PKK Yürütme Komitesi, Deniz Gezmiş, Hüseyin Ýnan, Yusuf Aslan’ı idam edilişlerinin 40. yıldönümünde anarak, “Büyük devrimcilerin özlemlerine ve ütopyalarına baðlılık, onların özlemlerini örgüte, eyleme çevirmekle bunu kesintisiz ve etkili kılarak zafere ulaştırmakla mümkündür” dedi.
PKK kendi web sayfasında (http://www.pkkonline.com/) yayınladıðı mesajında, “Özgürlüðe susamış Anadolu ve Kürdistan topraklarında isyan ateşini yakan devrimci önderler Deniz Gezmiş, Hüseyin Ýnan, Yusuf Aslan’ı şahadetlerinin 40. yılında saygıyla anıyoruz” diye belirtti.
PKK Yürütme Komitesi, 6 Mayıs 1972’de idam edilen devrimcilere ilişkin devamla şunları ifade etti: “Dünyayı sarsan 68 gençlik rüzgârını topraklarımızda fırtınaya çevirerek Türkiye’de gerçek anlamda özgürlük ve demokrasi mücadelesini başlatan Deniz, Yusuf ve Hüseyinler özgürlüðe ve demokrasiye tutkunun, bunları elde etme kararlılıðının sembolleri olarak halklarımızın direniş tarihinde seçkin bir yere sahiptirler.
Kürt halkına olduðu kadar Türkiye halklarına da ihanet temelinde inşa edilen sömürgeci ve soykırımcı faşist rejime karşı dünya devrimci hareketinin ve Ortadoðu’nun direniş tarihine dayanarak isyana kalkan bu büyük devrimcilerin özgürlükçü duruşları ve her türlü zulme başkaldırıları topraklarımızda yeni bir tarihin kurulmasına yol açmıştır.
Onlar gencecik yaşlarında kişisel yaşamlarını kurtarmayı deðil, halklarımızın acılı tarihine kulak vermeyi seçmişler, bunu devrimci isyan temelinde özgürlükçü bir çözüme götürmeyi esas almışlar; Kürt ve Türk halkının özgür birlikteliðini ve kardeşliðini ölüme yürürken bile haykırmaktan geri durmamışlardır.
Büyük devrimcilerin özlemlerine ve ütopyalarına baðlılık, onların özlemlerini örgüte, eyleme çevirmekle bunu kesintisiz ve etkili kılarak zafere ulaştırmakla mümkündür. Bu gerçekten hareket eden Önder Apo, Özgürlük Hareketini en çok da onların anılarına baðlılıðın gereði olarak geliştirmiştir.
Daha en başından bu büyük devrimcilerin özgürlükçü ve direnişçi duruşlarını, demokrasi ve baðımsızlık tutkularını, dayanışma ve birlik arayışlarını, hesapsız ve sonsuz baðlılıklarını kendi militanlıðının temeline yerleştiren partimiz PKK, kırk yıllık kesintisiz ve yükselen yürüyüşünde anıya ve söze baðlılıðı her anında esas almıştır. Attıðı her adımda onlardan beslenen, ancak bununla kalmayıp onlara deðer katan, onları yaşamsallaştıran ve halklaştıran bir hareket olmayı onur saymıştır.
Kapitalizme, bölgemizdeki işbirlikçi, ajan ulus devletlerine ve onların haklarımıza empoze etmeye çalıştıkları faşist milliyetçiliðe karşı direnişinde bu büyük devrimcileri bayrak edinen hareketimiz, onların halklarımız için öngördüðü özgür ve demokratik birlikteliði mücadelesinin temeline koymuştur. Devletçi ve Milliyetçi tuzakları aşması, demokratik sosyalizmi geliştirmesi ve sömürgeci Türk rejiminin halklarımıza içirmeye çalıştıðı milliyetçilik zehrine karşı halklarımız arasında demokratik birliði esas alması bu yaklaşımın ürünüdür. Bu Kürt halkının demokratik uluslaşma sürecinde bir kültür haline getirilmiş ve direngen halk gerçekliðimiz bu temelde yaratılmıştır. Halklarımız arasındaki kardeşlik ve demokratik birlik zemini bugün hiç olmadıðı kadar güçlü ise, önceki özel savaş yapıları gibi AKP’nin ırkçı provokasyonlarına da demokratik birliðini güçlendirerek yanıt veriyorsa bunda hareketimizin onların ütopyalarına ve özlemlerine yanıt olmadaki iddiası ve kararlılıðının payı belirleyicidir. Hareketimizin sosyalist kimliði ve bu büyük devrimcilerin anısına baðlılıðı halklarımızın özgür ve demokratik geleceðinin teminatıdır ve bundan asla taviz verilmeyecektir.
Partimiz PKK yol açtıðı gelişmeler ve getirdiði eleştirilerle kapitalist modernist sistemden tümüyle koparak, mezhepleşmeden, sistemin yedeðine düşmeden binlerce yıldır özgürlük, eşitlik, adalet ve demokrasi isteyenlerin umudunu gerçekleştirme hareketi olmuşsa, bunda bu büyük devrimcilerin payı büyüktür. Önderliðimizin Ýmralı’da nefes nefese süren direnişinde ortaya çıkardıðı Demokratik Modernite Paradigması esasında Denizlerin devrimci militan duruşlarının ideolojik izaha kavuşturulmasıdır. Onların son kölelik sisteminden kopma ve ona meydan okumasının bir mücadele stratejisine dönüştürülmesidir. Bu yönüyle Önder Apo’nun ve partimiz PKK’nin fikri-zikri-fiili duruşu bu büyük devrimcilerin olduðu kadar özgürlük ve demokrasi savaşımı veren tüm insanlıðın özlemlerine verilmiş büyük bir yanıttır.
Bu yanıtı geliştirmeyi yaşamının amacı kılan Önderliðimiz Denizlerin idam sehpasındaki destansı duruşlarının temsilcisi olarak, onların özlemlerini kuramsallaştırmış, kurumsallaştırmış ve milyonlara mal etmiştir. Ýşte bu yüzden 6 Mayıs 1996’da bir tonluk bombayla imha edilmeye çalışılmıştır. Bu aynı zamanda uluslar arası komplonun da resmen başlatıldıðı tarih olmaktadır. Halklarımızın umut hareketi Önder Apo şahsında boðulmak istenmiştir. Seçilen tarih tesadüf deðildir. Nitekim bu başarılamayınca uluslar arası komplo daha da yoðunlaştırılmış ve Önder Apo Kürt soykırımının başlangıcını simgeleyen 15 Şubatta tarihin tanık olmadıðı bir takibatla esaret altına alınmıştır. Eðer bugün tüm insanlık deðerleri ve toplum vicdanı hiçe sayılarak ölümcül bir tecrite uygulanıyorsa bu temsil ettiði büyük insanlık deðerleriyle ilgilidir. Buna karşı halklarımızın olduðu kadar, Denizlerin, Yusufların, Hüseyinlerin özlemlerini büyük bir direngenlikle temsil etmektedir. Her günü idama bedel bir işkence ve zulüm olan Ýmralı’da anıya baðlılıðını korumakta ve bu büyük devrimcilerin özlemlerini gerçekleştirmeye çalışmaktadır.
Halklarımızın demokratik vatanda ortak ve özgür yaşamını geliştirmek, bunun için Önderliðimizin özgürlüðünü bir mücadele gerekçesi haline getirmek günümüzde devrimci militanlıðın ve anıya baðlılıðın özünü oluşturmaktadır. Ancak böyle ele alındıðında 6 Mayıs, halklarımızın özgür ve demokratik birlikteliðinin somutlaştırıldıðı ve anıya baðlılıðın pratikleştirildiði bir militanlık günü olarak anlam kazanacaktır. Başka türlü özgürlük mücadelesi verilemeyeceði gibi Denizlere, Yusuflara ve Hüseyinlere de layık olunamaz. Bu bilinçle hareket eden ve onlarda ortaya çıkan militanlıða her zaman baðlı kalan partimiz bundan sonra bunu daha da yetkin bir biçimde sürdürecek ve zafere taşımasını bilecektir.
Bu temelde onları bir kez daha saygıyla anıyor; tüm devrimci, demokrat çevreleri anıya baðlılık temelinde halklarımızın direniş cephesini büyütmeye çaðırıyor, 6 Mayıs şehitlerine baðlılıðın gereði olarak özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelesini daha da yükselteceðimiz ve zafere taşıracaðımızın sözünü yineliyoruz.”
ANF NEWS AGENCY