PKK: Şehitler çizgisinde özgürlük mücadelesini yükseltelim!

PKK Merkez Komitesi, 44’üncü Şehitler Günü ve Şehitler Ayında kahraman şehitler gerçeğini daha doğru ve yeterli anlamaya, şehitler çizgisinde tecride ve faşizme karşı özgürlük ve demokrasi mücadelesini daha güçlü geliştirmeye çağırdı.

PKK Merkez Komitesi açıklaması şöyle:

ÖNDERLİK VE ŞEHİTLER ÇİZGİSİNDE DİRENEREK KAZANACAĞIZ!

"Hareket ve halk olarak yeni bir Mayıs Şehitler Ayındayız ve yeni bir 18 Mayıs Şehitler Gününü yaşıyoruz. 2020 Mayıs'ı 44’üncü Şehitler Ayı ve 18 Mayıs 44’üncü Şehitler Günü oluyor. Bu temelde, şehadetinin 43’üncü yıl dönümünde Önder Apo’nun “Benim gizli ruhum gibiydi” dediği Büyük Devrimci Haki Karer Yoldaşı ve şahsında tüm özgürlük mücadelesi şehitlerimizi saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. Anılarını yaşatma ve amaçlarını başarma sözümüzü yineliyoruz. Önder Apo ve kahraman şehitlerimiz öncülüğünde gelişen kırk üç yıllık tarihi Kürdistan Özgürlük Direnişini selamlıyoruz. Kırk dördüncü Şehitler yılında Önderlik ve Şehitler çizgisinde daha güçlü direneceğimizi ve daha büyük başaracağımızı belirtiyoruz.

Bize Şehitler Günü ve Şehitler Ayı kazandıran tüm mayıs ayı Şehitlerimizi, Haki ve Halil oldaşlar, Ferhat Kurtay ve Arkadaşları, tarihi 1 Mayıs Şehitlerimiz, Mehmet Karasungur ve İbrahim Bilgin, Azat ve Çektar Yoldaşlar, Şirin Elemhuli ve Arkadaşları, Hozan Mizgin Yoldaş, Helin, Salih, Ozan Yoldaşlar ve tüm Hewlêr katliam şehitleri, Sabri, Cimşit, Andok ve Eriş Yoldaşlar şahsında saygı ve sevgiyle anıyoruz. Yine Türkiye devriminin önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, İbrahim Kaypakkaya, Sinan Cemgil ve Ulaş Bayraktaroğlu şahsında tüm Türkiye devrim şehitlerini saygı ve minnetle anıyoruz. Kahraman Şehitlerimizin her zaman ve her yerde en temel güç kaynağımız olduğunu belirtiyoruz.

Önder Apo, PKK’nin ‘Haki Karer’in anısının örgütlenmesi ve eyleme geçirilmesi’ olduğunu belirtiyor. Partimiz bir şehitler partisi oluyor ve kahraman şehitlerimiz parti gerçeğimizde yaşıyor. Hareket ve halk olarak kırk dördüncü yılda şehitler gerçeğine çok daha yakın bulunuyoruz. Şehitlerimiz geçmişimiz, bugünümüz ve geleceğimiz oluyor. Kırk dördüncü şehitler yılına bu ruh ve bilinçle giriyoruz. Yirmi dört saat Önderlik ve Şehitler gerçeğiyle birlikte yaşıyoruz. Bu temelde, Önderlik ve Şehitler çizgisinde kendimizi derin bir eleştirel ve özeleştirel sorgulamaya tabi tutarak yenileyip daha güçlü devrimciler ve yurtseverler haline getiriyoruz. Şimdiye kadar Önderlik ve Şehitler çizgisinde mücadele ederek kazandık ve bundan sonra da aynı çizgide direnerek daha büyük kazanacağımıza inanıyoruz.

ŞEHİTLER GERÇEĞİ EN BÜYÜK GÜÇ VE BAŞARI KAYNAĞIDIR

Hareket ve halk olarak 44’üncü Şehitler yılına girerken, sömürgeci-soykırımcı AKP-MHP faşizminin alçakça ve vahşice şehitliklerimize saldırdığını ve şehitlerimizin mezarlarını tahrip ettiğini görüyoruz. Faşist-soykırımcı düşman en çok Şehitliklerimize saldırdığına göre, demek ki en çok şehitler gerçeğimizden korkuyor. Demek ki kahraman şehitler gerçeğimiz faşist-soykırımcı düşmanın yüreğine her an büyük korku saldığı gibi, bizim için de en büyük güç ve başarı kaynağı oluyor. Demek ki kahraman şehitlerimiz Kürdistan’ın varlığını ve özgürlüğünü, Kürt halkının birliğini ve yiğitliğini temsil ediyor. Bu temelde, vahşi düşman saldırılarından da derin dersler çıkartarak, kahraman şehitler gerçeğimizi daha doğru anlıyor ve daha güçlü sahipleniyoruz. Bu durum bizi, özgürlük ve demokrasi mücadelesini daha güçlü yürütmeye ve daha büyük başarmaya götürüyor; mücadele azmimizi ve irademizi daha çok biliyor; Şehitler çizgisinde daha çok örgütlenir ve mücadele eder hale getiriyor.

Bilindiği gibi, 44’üncü Şehitler Ayını ve Şehitler Gününü koronavirüs adındaki kapitalist saldırı altında yaşıyoruz. Bütün kapitalist güçler, bütün iktidar ve devlet çevreleri, söz konusu mikrop saldırısını bir fırsat bilerek, başta kadınlar ve emekçiler olmak üzere tüm halk kesimleri üzerindeki baskı ve sömürüsünü artırmaya çalışıyor. Söz konusu politikayı en çok da çökmekte olan AKP-MHP faşizmi uyguluyor. Koronavirüs ortamına dayanarak işçi ve emekçiler üzerindeki sömürüyü daha da geliştiriyor, tamtakır hale gelmiş olan hazinesini topladığı çeşitli yardımlarla  doldurmaya çalışıyor, kadınları ve gençleri evlere hapsederek faşizme karşı kitle mücadelesini engellemek istiyor, normal koşullarda çıkartamadığı yeni infaz yasasıyla tüm katil ve tecavüzcü yandaşlarını hapishaneden salıvermiş bulunuyor, Kürdistan’da belediye gasplarını, baskı ve katliamları sürdürüyor, Idlib, Rojava, Başurê Kürdistan ve Libya’ya yönelik askeri saldırılarını artırıyor. Tüm bunlara dayanarak, aslında tamamen çürümüş ve çökmüş olan iktidarının ömrünü biraz daha uzatmak istiyor.

HALKIMIZI TECRİDİ KIRMAK, AKP-MHP FAŞİZMİNİ YIKMAK İÇİN MÜCADALEYİ YÜKSELTMEYE ÇAĞIRIYORUZ

Kuşkusuz başta yurtsever halkımız olmak üzere tüm insanlık, kapitalist sistemin ve AKP-MHP faşizminin söz konusu baskı ve sömürüsünü, hile ve oyununu çok iyi görüyor. Bu temelde de, koronavirüs ortamından yararlanılarak artırılan psikolojik savaş oyunlarını bozmak, baskı ve sömürüleri kırmak için her alanda antikapitalist ve antifaşist mücadeleye yöneliyor. Biz PKK olarak tüm bu mücadeleleri selamlıyor, bu temelde özgürlük ve demokrasi mücadelelerinin yeni yol ve yöntemlerle daha güçlü gelişeceğine ve daha başarılı olacağına inanıyoruz. Bu çerçevede de, başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm yurtsever halkımızı, İmralı tecridini kırmak ve AKP-MHP faşizmini yıkmak üzere özgürlük ve demokrasi mücadelemizi yükseltmeye çağırıyoruz.

GERİLLA SAVAŞI MUTLAKA ZAFERİ KAZANACAK

Bu konuda doğru tutumu ve direniş çizgisini de, her gün düşmanı kahreden eylemler yapan kahraman gerilla güçlerimiz gösteriyor. AKP-MHP faşizminin tüm oyun ve hilelerine, koronavirüsten yararlanarak artırdığı psikolojik savaşa ve askeri saldırılara karşı bir an bile duraksamadan ve her türlü zorluğu yenerek geliştirdiği tarihi direniş eylemleri nedeniyle tüm gerilla güçlerimizi selamlıyor, kahraman şehitlerini minnetle anıyor, başarılarını kutluyor ve başarılarının devamını diliyoruz. Kendilerini yenileyerek daha yaratıcı taktiklerle yürütecekleri gerilla savaşının mutlaka zafer kazanacağına inanıyoruz.

DEVRİMCİ VE DEMOKRATİK GÜÇLERE ÇAĞRI

Koronavirüs süreci de çok açık bir biçimde gösterdi ki, günümüzün en zayıf iktidarı AKP-MHP faşizmidir. Kuşkusuz zayıf olduğu kadar da tehlikelidir. İzlediği Kürt düşmanı soykırım ve savaş politikaları, başta kadınlar ve Ortadoğu halkları olmak üzere tüm insanlığı tehdit etmektedir. Böyle tehlikeli bir faşist-soykırımcı zihniyet ve siyasete karşı HBDH çatısı altında Türkiye devrimci güçleriyle birlikte yürüttüğümüz antifaşist direniş, giderek önemli bir gelişme düzeyi kazanmıştır. Bu temelde söz konusu direnişi daha da büyütüp yayarak tüm ezilenleri ve insanlığı faşist-soykırımcı zihniyet ve siyasetten kurtarmak için, Türkiye’nin tüm devrimci ve demokratik güçlerini, kadınlarını ve gençlerini, tüm işçi ve emekçilerini faşizme ve sömürgeciliğe karşı daha güçlü ortak mücadele yürütmeye çağırıyoruz.

ALTENRATİF DEMOKRASİ KONGRESİNİ OLUŞTURMAK İÇİN ORTAK MÜCADELEYE

Koronavirüs üreten kapitalist modernite sisteminin ne kadar hastalıklı olduğu ve insanlığa zarardan başka verecek bir şeyinin olmadığı net bir biçimde açığa çıkmıştır. Herkese sınırsız özgürlük vadeden kapitalizm, tüm dünyayı insanlık için adeta bir hapishane haline getirmiştir. Bu durum, hem kapitalist modernite sisteminin ne kadar çürümüş ve aşılabilir olduğunu ve hem de insanlığın selameti açısından mutlaka aşılması gerektiğini net bir biçimde göstermiştir. Bu temelde, insanlık için tek özgürlük ve demokrasi alternatifinin, Önder Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği demokratik özerkliğe dayalı demokratik konfederalizm sistemi olduğu açığa çıkmıştır. İnsanlığın tek kurtuluşunun, kadın özgürlüğüne ve toplumsal ekolojiye dayalı olarak demokratik toplumların inşa edeceği Dünya Demokratik Konfederalizmi olduğu açıktır. Bu temelde dünyanın tüm antikapitalist demokratik ve sosyalist güçlerini, kadın özgürlükçü ve ekolojist hareketleri, koronavirüs üreten kapitalizmden kurtulmak ve alternatif bir demokrasi kongresini oluşturmak üzere daha güçlü ilişki, ittifak ve ortak mücadeleye çağırıyoruz.

ÖNDER APO'NUN ULUSAL DEMOKRATİK BİRLİK ÇAĞRISINI SAHİPLENİYOR, ESAS ALIYORUZ

Günümüzün en önemli ve canlı politik olaylarından biri de Kürt ulusal birlik çalışmaları oluyor. Bu durum hem Kürt halkında ve dostlarında gelişen büyük ulusal demokratik birlik ruhundan ve bilincinden kaynaklanıyor ve hem de KDP’nin Zînî Wertê’ye askeri güç sevk ederek PKK’yi tehdit eder hale gelmesinden kaynaklanıyor. Öncelikle dört parça Kürdistan ve yurtdışındaki halkımızda, aydın ve sanatçılarımızda gelişen ulusal demokratik birlik ruhunu, bilincini ve iradesini selamlıyor ve takdire şayan bulduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Kuşkusuz Kürt siyasetinin de bu gerçeği görmesi ve söz konusu bu toplumsal ruhu ve bilinci esas alması gerekiyor. Biz PKK Hareketi olarak bu ruha ve bilince sahip çıktığımızı ve bunun gerektirdiği her çalışmayı yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz. Zaten kahraman şehitlerimiz ulusal demokratik birliği en ileri düzeyde yaratmıştır. En son Önder Apo da, ulusal demokratik birlik çağrısını çok güçlü bir biçimde yapmış bulunuyor. Biz bunları sahipleniyor ve esas alıyoruz. Kürt birliğini esas olarak başta AKP Yönetimi olmak üzere bölgesel ve küresel dış güçlerin bozduğuna inanıyoruz. Tüm Kürt parti ve örgütlerini de, dış çıkar çevrelerinin bu tür oyunlarına karşı dikkatli olmaya ve içinde bulunduğumuz tarihi süreçte demokratik birlik ve mücadele görevlerine sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Tüm bunlar temelinde, şahadetinin 43’üncü yıl dönümünde Büyük Şehidimiz Haki Karer Yoldaşı ve şahsında tüm özgürlük mücadelesi şehitlerimizi bir kez daha saygı ve minnetle anıyor, tüm partili yoldaşları ve yurtsever halkımızı 44’üncü Şehitler Günü ve Şehitler Ayında kahraman şehitler gerçeğimizi daha doğru ve yeterli anlamaya, şehitler çizgisinde daha güçlü devrimci ve yurtseverler haline gelmeye, tecride ve faşizme karşı özgürlük ve demokrasi mücadelesini daha güçlü geliştirmeye çağırıyoruz!"