GÖRÜNTÜLÜ

Patnos Cezaevi’nde işkence sürüyor

Wan Barosu Cezaevi Komisyonu'ndan Avukat Cevat Yılmaz, Patnos Cezaevi’nde yaşanan ihlallerinin arttığını belirterek, “TUSAŞ’a yapılan eylemin ardından gardiyan ve jandarmalar, kadın tutsakların koğuşuna aynı gün içinde üç defa girerek arama yapmış" dedi.

PATNOS CEZAEVİ

Daha önce domuz bağı işkencesiyle gündeme gelen Patnos L Tipi Cezaevi’nde işkence, sistematik bir şekilde devam ediyor. Kadın tutsaklara, hastane doktorunun önünde dahi işkence yapılıyor. Yaşanan hak ihlalleri ve işkence vakaları, gözleri yeniden Patnos L Tipi Cezaevi’ne çevirdi. Van, Ağrı ve Hakkari Baroları ile Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Wan ve Hakkari Şubeleri tarafından oluşturulan cezaevi heyeti, hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaştı. Ancak cezaevinde yaşananlar, raporlara sığmayacak boyutta artıyor. Heyette yer alan Wan Barosu Cezaevi Komisyonu’ndan Sorumlu Yönetim Kurulu Koordinatörü Avukat Cevat Yılmaz, yaşananları ANF’ye anlattı.

Patnos Cezaevi’nin aslında kapatılması gereken bir zindan olduğunu belirten Avukat Cevat Yılmaz, “Patnos L Tipi Cezaevi’nde yaşanan hak ihlalleri ve orada oluşturulan sistematik düzen nedeniyle kapatılmalıdır” dedi. Bu durumu raporlarına da konu ettiklerini dile getiren Yılmaz, “Başvurularda bulunduk, ama gereği yapılmadı. Soruşturma bile açılmayan bir düzenden söz ediyorum. En son 18 Aralık 2024’te yaşanan bir hak ihlali başvuru nedeniyle Ağrı, Van, Hakkari Baroları ile ÖHD Van ve Hakkari Şubelerinden oluşan bir heyetle birlikte hapishane idaresi ve tutsaklarla görüştük. Çarpıcı gözlemlerimiz oldu. Bir rapor hazırladık ve raporda yer alan olaylar oldukça trajik. İşkence olayı, tutsakların ekmek içinde dışkı bulmasıyla başlıyor. Tutsaklar, fare veya kuş dışkısı olduğunu düşündükleri bu durumu hapishane yetkililerine bildiriyor. Hapishane yetkilileri de tutsaklardan başvuru yapmalarını talep ediyor ve gereğini yapacaklarını söylüyor. Tutsaklar da çözüme katkıda bulunmak için başvuruda bulunuyor. Ancak başvurunun hemen ardından, ‘Siz hapishane idaresini zor durumda bırakmak için bilinçli olarak bunu yaptınız’ denilerek kendilerine yazılı bir tebliğ yapılmış” diye konuştu.

'CEZAEVİNDE SİSTEMATİK İŞKENCE UYGULANIYOR'

Yapılan tebliğlerin ardından oldukça sert müdahalelerin gerçekleştiğini belirten Yılmaz, şunları kaydetti: “Tebliğ evrakını almak üzere koğuşa ve ortak alana gelen jandarma ile gardiyan ekipleri, tahrik edici sözler ve hakaretlerle tutsaklara saldırıyor. Üç kadın mahpustan söz ediyoruz. 40-50 kişilik ekip tamamen erkeklerden oluşuyor. Kurum savcısıyla yaptığımız görüşmede, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Tabii burada çok ciddi ihlaller yaşanmış. Tutsaklar, çok ciddi ağır yaralanma, darp ve hakaretlere maruz kalmış. Kadınlar, saçlarından çekilmek suretiyle yerlerde sürüklenmiş ve ortak alanda buzlu zemin üzerinde sürüklenerek kalkanlarla, coplarla darp edilmiş, işkence görmüş. Bu darp eylemleri, sistematik olarak adlandırabileceğimiz şekilde koridorda, revirde ve hatta doktorun bulunduğu ortamda bile oluyor. Revirde bulundukları esnada bir tutsağın yere yatırılarak sırtına basıldığını, boğazının sıkılarak duvara dayandırıldığını ve zorla diz çöktürülerek bekletildiğini öğrendik.”

‘TUTSAKLARLA GÖRÜŞME SIRASINDA GARDİYANLAR YANI BAŞIMIZDA BEKLİYOR'

Yılmaz, ayrıca şu bilgiyi verdi: “Tutsaklarla görüştüğümüz camlı yerde, onlara işkence yapan kurum personelleri, bizim sesimizi duyacak şekilde yanı başımızda durdu. Buna itiraz ettik ve bu şekilde bir görüşmenin gerçekleşemeyeceğini söylememize rağmen, bundan vazgeçmediler ve bizi dinlemeye devam ettiler. Keyfi uygulamalar çok ciddi safhada. Heyet olarak gördüğümüz 18 Aralık 2024’te yaşananlar ve sonrasında, baskı giderek artmış durumda. İlgilenen kişi ve kurumların, Van Barosu’nun sayfasından bu süreci takip etmelerini istiyoruz.”

'TUSAŞ EYLEMİNDEN SONRA TUTSAKLAR VE KOĞUŞLARA ARAMA'

Patnos Cezaevi’nde yaşanan olayın ne ilk ne de muhtemelen son olay olduğunu belirten Yılmaz, şunları söyledi: “TUSAŞ eyleminin olduğu gün, kurum savcısının talimatıyla ve bizzat eşlik etmesiyle kadın tutsakların koğuşlarına bir günde üç kez girilerek arama yapılıyor. Tutsaklara yönelik bakışın tezahürü tam da bu olaydır. Cezaevlerinde ayrımcılık yapılıyor. Heyet olarak bunu gözlemledik. Patnos Cezaevi’nde şartların değişmesi biraz zor görünüyor. Yetkililerle görüştüğümüzde, birçok bahane ve gerekçe üretiliyor. 23 Ekim 2024’te gerçekleşen TUSAŞ eyleminden hemen sonra, kadın tutsaklar odalarında günde üç defa üst ve koğuş aramasına maruz bırakılıyor. Tutsaklar bu durumu gülerek, ‘Böyle bir eyleme katılmadık’ diye aktardı. Maalesef yaşananlar bu. TUSAŞ’ta gerçekleşen saldırı nedeniyle Patnos L Tipi Cezaevi’ndeki kadın mahpusların koğuşları aranıyor ve adeta TUSAŞ eyleminden onlar sorumlu tutuluyor. Bu oldukça çarpıcı bir durum, bunu açıklamaya hukuk yetmez.”

'SORUMLU, CEZAEVİ İDARESİDİR'

Yılmaz, “Bu ihlallerin yaşanmasının temel sebebi, kurum personelidir. Patnos Cezaevi’nde anladığımız kadarıyla, bu durum kamera görüntülerine yansımış. Savcı bunu bizzat ifade etti. Yaka mikrofonu ve yaka kamerası mevcutken, kadın tutsaklara yönelik saldırının sorumlularının hala bulunamaması, yapılmak istenenleri bize çok net gösteriyor. Biz Baro olarak, tutsakların yanındayız ve sonuna kadar takipçisi olacağız. İşkence önlenmeli ve işkence sırasında orada bulunan doktorlar hakkında da soruşturma açılmalı” diyerek sözlerini tamamladı.