PKK Yürütme Komitesi, resmi internet sitesi üzerinden yaptığı açıklama ile Mayıs ayı içerisinde yaşamı yitiren militanları andı. PKK açıklamasında,  “Tarihsel zaman ülkemiz Kürdistan’ı hegemonik savaşların, soykırımların ve bunlara karşı sürekli direnişlerin geliştiği bir mekan olarak gösterir. Bu kadar bir zaman soykırım kıskacından kalıp da kendi toplumsal gerçekliğini günümüze kadar getirmeyi başarabilmiş bir halk gerçekliği yok gibidir. Parçalanmış ülke toprakları, parçalanmış toplumsal dokularına rağmen, bugün insanlığın direniş merkezi haline gelmesi ideolojik, siyasal ve sosyolojik olarak irdelenmesi, önemli sonuçlar çıkarılması gereken bir tarihsel gerçekliktir. Tarihsel ve güncel olarak bu gerçeklik PKK Hareketi ve O’nun Önderliğidir. Partimiz ve Önderlik gerçekliğimiz tüm zaman hegemon güçlerinin tarihimiz ve ülkemiz üzerindeki akışını durdurmuş, bölge ve ülkemiz üzerine kurulu tüm anlaşma ve planları bertaraf edip tüm Ortadoğu halklarının kurtuluş seçeneği haline gelmiştir. Dün Kasrı Şirin ve Sykes Picot gibi ülkemizi bölüp-sömürgeleştiren bugün ise küresel ve bölge hegemon güçlerinin  gizli  demokratik kurtuluşumuzun tasfiyesi üzeri kurulu anlaşma ve planları hareketimizin direnişi ile boşa çıkarılmaktadır” ifadelerine yer verildi.

PKK açıklamasında devamla şu hususlara dikkat çekildi: 

“Ülkemizin tarihinde Mayıs ayı, varlığımıza saldırıların en çok olduğu, buna karşın varlığımızın en çok da direnişe durduğu bir aydır. Türkiye devrim önderlerinden İbrahim KAYPAKKAYA’nın yaralı esaretiyle Amed zindanında katledilmesi ve Kürt kadınının direniş sembollerinden olan Leyla QASIM’ın Irak sömürgeci devletince idam edilmesi yine tarihin Mayıs ayı sayfalarında geçmektedir.

Kürdistan ve Türkiye devrimi açısından Mayıs ayı bir dönüm noktası ve PKK Hareketinin özgürlük anı yani var olma zamanıdır.18 Mayıs 1977 yılında hareketimizin önder kadrolarından ve Önderliğimizin ilk iki yoldaşından biri olan Haki KARER yoldaşın şahadetini İLK YOLDAŞ’ı şu sözlerle anlamlandırmaktadır: “Haki Karer’in şahadetinin yakıcılığının o ilk yılında tüm sorun buna anlam verebilmek ve gerekeni yapmaktı. Manevi etkisi altından nasıl kalkabiliriz diye gecemizi gündüzümüze katıyorduk. Yanılsaydık, gereklerinden uzak düşmüş olsaydık, ortada PKK diye bir gelişme olamazdı. Bu anlamda en zayıf olduğumuz bir dönemde, hatta Haki’nin katledilmesiyle, o oldukça zayıf şekillenişimizin şekillenemeyeceğini, belli olmayan gruplaşmamızın tamamen dağılacağını düşünen düşmana, bu şahadet, dolayısıyla yaşadığımız yoğunlaşma, gereklerine ulaşma, mümkünse eyleme geçirme, denilebilir ki en büyük cevaptı, yine en büyük işlerimizdendi ve asıl PKK’yi de yaratan bu yaklaşımdı. O’nun anısına bağlılığın en tipik bir ifadesi olarak partileşme kararı, program taslağı ve ilk yılın bunun hazırlıklarıyla geçmesi, hatta resmen partinin ilanına gidişimiz, şahadet gerçeğinin doğru değerlendirilmesi halinde neye yol açılabileceğinin de en büyük göstergelerinden birisidir. Düşman O’nda dağılmamızı beklerken, biz O’nda en büyük tarihi adımlardan birisini gerçekleştirdik. Eğer Haki’nin şahadeti olmasaydı, biz belki PKK’leşemezdik, o kararı veremezdik. Haki’nin şahadetiyle tarihin seyri değişti.” Zulmete doğru akan seyir durdurulmuş, Kürdistan halklarının direniş ve diriliş tarihi kahramanlarla başlamakta; Hilvan-Siverek direnişinde Halil ÇAVGUN yoldaşımız Amed zindanında Ferhat KURTAY, Mahmut ZENGİN, Eşref AYNIK ve Necmi ÖNER yoldaşlar eşsiz direniş ve kahramanlıklarıyla Kürdistan halklarının direniş geleneğini yaşamlarıyla yarattılar. Ahlaki ve politik geleneğimizi borçlu olduğumuz bu kahramanlık abidelerini ve tüm devrim şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor, yarattıkları geleneği devrime taşıyacağımızı ve bu geleneğin dışında bir yaşamı kabul görmeyeceğimizi belirtiyor anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Sanatıyla, gerilla yaşamıyla ve toplumsal alandaki öncülüğüyle devrimci kadın duruşunun emsallerinden olan Mizgin-Gurbet AYDIN yoldaşın 11 Mayıs 1992 yılında Tatvan da yaşadığı şahadeti saygıyla anıyor, sanatıyla seslendirdiği hakikatlerle devrim yolundaki yürüyüşümüzü başarıyla tamamlayacağımızın sözünü yineliyoruz.

Acısı hiçbir zaman yüreklerde dinmeyecek olan 16 Mayıs 1997 yılında hunharca yapılan Hewlér katliamını lanetliyor, katliamda şehit düşen tüm yoldaşlarımızı Maraş-Pazarcık doğumlu Cemil-Hasan ÖZSERİK ve Ağrı-Doğubeyazıt doğumlu Hélin-Hatice GÜVEN yoldaşlarımızın şahsında saygıyla anıyor, mücadelelerini yaşatacağımızın sözünü yineliyoruz.

Dersim doğumlu Metin TURGUT yoldaşımızın 6 Mayıs 1978 yılında Dersim bölgesinde şoven güçlerce katledilişini lanetliyor şahadetini saygıyla anıyoruz.

Koçhisar doğumlu Nuh PEHLİVAN yoldaşın 10 Mayıs 1979 yılında yaşadığı şahadeti önünde saygıyla eğiliyoruz.

17 Mayıs 1980 yılında ilkel milliyetçiler tarafından katledilen Mardin doğumlu Sino KARAYEL yoldaşımızın şahadetini minnetle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

Sömürgeci güçlerle girmiş olduğu sonucu 13 Mayıs 1981 yılında şehit düşen Mardin doğumlu Haydar-Hüseyin EROL yoldaşın şahadetini saygıyla anıyoruz.

13 Mayıs 1989 yılında Botan’da şehit düşen üç yoldaşımızı Batman Beşiri doğumlu Hasan-Ali AGAL yoldaşın şahsında anıyor, halkımızın Yezidi inanç kimliğinin mücadele saflarımızdaki direnişini saygıyla selamlıyoruz.

Erzurum doğumlu Ali-Ahmet AYDIN ve beraberindeki iki yoldaşın Serhat Ağrı dağı kırsalında düşman kuvvetleriyle girdikleri çatışma sonucu şehit düşmelerini minnetle anıyoruz.

14 Mayıs 1991 yılında Güney-Batı Eyaleti Koçdağı’nda şehit düşen dokuz yoldaşımızı Afrin doğumlu Fidan-Zeynep SÜLEYMAN ve Adıyaman doğumlu Rahime-Nezihe ÖNER yoldaşlarımızın şahsında anıyor kendilerini minnetle anıyoruz.

15 Mayıs 1992 yılında Botan eyaleti Nerweh (Taşdelen) eylemi şehitlerini Amed doğumlu Çırav-Maas OKTAY yoldaşın şahsında saygıyla anıyoruz. 

Güney-Batı eyaleti Siverek kırsalında 12 Mayıs 1993 yılında şehit düşen Amed-Bismil doğumlu Baki-Mehmet TEKİN ve beraberindeki yoldaşı saygıyla anıyoruz.

Amed eyaleti Kulp kırsal alanında 16 Mayıs 1993 yılında şehit düşen onsekiz yoldaşımızı Mardin-Nusaybin doğumlu Zana-Zeyni GÜMÜŞ yoldaşın şahsında anıyor, şahadetlerini unutmadan devrim yürüyüşümüzü zaferle taçlandıracağımızı belirtiyoruz.

14 Mayıs 1994 yılında Zagros Gerdi alanında şehit düşen yedi yoldaşımızı Muş Malazgirt doğumlu Sidar-İlhami EREN yoldaşın şahsında saygıyla anıyoruz.

Güney-Batı eyaletinde 17 Mayıs 1994 yılında şehit düşen Bezar Dağı şehitlerini Adıyaman-Kahta doğumlu Mehmet Emin-İsmail TÜMEN yoldaşın şahsında saygıyla anıyoruz.

Aynı gün ve aynı eyaletimizde Nurhaklar’da şehit düşen üç yoldaşımızı Elbistan doğumlu Hogır-Ali MANAY yoldaşın şahsında minnetle anıyor, şahadetleri önünde saygıyla eğiliyoruz.

20 Mayıs 1994 yılında Besta alanında şehit düşen üç yoldaşımızı Şırnak doğumlu Abdullah-Abdullah İNAL yoldaşın şahsında saygı ile anıyoruz.

Serhat-Tendürek dağında Mayıs 1994 yılında şehit düşen dokuz yoldaşımızı Siirt-Eruh doğumlu Hélin-Tenzile AKTUĞ yoldaşın şahsında  minnetle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

Hakkari-Gever doğumlu Mahmut-Hasan ÖZDEMİR ve beraberindeki üç yoldaşın 13 Mayıs 1996 yılı Zagros-Gırana alanında yaşadığı şahadeti saygıyla anıyoruz.

12 Mayıs 1997 yılında Botan’da şehit düşen sekiz yoldaşımızı Mardin doğumlu Yahya-Ahmet AL yoldaşın şahsında saygıyla anıyoruz.

Garzan eyaleti Bitlis kırsalında 12 Mayıs 1997 yılında şehit düşen yoldailarımızı Karakoçan doğumlu Belengaz-Kemal AKBAŞ ve Rojava-Efrin doğumlu Hewlér-Sabah CAFER yoldaşlarımızın şahsında saygı ve minnetle anıyoruz.

20 Mayıs 1997 yılında Zagros’ta şehit düşen Rojava-Amudé doğumlu Ekrem-Azad MUSTAFA ve beraberindeki iki yoldaşın şahadetini saygıyla anıyoruz.

Dersim eyaleti 18 Mayıs 1998 yılında şehit düşen dört yoldaşımızı Malatya doğumlu Eylem-Fadime KARAASLAN yoldaşımızın şahsında saygı ve minnetle anıyoruz.

18 Mayıs 1998 yılı Erzurum eyaletinde şehit düşen üç yoldaşımızı Batman doğumlu Şirin-Bediha İTMEN yoldaşın şahsında saygıyla anıyoruz.

 Zagroslarda 20 Mayıs 1998 yılında şahadete ulaşan altı yoldaşımızı Balıkesir doğumlu Evin-Kezban DÖNMEZ yoldaşın şahsında saygı ile anıyoruz. 

 13 Mayıs 1999 yılında Behdinan-Metina bölgesinde şehit düşen Amed doğumlu Sinan-Murat DEMİRHAN ve beraberindeki beş yoldaşın şahadetleri önünde saygı ile eğiliyoruz.

13 Mayıs 1999 yılında Cudi dağında sömürgeci güçlerin kimyasal silah kullanması sonucu şehit düşen ondokuz yoldaşımızı Şırnak-Gundıké Remo doğumlu Hamza-Aziz TANIT yoldaşımızın şahsında saygıyla anıyor, hiç bir savaş kuralına uymayan bu çirkin saldırıyı bir kez daha lanetliyoruz.

Siirt-Erkendé köyü doğumlu Ruken-Newroz ÖZBAY ve beraberindeki üç yoldaşımızın 20 Mayıs 2000 yılında Behdinan’da yaşadıkları şahadetleri saygıyla anıyor, anılarını yaşatacağımızın sözünü yineliyoruz.

20 Mayıs 2001 yılında Erzurum eyaleti Yedisu kırsalında düşmanın kimyasal silah kullanması sonucu şehit düşen yirmi bir yoldaşımızı cesareti, fedakarlığı ve mütevazi komutanlığı ile gerilla saflarında sembolleşen Muş-Varto doğumlu İsmail-Hıdır Özgen BİNGÖL yoldaşımızın şahsında saygı ve minnetle anıyoruz.

Rojava-Derik doğumlu Xelil-Deham Ömer SABRİ yoldaşımızın Mayıs 1994 yılında Dersim eyaletindeki şahadetini;

19 Mayıs 1995 yılında Cudi dağında yapılan bir operasyon sonucu şehit düşen Şırnak-Gundıké Remo doğumlu Sinan-Yusuf ERAN yoldaşımızı;

19 Mayıs 1995 yılında Botan’da şehit düşen Şırnak doğumlu Hozan-Eyüp AKKAYA yoldaşı;

Mayıs 1997 yılında Behdinan-Metina’da şehit düşen Şırnak Gundıké Melé doğumlu Dıljin-Rahime AYAZ yoldaşı;

Siirt-Eruh doğumlu Cesur-Rauf KAYA yoldaşın Mayıs 1997 yılında Behdinan-Metina’da yaşadığı şahadeti;

20 Mayıs 2004 yılında Botan’da şehit düşen Bitlis-Tatvan doğumlu Roni Dıjwar-Ronahi MAĞMUK yoldaşı;

17 Mayıs 2005 yılında Esendere’de şehit düşen Hewlér doğumlu Fırat Ferman-Kawa TEYYAR yoldaşı;

15 Mayıs 2006 yılında Erzincan kırsalında şehit düşen Şırnak doğumlu Nadir Gabar-Nadir GÜZİNGÜL yoldaşımızı;

Konya doğumlu Şoreş-Erkan YALÇIN yoldaşın Mayıs 2006 yılında Botan’da yaşadığı şahadeti;

Erzincan doğumlu Mehmet-Onur YILMAZ yoldaşın 11 Mayıs 2009 yılında İran sömürgeciliğinin saldırısı sonucu yaşadığı şahadeti ve

21 Mayıs 2009 yılında Amed’de şehit düşen Rojhılat-Selmas doğumlu Rustem Erdal-Settar ALİZADE yoldaşımızı saygı ve minnetle anıyor, tüm şehitlerimizin mücadele yolumuzu aydınlatan hakikat meşaleleri olduğunu belirtiyoruz.”

‘ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİ DAHA FAZLA YÜKSELTELİM’

PKK, “Özgürlük ve Demokratik Kurtuluş yolunda sağlanan tüm değerler şehitlerimizin emeği ve kahramanlıklarının sonucudur. Bu değerlerin korunması ve geliştirilip özgür yaşama kavuşturulması şehitler gerçeğinde kenetlenen halk ve mücadele ile mümkündür. Özgür ve Önderlikli bir yarın için tüm halkımızı şehitleri sahiplenmeye ve mücadeleyi her zamankinden daha fazla yükseltmeye çağırıyoruz” dedi.