Nusaybin’de yasağın sürdüğü 22 Aralık günü özel harekatçılar tarafından katledilen 8 çocuk babası Medeni Orak’ın oğlu Milad Orak, “Bizler de babamın yolunda mücadele vermeye devam edeceğiz” dedi.
Mardin’in Nusaybin ilçesinde 22 Aralık günü özel harekat polisleri tarafından vurularak ağır yaralanan ancak ambulansın geçişine izin verilmediği için kan kaybından yaşamını yitiren Medeni Orak’ın (45) yaşamı mücadele ile geçti. 90’lı yıllarda devlet zulmü ve hakkında açılan davalardan dolayı İstanbul’a giderek burada bir süre kaçak yaşayan Orak, 2000 yılında tekrar memleketine döner ve hakkında açılan davalardan dolayı tutuklandı. 3 yıl Derik, Midyat ve Cizre cezaevlerinde kalan Orak, cezaevinden çıktıktan sonra mücadelesine kaldığı yerden devam etti.
Çocuklarına da Kürt halkının haklı direnişini aşılayan Orak’ın kızı Mizgin Orak ise 1 yıl önce “Ben özgürlük dağlarına gidiyorum” diye geriye not bırakarak PKK’ye katıldı.
Tüm hayatı boyunca mücadele eden Orak, AKP hükümetinin Kürdistan’da başlattığı sıkıyönetim uygulamalarına da boyun eğmedi. Nusaybin’de yasaklar ilan edilmeden önce Irak’ta iş bulan Orak, yasakların ve saldırıların başlaması ardından Irak’a gitmekten vazgeçer. “Burada saldırılar varken burayı terk edemem’ diyen Orak, mahallesini bir an olsun bırakmayarak saldırılara karşı direndi. 6’ıncı kez ilan edilen sokağa çıkma yasağında saldırıların yoğunlaşmasından dolayı 8 çocuğunu ve eşini başka bir mahalleye yollayan Orak kendisi mahallede kalarak direnişini sürdürdü.
YARALI GENCİ KURTARIRKEN VURULDU
22 Aralık günü polislerin Dilek Sokak’a yönelik saldırısında bir gencin vurulması üzerine sokağa atılan ve vurulan genci kurtarmaya çalışan Orak’ta özel harekat polislerinin hedefi oldu. Sırtından vurulan Orak, olay yerinde yaralı halde bekletilirken polisler kimsenin kurtarmasına ve ambulansın gelmesine izin vermedi. 4 saat boyunca sokak ortasında kalan Orak ve onun kurtarmaya çalıştığı genç kan kaybından yaşamını yitirdi.
Eşinin hem çocukları için hem de halkı için mücadele veren biri olduğunu ifade eden Zekiye Orak, “Medeni davasına, toprağına bağlı biriydi. Başı dik ve onurlu bir şekilde şehit düştü. Biz de bu konuda onurluyuz” dedi. Özel harekatçılar tarafından vurulduğu gün onu kurtarmaya izin vermediklerini kaydeden Orak, “İnşaatlarda çalışarak bize bakıyordu. Bir kuşa bile zararı dokunmazdı. Kürdistan için yüreği yanıyordu. Özel harekatçılar katletti. 4 saat yerde yaralı kaldı. Ambulansın almasına izin vermediler. Bize ‘terörist öldürmüşüz gidemezsiniz’ diyorlardı. 8 çocuk babasıydı ne teröristi” diyerek öfkesini dile getirdi.
‘KENDİ HALKI İÇİN MÜCADELE VERDİ’
Kendi halkı için mücadele verdi’
Yaşadıklarının zulüm olduğunu belirten Orak, “Allah’tan diliyorum ki Erdoğan nasıl çocuklarımı yetim bıraktıysa onun çocukları, torunları da öyle yetim kalsın. Onun da yüreği öyle yansın” diye konuştu. Orak’ın 16 yaşındaki oğlu Milad Orak ise, babasının her zaman halkına karşı duyarlı olduğunu belirterek, “Mücadelesi uğruna şehit düştü. Bu süreç başlamadan önce bir iş bulmuştu ve işe gidecekti. Süreç başlayınca vazgeçti. ‘Benim elim buradan kopmuyor. Kendi doğduğum yeri ve çocuklarımı burada bırakamam’ dedi. Buradaki sürece dahil olmak istedi ve kendi savaşını verdi. Kendi halkı için mücadele verdi” diye konuştu.
Babasının yaşamını yitirdiği için hem üzgün hem de başı dik olduklarını kaydeden Orak, “Hiçbir zaman devletin zulmüne karşı boyun eğmedik. Babamıza her zaman zulüm olan yerde zalime karşı çıkacağımızın sözünü veriyoruz. Devletin yaptığı tamamen psikolojik baskıdır. Kürt halkını sömürgeleştirip kendi kontrolünde tutmaya çalışıyor. Kürt halkını yok etmek istiyor. Babam bunlara karşı direndi. Bu yolda şehit düştü. Bizde Kürt halkı olarak bu yolda devam etmeliyiz. Bizlerde babamın yolunda direnmeye mücadele vermeye devam edeceğiz” dedi.