Federal Kürdistan Bölgesi'nde 21 Eylül'de yapılacak parlamento seçimlerine ilişkin yoğun bir kampanya yürüten Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK), Badinan alanındaki seçim çalışmaları kapsamında Duhok'ta büyük bir miting düzenledi.

Zavite vadisindeki seçim mitingine Duhok milletvekili adayı, KNK üyesi ve Duhok Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Kamuran Berwari, PÇDK eşbaşkanı ve Süleymaniye milletvekili adayı Necibe Ömer ile Zaxo milletvekili adayı mühendis Mehdi Salih Reşit konuşmacı olarak katıldılar.

Saat 14’te saygı duruşu ile başlayan mitingde sanatçılar Zilan Gever ve Cudi Gever, Gever Kültür Sanat Merkezi'nden Behiye Gever, Şehit Rüstem Mülteci Kampı'ndan Koma Zagros, Refik Herekol ve Ahmet İke sahne aldılar. Zavite seçim mitingine Badinan alanından iki yüz kişi katıldı. Milletvekili adaylarının konuşmalar yaptığı ve müzik eşliğinde halayların çekildiği miting dört saat sürdü.

Dohuk Seçim mitinginde ilk söz alan Duhok milletvekili Dr. Kamuran Berwari, Güney Kürdistan parlamentosu üyelerinin irade sahibi olmadığını belirterek, Güney Kürdistan topraklarındaki Türk askeri üslerine dikkat çekti.  Berwari, "Güney Kürdistan milletvekilleri irade sahibi olsaydılar, Türklerin tanklarının ve Türk MİT üyelerinin Kürdistan toprakları üzerinde rahat hareket etmelerine izin vermezlerdi. Ama görüyoruz ki Güney Kürdistan Meclisi'ndeki parlamenterlerimiz irade sahibi değiller. Bundan dolayı da parlamenterlerimizi irade sahibi yapmak istiyoruz” dedi.

Dr. Berwari, "Gün halkın günüdür. Halkımız özgürlüğüne kavuşacaktır. Yönümüzü de özgürlük ve demokrasiye çevireceğiz” diye ekledi.

MİLYONERE 'BU PARAYI NEREDEN GETİRDİNİZ' DİYE SORACAĞIZ

PÇDK eşbaşkanı ve Süleymaniye milletvekili adayı Necibe Ömer, şöyle konuştu: "PÇDK olarak halkın iradesiyle bir komisyon oluşturacağız. Milyoner ve milyarderlere soracağız,  özelliklede hükümette görev yapmış olanlara, bu parayı nerden getirdiklerini soracağız.  Halkımız neden açlık sınırında bunu araştıracağız. Komisyonda aydınlar, akademisyenlerden oluşturacağız. Sizlerin de bu konuda bize destek vermeniz gerekiyor. Meclise giren parlamenterlerin hiçbir zaman kendi başlarına karar almalarına izin vermeyeceğiz. Kararları halkımızla birlikte alacağız. Sizler için oraya gidiyoruz ve orada sizleri en iyi şekilde temsil edeceğiz. Güney Kürdistan’ın tüm şehirleri, ilçeleri, illeri, kasabaları, köyleri birbirinden farklı ele almayacağız. Herkese eşit şekilde yaklaşılacaktır.

EĞİTİM SİSTEMİ DEĞİŞTİRİLMELİ

Eğitim sisteminin de demokratik olması gerektiğinin altını çizen Ömer,  "Çocuklarımızın okullarda ulusal bilinçle okumaları gerekiyor. Kendi coğrafyasını ve tarihini iyi tanıması gerekiyor. Güçlü bir kişilik ve irade sahibi olmaları için eğitim sistemini değiştirmemiz gerekiyor. Öyle bir sistem oluşturacağız ki hiç kimse ve hiçbir hükümet onların iradelerine hükmedemeyecekler. Eğitimde demokrasi hakim olmalıdır" şeklinde konuştu.

MİLLETKİLİ OLURSAK MAAŞLARIMIZIN ÜÇTE BİRİ YARDIM SANDIĞINA GİDECEK

Necibe Ömer, “Milletvekili adaylarımızla bir anlaşma yapmışız. Milletvekillerimizin hepsinin aldıkları maaşın üçte birini yardım sandığına koymaları gerekiyor. Yardım sandığını da şehit ailelerimizi azda olsa bir destekte bulunmak için oluşturacağız. Yardıma muhtaç olan herkese bu sandık sayesinde yardım elimizi uzatacağız. Yaptığımız anlaşma hem milletvekillerimizle hem de bize oylarını veren halkımızla yaptık” ifadelerini kullandı.

GÜNEY HALKI İÇİN DEMOKRASİ ŞART

Zaxo milletvekili adayı Mehdi Salih Reşit ise şunları söyledi: “ Güney Kürdistan Hükümetinin tarihine baktığımızda Kürt halkı için yaptığı bir şey yok. Kendi topraklarını başkalarına satma konusunda Güney Kürdistan hükümetini geçebilecek hiçbir yer yoktur. Güney Kürdistan hükümetinin ellindeki zenginlik dünyanın birçok yerinde yoktur. Ama bakıyoruz ki halkımızın büyük çoğunluğu açlık sınırında yaşıyor. Halkımızın yaşadığı acıların tekrarlanmaması için bize oylarınızı vermelisiniz. Güney halkı için demokrasi şarttır. Okullarda verilen kitapların büyük çoğunluğu dışarıda yazılıyor ve yüklü bir para ödenerek hazırlanıyor. Güney Kürdistan’a kitaplar getirildiği zaman da ya yanlış yazılıyor ya da hepsi yok ediliyor. Bunun tekrarlanmaması için kendi kitaplarımızı kendimiz hazırlayacağız. Çocuklarımız kendi kültürleriyle iç içe büyüyecekler."