Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi (PAJK), 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu’nun 30. yıldönümü dolayısıyla yaptıðı açıklamada, “Kürt halkı ve kadınları 14 Temmuz’da olduðu gibi bugün de direniş bayraðını daha görkemli bir şekilde yükseltmelidir” dedi.

PAJK Koordinasyonu, “14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu’nun 30. yıldönümünde, bu görkemli direnişin önünde saygıyla eðiliyor, ölüm orucu şehitlerimiz Kemal Pir, Hayri Durmuş, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz arkadaşlarımızı anıyor, anılarına baðlılık sözü veriyoruz” dedi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Büyük Ölüm Orucu ‘Yaşamı uðrunda ölecek kadar çok seviyoruz’ denilerek halkların birlik ruhuyla yaşam sevgisinin büyüklüðünü, teslimiyete karşı direniş kültürünü oluşturdu. Kürt halkı daha özgürlüðüne kavuşmadan, direniş kültürü gelişmeden yüreklerde yanan özgürlük ateşi erkenden söndürülmek isteniyordu. Özgürlük tutkusu ile sindirme politikalarına karşı öz iradeyi oluşturarak ve halkların kardeşlik köprüsünü kurarak yol gösterici oldular.

Kürt halkı için zindan direnişleri özgürlük mücadelesinde önemli bir yer tutmaktadır. Tarihin ve insanlıðın karartılmak istendiði, ölüm sessizliðinin kol gezdiði bir dönemde, partimiz PKK öncülüðünde geliştirilen teslim olmama, zulme karşı direnme ve kazanma mücadelesi yeni bir dönemi başlatmıştır. Bu dönem köleliðe karşı özgür yaşamı, sindirmeye karşı direnişi, kullaştırmaya karşı özgürlüðü esas alma dönemidir.

Zindanlarda büyüyen direniş Mazlum Doðan’la, Dörtlerle ve 14 Temmuz direnişiyle özgürlük mücadelemize öncülük etmiş, kısa sürede gerillalaşmış ve halklaşmıştır. Sema’larla devam etmiş, Aynur Artan, Selamet Menteşler gibi komplocu güçleri etkisizleştiren bir rol oynamıştır. Özgürlük Hareketi ile iradesine kavuşan Kürt kadını, başkaldıran Kürt halkının direnişinde hiçbir bedel vermekten çekinmemiştir. Özgürleşen Kürt halkının iradesine teslimiyet dayatıldıðında, Kürt kadını da sürece denk bir cevap vermesini bilmiştir. Onun için bugün tarihi mirasını sahiplendiðimiz şehitlerimize baðlılıðın gereði olarak, bu bayraðı düşürmeyeceðimizi bir kez daha belirtiyoruz.

Bugün de aynı zihniyeti taşıyan inkarcı ve imhacı egemen güçler varlıðını sürdürüyor. Önderliðimize dayatılan bir yıla yakınlaşan tecritle, başta Türkiye halkları olmak üzere tüm Ortadoðu halkları için özgür, onurlu ve insanca yaşam seçeneðine dönüşen irademiz teslim alınmak isteniyor. Önderliðimizin direnişi ve zindanlarda bulunan binlerce yoldaşımızın ve yurtsever halkımızın direnişi bu teslimiyeti kabul etmeme direnişidir. Zindanlarda, daðlarda, tüm halkımıza dönük süren saldırılar bir soykırım saldırısıdır, varlıðımızı ortadan kaldırmayı, özgürlüðümüzü elimizden almayı dayatmaktadır. Başta Önderliðimiz olmak üzere, gerillamız, Kürt halkı ve kadınları olarak bu saldırıları boşa çıkaracaðız ve özgürlüðümüzü kazanmaktan bizi hiçbir güç alıkoyamayacaktır.

Teslim alınmak istenen bir halkın iradesidir, ama Kürt halkı ve kadınları 14 Temmuz’da olduðu gibi bugün de direniş bayraðını daha görkemli bir şekilde yükseltmelidir. KJB’nin başlatmış olduðu ‘Önderliðimizi Özgürleştirelim Soykırıma Son Verelim’ Önderliði özgürleştirme hamlesine serhildan ruhuyla, teslimiyete karşı direnişi geliştirerek, iradesine sahip çıkarak baş eðmeyen bir halk ve kadınlar olduðunu göstermelidir.

Önderliðimiz şahsında esir alınmak istenen Kürt halkının özgürlüðünü sahiplenme mücadelesini, kadınlar ve gençler öncülüðünde tüm halkımızın aynı yürekle taçlandıracaðına inanıyoruz. 14 Temmuz’da dolmayı bekleyen meydanlar 14 Temmuz direnişinin sönmeyen direniş kültürüyle yeniden özgürlük bayraðını yükseltecektir.

Gün kendi özgürlüðünü Önderliði şahsında sahiplenme günüdür. Onun için özgürlüðe tutkulu herkes, özelde kadınlar kendi iradelerine sahip çıkmalıdır. ‘Önderliðimizin özgürlüðü bizim özgürlüðümüzdür’ bilinciyle meydanları serhıldan alanlarına çevirelim. Bu vesileyle 14 Temmuz direniş ruhu, Önderliðimiz ve özgürlüðümüzü sahiplenme mitingi olan Amed mitingini ve görkemli eylemini selamlıyoruz.”