdistan dağlarında özgür ve onurlu bir yaşamı tercih eder. Brusk, gerilla saflarında aldığı bir haber karşısında şok geçirir ve o an yaşadıklarını şu sözlerle ifade eder: “Bu haber üniversite yıllarımda duyduğum ve gerilla saflarına katılımımda belirleyici olan o katliam haberine benzemiyor. Beni mutlu eden onurlandıran bir haberdi. Öğrencilerimden Cesur Roboski ve Harun Roboski mücadele saflarına katılmıştı. Onlar sadece öğrencilerim değillerdi ayrıca yeğenlerimdi. Bizler daha önceden dayı, yeğen; öğretmen, öğrenci iken saflarda yoldaşız. Aynı davanın savaşçılarıyız. Gerçek hayatta ancak gerilla saflarına katılarak ulaşabiliriz. Düşmanın yaptığı katliamların hesabını sormak için mücadele saflarına katıldım. Benim gibi yeğenlerim de asıl gerçekliğin özgür dağlar olduğunu bilip saflara katılmışlar. Kardeşlerimiz, babalarımız, dayılarımız, amcalarımız, katledildi. Roboski’den mücadele saflarına katılımlar katliamdan sonra arttı. Gerilla saflarına katılmak mücadele vermek düşmana en büyük cevaptır. Onlar bizden 34 can aldı. Bu gün PKK saflarında 34 candan fazla genç onlara karşı savaşmaktadır.”
‘KÜRDİSTANLI ÇOCUKLARA DOĞRULARI ANLATIN’
Kürdistan’da öğretmenlik yapan Kürt gençlerine seslenerek Kürt çocuklarına sadece kendi doğrularını anlatmalarına dikkat çeken gerilla Brusk; “Türk okullarında Kürt çocukları kendi doğruları dışında her şeyi öğrendi. Kürdistan’da öğretmenlik yapan Kürt gençleri şunu bilmelidirler ki sistem içerisinde bazı şeyler her zaman eksik kalacaktır. Ama kendi halklarına bağlılarsa sadece gerçeklikleri anlatsınlar öğrencilerine. Onun dışında fazla bir şeye gerek yoktur. Çünkü öğrenciler her zaman onları hatırlayacaklar. Doğrusuyla yanlışıyla” dedi.