Provokasyon yapmak isteyenler amaçlarına ulaşamadı

HPG Komutanı Serhat Erzurum, Medya Savunma Alanlarında 24 Mayıs’ta İran Demokrat Partisi ve HPG-YJA Star güçleri arasında yaşanan çatışmanın tüm ayrıntılarını ajansımıza değerlendirdi.

HPG Komutanı Serhat Erzurum, Medya Savunma Alanlarında 24 Mayıs’ta İran Demokrat Partisi ve HPG-YJA Star güçleri arasında yaşanan çatışmanın tüm ayrıntılarını ajansımıza değerlendirdi. Erzurum; “Israrla provokasyon yaratmaya çalışıldı. Bunu yapmak isteyenler amaçlarına ulaşamadılar” dedi.       

HPG Komutanı Serhat Erzurum,  İran PDK’si ve gerilla güçleri arasında çıkan olayı anlamak için Xınêre bölgesini tanımak gerektiğini vurguladı ve devamla şunları hatırlattı: “Kürt özgürlük gerillaları olarak otuz yıla yakın bu bölgede düşmanlara karşı mücadele veriyoruz. Bölgenin özellikle Xınere ve Lolan alanı hareketimiz açısından önemli ve tarihi bir anlam taşıyor.  Bu alan 15 Ağustos hamlesinin planlandığı bir mekandır. En önemlisi de şehitliğimizin olduğu bir alandır. Birçok arkadaşımız burada mücadele etmiş, birçok tarihi çalışmaya damgasını vurmuş ve halkının fedaileri olmuşlardır. Bu uğurda şehit düşmüşlerdir. Kısacası manevi anlamda bizim için büyük öneme sahip olan bir mekandır.”

Otuz yılı aşkın PKK gerillaları dışında hiçbir kimsenin Xinêre bölgesinde konumlanmadığına dikkat çeken Erzurum, “Yıllardır bu alandayız ama farklı bir Kürt hareketiyle burada karşılaşmadık. İran Demokrat Partisi ile de ilk defa karşılaşıyoruz. Bu karşılaşmayı da kendiliğinden gelişmiş bir şey olarak ele almıyoruz. İran Demokrat Partisi’yle yaşanan olayın öncesi var. Ki şunu da belirtmek istiyorum öyle çok büyük ve örgütlü bir güç de değiller.”

‘İRAN’A GEÇECEĞİZ’ DEDİLER AMA …

HPG Komutanı Serhat Erzurum, yaklaşık on beş güne yakın İran Demokrat Partisi’nin, Kürt özgürlük gerillalarının bulunduğu alana giriş yaptığını, bu süre zarfında kalıcı bir konumlarının bulunmadığını söyledi. En son Xinêre-Lolan hattından İran’a gitme temelinde yirmi kişilik bir grubun geçişi için izin istediklerini ve bu iznin hareket tarafından verildiğine dikkat çeken Serhat, devamla şunları belirtti: “Ancak İDP geçiş yapmaktan ziyade, güçlerimizin bulunduğu stratejik bir tepenin karşısına konumlandı. Güçlerimiz onları gördüğü halde çatışma çıkmasın diye müdahale etmedi. Sonra İran Demokrat Partisigüçleri ile görüşmek için, bir görüşme heyeti oluşturuldu. Bu heyetin içinde burada bulunan zomlardan halk da yer aldı. Çünkü bulunduğumuz alanda halk da mevcuttur. Bu heyet İran demokrat partisinin buraya geliş ve konumlanma nedenini, amaçlarını, isteklerini ve böyle bir dönemde küçük bir grupla neden bizim merkezi bölgemizin ortasında konumlanmada ısrar ettiklerini anlamak için görüşme yaptı.

Görüşmeye gidildiğinde yanlarında uydu telefonunun da bulunduğu görüldü.  Görüşme heyeti, alanın konumunu onlara anlatmış, hiçbir siyasi ve diplomasi ilişki geliştirilmeden alana kalıcı bir şekilde konumlanmalarının uygun düşmediğini anlatmış. Kod ismi Rebaz Kemal olan komutanları bu görüşmede, ‘kesinlikle buradan çıkmayacaklarını, burada geliş gidişlerinin olacağını söylemiş. Görüşme heyeti de bunun mümkün olamayacağını nedenleriyle birlikte anlatmış. Bir de burada kalmaları için siyasi ve diplomatik bir ilişki geliştirmeleri gereken merkezlerimizin olduğu ve bunun her yerde uygulanan bir prosedür olduğu belirtildi. Askeri alanlar için bunun mutlaka olması gerektiği söylendi. Ancak onlar ısrarla buradan çıkmayacaklarını söylüyorlar. Bizde buradan çıkmaları için onlara belirli bir zaman verdik. Ayın 10’unda, 17’sinde ve en son da 23’ünde görüşme oldu.”

‘YAŞANANLARIN SORUMLUSU REBAZ KEMAL ADLI PEŞMERGE KOMUTANDIR’

Erzurum, “İran Demokrat Partisi son görüşmeye savaşmakta ısrar temelinde yaklaşıyordu. Biz buna rağmen bunun yanlış olduğunu ve buradan bir zarar görmeden ayrılmaları gerektiğini belirttik” dedi. Erzurum devamla şu noktalara dikkat çekti: “Büyük bir güçle üzerlerine gidip eylem yapma gibi bir yaklaşımımız olmadı ki, buna gerek de yoktu. Kelaşin hattında yaklaşık yüz kişi vardı olayın olduğu yerde de yirmi kişilerdi. Öyle büyük bir güç de değillerdi. Askeri alan olmasından kaynaklı elbette ki her zaman için donanımlı ve tedbiri elden bırakmayan bir mevzilenme konumumuz var, bu konumumuz her zaman da olacaktır. Ama asıl bu gerginliğe neden olan ve ısrarla silahların patlatılacağını söyleyen İran Demokrat Partisi’nin buradaki komutanı Rebaz Kemal’dir.

‘TELEFONDA ONLARI VURUN GEÇİN’ TALİMATI VERİLDİ

Rebaz Kemal görüşme heyetine şunları söylüyor: “ Gerekirse biz silah kullanırız.” Bu sözden sonra şu netleşti; bu bilinçli bir yaklaşımdır ve provokasyon geliştirilmek isteniyor. Bu provakasyon bize şunu gösterdi: Ulusal mücadele, Kürt halk mücadelesi İran Demokrat Partisi’nin amacı değildir. Asıl hedefleri burada askeri güçlerimizle temas yaratmaktır. Bir de telefonda bir sorumlularıyla görüşüyorlardı isim olarak da Azad diyorlardı. Azad isimli kişi onlara şunu söylüyordu: ‘Onları vurun ve geçin’. Sanki karşılarında çok sıradan bir güç, küçük bir grup varmış gibi vurup geçin diye talimat veriyor. Onlar da şunu çok net biliyorlardı ki, eğer bir temas olursa kesinlikle bu temasta onlardan ölenler olacak. Kendilerince bunu genel süreçle de bağlantılandıracaklardı.”

Kürdistan’da yaşanan gelişimlere de dikkat çeken Erzurum, “Şu an Rojhilat Kurdistan’ında halkın eylemsellikleri var. Rojava’da büyük bir direniş ve kazanımlar var.  Başur’da gerilla olarak halkımızı DAİŞ’e karşı savunuyoruz. Yine Kuzey’de yıllardır halkımızın direnişi ve bu direniş ekseninde büyük kazanımları var. Tüm parçalarda halka öncülük eden bir PKK gerçekliği var. Halk da PKK’den gücünü alarak örgütleniyor. PKK mücadelesi Kürtlerin ulusal birliğini pekiştirmede ve buna öncülük etmede önemli bir yere sahiptir. Her dört parçada da PKK’ye binlerce katılımın olduğu biliniyor ve bu mücadelede binlerce şehit verilmiştir. PKK’nin bir ulusal hareket olduğunu şehitlerine bakarak herkes çok açık ve net görebilir. PKK, ulusallaşmada mihenk konumundadır. Onlar bu gerçeklik karşısında ne kadar çok gerilediklerini de biliyorlar. Buraya gelme nedenlerinin bundan kopuk olmadığı da kesindir. Yapılan görüşmelerden de açıkça belli oluyor ki geliş amaçları provakasyon yaratmaktı. Başka güçlerin onları yönlendirdiği de açıktır. Çünkü onları yönlendirenler kesinlikle bu gruptan birilerinin bizim tarafımızdan öldürülmesini hedeflemişlerdi.

GÜNEYLİ BAZI MEDYA KURULUŞLARI ÇATIŞMA ÇIKMADAN YAYINA BAŞLADI

Kürtler içinde sadece kendi çıkarlarını düşünen hareketler var, dışardan bazı güçler ya da devletlerle ilişkileri var. Özellikle Kürdistan’daki kazanımları hazmetmeyen güçler ve devletler var. Bu kazanımları Kürtlerin aleyhine çevirmek istiyorlar. Bunun için her türlü provokasyondan da çekinmiyorlar. Bunu kendileri değil ama farklı Kürt gruplarının eliyle yapmaya çalışıyor. Hareketimize karşı da birçok oyunun içindeler. Bu tür provokasyon, anti propaganda ve zedeleme siyasetiyle kazanımlarımızı karalamak istiyorlar. İşte PKK Kürt güçlerini engelliyor, İran Demokrat Partisi’nin İran’a karşı savaşmasını engelliyor şeklinde propagandalar yapıyorlar. Halbuki İran Demokrat Partisi, Hareketimize karşı bir provokasyon yaratma temelinde gönderilmişti. Ki daha bir temas olmadan temas olmuş diye yayın yapan kanal olmuş ve İran Demokrat Partisi’nden iki kişinin yaşamını yitirdiği ve on civarında yaralılarının olduğunu söylemişler. Bu bile olayın perde arkasını görmeye yetiyor” diye konuştu.

“Kürt ulusal çıkarı temelinde örgütlenen ve bu eksende mücadele yürüten, halkımızın öz savunmasını yapan her Kürt hareketinin yanındayız” diyen Erzurum, devamla şunları kaydetti: “Onun dışında da bizim hiçbir partiyi ve örgütü engelleyen bir yaklaşımımız olmamıştır.  Kürt ulusal çıkarları temeline dayanan bir zihniyetin ve örgütlenmenin, örgüt ve partilerinin olması bizim mücadelemize de halkımıza da kazandıracağı bir gerçekliktir. Niye bunları engelleyen bir yaklaşımımız olsun ki. Diğer örgütleri de engelleyen bir yaklaşımımız olmamıştır. Biz bütün halkların özgür ve demokratik değerler ekseninde yaşamasını isteyen ve bunun için mücadele veren mevzilerde yer alan bir hareket ve askeri bir gücüz. Bunlar bu olayla aslında Rojhilat halkımıza işte PKK’nin İran’la ilişkisi var, birlikteler gibi bir kara propaganda yapmak istediler. İşte bununla Rojhilat halkımızı bize karşı kışkırtarak kendilerince çıkar elde etmek istediler. Tabi başaramadılar. Zaten Rojhilat halkımız PKK’nin nasıl bir hareket olduğunu iyi bilen ve yakından takip eden bir halktır. Geçmişte de farklı yöntemlerle özgürlük gerillalarını karalamaya ve halkımızın gözünde küçültmeye dönük oyunlar ve bu oyunlar ekseninde politikalar yürütüldü. Ama halkımız buna itimat etmedi. Rojhilat halkımız başta olmak üzere tüm Kürdistan halkı PKK’ye katkı sunma temelinde büyük fedakârlıklar yapmış ve yapmaya devam ediyor.”

‘ÇATIŞMA OLMASIN DİYE ÇOK ÇABALADIK’

HPG Komutanı Serhat Erzurum, 24 Mayıs’ta yaşananlara ve oradaki gerçeklere değinerek şu noktaları dile getirdi: “Arkadaşlarımız bir gün öncesinden olay yerine gelmişlerdi. Görüşmeler de olmuştu, PDK-İ geri çekilecekti. İlk görüşmelerde böyle anlaşılmıştı. Ama son gün yüze yakın peşmerge gücü Kêlaşîn’e doğru gelmeye başladı. Biz başından sonuna kadar bir şey yaşanmasın diye çok soğukkanlı ve duyarlı yaklaştık. Bu konuda arkadaşlarımız üzerlerine düşeni yaptılar. Ama ısrarla diğer taraftan gelen talimatla peşmergeleri bizimle çatıştırmaya çalışanlar oldu. Bizim gücümüz bütün bunlara rağmen, kendi mevzilerinde mümkün mertebe temastan uzak durma ekseninde konumlandılar. Bizim tüm çabalarımıza rağmen onlar aşağıdan güçlerimizin olduğu yere sızma yaparak arkadaşlarımızın üzerine saldırdılar, BKC ile de karşıdan ateş açtılar. Bizim gücümüz de onlara caydırıcı ateş açtı. Seslenerek, onlarla çatışmak istemediklerini tekrar tekrar dile getirdiler. Ama İran Demokrat Partisi peşmergeleri ölümcül vuruşlarla çağrımıza cevap verdi. Gücümüzde kendilerini savunma temelinde ateş açtı. Bu ateş açma sonucunda dört peşmerge yaralandı. Tekrardan bizim çabalarımız sonucunda bu kısa süreli çatışmada sonlandırıldı. Eğer biz gerçekten öldürme temelinde İran Demokrat Partisi peşmergelerine vursaydık orada kurtulan tek bir peşmerge olmazdı. Zaten sayıları da yirmi kişi idi. Ama biz bunu yapmak istemedik, başından beri de bir oyun olduğunu biliyorduk. Tüm çabalarımıza rağmen onlar çatışmakta ısrar ettiler. Sonra sonucuna baktılar bir taramayla dört kişi yaralı ondan sonra geri konumlandıkları yere çekildiler. Biz hemen orada bulunan halktan bazılarını yanlarına gönderdik ve yaralılarını tedavi etmemiz için bize vermelerini talep ettik. İlkin iki yaralılarının olduğunu bize söylediler. Onları hemen alıp doktorlarımızın bulunduğu yere aktardık. İki saat sonra iki yaralılarının daha olduğunu belirttiler. Biz onları da aldık ve tedavi için gönderdik. Bu yaralı peşmergelerden biri yaşamını yitirdi. Sonuç böyle olmaya bilirdi.”

‘ULUSAL ÇIKARLAR TÜM KÜRTLER İÇİN ESAS OLMALIDIR’

Ulusal çıkarların herşeyden önemli olduğunu belirten Erzurum,  “Umut ediyorum ki bir daha böylesi bir durum yaşanmasın. Bu konuda kürt güçlerinin daha duyarlı olması gerekiyor. Özgürlük hareketi olarak asla Kürtlerin kanını dökme gibi bir durumumuz olmaz, bu konuda en büyük hassasiyeti gösteren hareketiz. Yıllarca bazı devletler bazı Kürt hareketleri ile işbirliği yaparak onları üstümüze saldılar. Onlarla uzun yıllar savaşmak zorunda kaldık ve bu savaş sonucunda kardeş kanı döküldü. Kürtlerin birbirinin kanını dökmeme, birbirleriyle çatışmama konusunda daha duyarlı ve hassas olmaları gerekir. Burada önemli olan bireysel, dar çıkarlar olmamalıdır. Önemli olan ulusal çıkarlar, Kürtlerin birlikteliği, kendi halkının özgürlüğü ve çıkarı temelinde bir mücadele yürütmektir. Bu bizim için esastır” dedi.

...