GÖRÜNTÜLÜ

‘Özgürlük şarkılarımız hiç susmayacak’

Koma Nêrgîza Botan müzik grubundan üç genç daha gerilla saflarına katıldı. HPG ve YJA STAR saflarında yerini alan Kürt gençleri; “Bizler, PKK saflarında şehitlerin izinde yürüyerek, sanatımızı sürdüreceğiz” mesajı verdi.

Koma Nêrgîza Botan müzik grubundan üç genç daha gerilla saflarına katıldı. HPG ve YJA STAR saflarında yerini alan Kürt gençleri; “Bizler, PKK saflarında şehitlerin izinde yürüyerek, sanatımızı sürdüreceğiz” mesajı verdi.

2012 yılında Şırnak’ın Cizre ilçesinde müzik grubu olarak sanat çalışması yürüten Koma Nêrgîza Botan’dan sekiz Kürt genci gerilla saflarına katılmıştı. Grup üyelerinin toplu olarak gerilla saflarına katılımı Cizre başta olmak üzere Kürt halkında büyük bir etki yaratmıştı. Gerilla saflarında hem sanat hem de gerillacılık yapan grup üyelerinin her biri bugün Kürdistan’ın farklı cephelerinde mücadelelerine başladı ve bazıları yaşanan çatışmalarda yaşamalarını yitirdi. Kürt halkı için bir gelenek haline gelen “toprağa düşen her bir can binlerce çoğalır” diyen Koma Nêrgîza Botan’ın üyelerinden üç genç sanat çalışması yürüttükleri arkadaşlarının takipçisi olarak gerilla saflarına katıldı. Arkadaşlarını takip ederek Kürdistan dağlarının yolunu tutan gençler “Şehit arkadaşlara olan bağlılığımızla geldiğimiz mücadele saflarında, anılarına sahip çıkmak onlara verdiğimiz sözdür. Sesimizi susturmaya çalışanlara, düşüncelerimize kelepçe vurmak isteyenlere, PKK saflarında verdiğimiz özgürlük savaşında, bir elimizde silah, öbür elimizde saz ve defimizle özgürlük türkülerimizle mücadele edeceğiz” dedi.

‘SANAT ÖZGÜR YAŞAMLA MÜMKÜNDÜR’

 Ernesto Kajî (Kerim Çaba) 1989 Cîzre doğumlu. Hem çocukluk hem de müzik grubundaki arkadaşı Beşir Ernesto’nun etkisinde kalarak gerilla saflarına katılan Kajî; “Beşir Ernesto çocukluk arkadaşımdı. Aynı müzik grubunda yer alıyorduk. Gerilla saflarına katıldıktan sonra kahramanca şehit düştü. Şehit Beşir hem sanatından hem de savaşından hiçbir zaman vazgeçmedi. Ben de şu an yoldaşımın adını alarak izinde yürüyeceğim. Sanat ancak özgür bir yaşamda yapılır. Bizler de bu özgür yaşam içinde sanatımızı da sürdüreceğiz” dedi.

Anadilinde müzik çalışması yürüttüğü zamanlar AKP hükümetinin baskılarına maruz kalan ve erken yaşta zindana giren gerilla Kajî o günlere ilişkin şunları ifade etti: “Türk polisi tarafından defalarca gözaltına alındım ve gözaltı sürecinde ağır işkenceler gördüm. Üç buçuk yıl cezaevinde kaldım. Cezaevinden çıktıktan sonra TC sistemi içerisinde yaşamanın bir anlamının kalmadığını anladım. AKP sistemi bize ya faili meçhulü ya da zindanı gösteriyordu. Ben de bir daha bunların yaşanmaması için gerillaya katıldım. Beşirlere ve tüm devrim şehitlerine sözümüzdür onların mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz.”

‘ÖZGÜRLÜK SAVAŞIMDA SİLAHIM VE SANATIM OLACAK’

Gerçek adı Dijle Aydi olan Arjin Çiyager küçük yaşından bu yana kültür, sanat çalışmalarında yer alıyor. Gerilla saflarına katılımında ülke ve toprak sevgisinin öne çıktığına dikkat çeken gerilla Arjin, sanat ve savaşçılığı birlikte yürüteceğini belirterek “Aslen Cizreliyim. Ailemle beraber bir süre Mersin’de yaşamak zorunda kaldım. Kendi toprağından, dilinden uzak yaşamanın zorluklarını o zaman çok iyi anlamıştım. İçinde bulunduğumuz toplum tarafından dışlanmak, kimliğimizle kabul edilmemek bana acı veriyordu. Öfke beslememek elde değildi. Ailemle yaşadıklarımıza rağmen hiçbir zaman davamızdan vazgeçmedik. Bir şeyi çok iyi anlamıştım, artık sistem içerisinde yaşayamayacağımı anlamıştım. Ne devlet okullarında okumak, ne de o yaşamı yaşamak istemiyordum. Şehitlerin yolunu kendime yol edindim. Her zaman onların yolunu kendime esas aldım. Sistem içerisinde özgür yaşayamadığım için yönümü özgür dağlara verdim. Daha önceden yürüttüğüm kültür sanat çalışmalarımı burada da devam ettireceğim. Özgür dağlarda bir elimde silah bir elimde de defim, sanatımı sürdüreceğim” diye konuştu.  

‘SİSTEM KİMLİĞİMİZİ TANIYANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİM’

Gerçek adı Reşat Özen Rojhat Cizîr de, 1988 Cizre doğumlu. Türk devlet sisteminde kimliği kabul edilmeyen, kendi toprağında kaçak bir yaşama mahkûm bırakılan Kürtlerin yaşadıklarına daha fazla seyirci kalmanın ahlaki olmadığını belirten gerilla Cizîr de şunları belirtti: “Aslında benim gerçek adım Rojhat’tır. Kürtçe bir isim olduğu için Türk devleti nüfus kimliğime Reşat olarak yazmış. Hiçbir zaman varlığımız kabul edilmedi. Düşünsenize kendinize dahi yabancı bırakılıyorsunuz. Öylesi bir yaşam içerisinde yaşamak gerçekliğini inkâr etmektir. Sistem içerisinde devlet bu gerçekliği o kadar güzel gizliyor ki bazen anlamak zorlaşır. PKK’yi, 2014 yılında gençlik çalışmaları yürüten arkadaşlarımla tanıdım. PKK gerçekliğini tanıdıktan sonra sistem içerisinde kalmak artık benim için anlamını yitirmişti. Bunu anladığım an gerilla saflarına katıldım.

Türk devleti bizi kendi kimliğimizle kabul edene kadar mücadelemi sürdüreceğim. Şehit düşen yoldaşlarımın takipçisi olacağım. Özgür dağlarda sanatımı da özgürce yapacağım.”