Olay yerine gidenler Ardahan Valiliğini yalanladı
Avunder Yaylası’nda sivillerin bulunduğu minibüsün taranması ardından olay yerine giden görgü tanıkları, Valiliğin açıklamalarının doğruyu yansıtmadığını belirtti.
Avunder Yaylası’nda sivillerin bulunduğu minibüsün taranması ardından olay yerine giden görgü tanıkları, Valiliğin açıklamalarının doğruyu yansıtmadığını belirtti.
Ardahan’ın Göle ilçesine bağlı Avunder Yaylası'nda sivillerin içinde bulunduğu minibüsün taranmasının ardından 1 kişinin yaşamını yitirmesi, 2 kişinin ise yaralanmasına ilişkin açıklama yapan Ardahan Valiliği, saldırıyı PKK'nin yaptığını iddia etse de olaydan 15 dakika sonra bölgeden geçen ve askerler tarafından durdurulan 2 kişi valiliği yalanladı. Askerlerin silah zoruyla kendilerini bir dere yatağına götürdüğünü ve yere yatırarak tehdit ettiğini, ardından "Ha bunlar yaylacıdır, bırakın gitsinler" diyerek bıraktığını belirten Sinan Karabacak isimli yurttaş saldırıyı PKK'nin yapmasının imkansız olduğunu anlattı.
Ardahan'ın Göle ilçesi Gundik (Koyunlu) köyünde sabah saatlerinde köy yakınlarındaki Avunder Yaylası'na giden 75 M 0623 plakalı minibüse askerlerin açtığı ateş sonucunda Kamber Morkoç'un yaşamını yitirdiği, Sabri Morkoç ve Altan Akın'ın yaralandığı saldırıya dair Valiliği'nin, saldırının PKK tarafından yapıldığını açıklaması, saldırıdan 15 dakika sonra bölgeden geçen ve askerlerin araçlarından indirerek tehdit ettiği halk tarafından yalanladı. Her gün olduğu gibi bu sabah da yaylaya giderek hayvanlarının durumuna baktıklarını ve işlerini tamamladıktan sonra geri döndüklerini söyleyen Sinan Karabacak, dönüş yolunda yaylanın girişinde askerler tarafından durdurulduklarını anlattı.
Askerler ile aralarında 200 metre bulunduğunu ve "dur" ihtarı üzerine araçlarından indiklerini, askerlere doğru yürüdüklerini söyleyen Karabacak, şöyle devam etti: "Biz askerlere yaklaştığımız gibi askerler ağaçların arkasına konuşlandı ve nişan aldı. Bize 'inin' dediler biz de indik. O anda ben yanımdaki arkadaşıma, 'Bunların niyeti iyi değil, bizi vuracaklar' dedim. Biz indikten sonra bize 'Dereye inin' dediler. Dereye inince 'yere yat' dediler. Biz yatmadık, yatsaydık kesin bizi vuracaklardı. Biz askerlere 'Neden bizi durduruyorsunuz. Bunun sebebi ne, suçumuz ne?' diye sorduğumuzda bize sadece 'Yat konuşma, dereye doğru gidin ve orda çömelin' dediler."
Oraya vardıklarında 15 dakika öncesinden olayın meydana geldiğini sonradan öğrendiklerini belirten Karabacak, "Biz ısrarla 'Neden bize bunları yapıyorsunuz?' deyince, uzman çavuş bize silahını yönlendirdi. Ardından bölük komutanı geldi, başçavuş geldi. Başçavuş 'Konuşmayın' dedi. Biz yine tepkilerimizi sürdürürken 'Ha bunlar yaylacıdır, bırakın gitsinler' dediler. Biz ısrarla bu operasyonu, aramayı neden yapıyorsunuz dediğimizde bizlere, 'Konuşmayın, çok konuşursanız sizi alıp içeri atarız' şeklinde tehditler savurdular. Bizi bırakmalarının ardından yola çıktık" dedi.
Valiliğin açıklamasının gerçekten uzak olduğunun altını çizen Karabacak, "Avunder Yaylası diyoruz biz oraya. Orada PKK'nin herhangi bir işi olamaz. Çünkü Avunder'ın hayvanı orda, çoluk çocuğu orada, kaz tavuğu orada. Bunu PKK'nin yapması imkansızdır. Hadi diyelim PKK yaptı, valilik diyor ki onlar yapmış, peki 15 dakika öncesinden bize yapılan şeyleri kim yaptı? Biz askeri tanımıyor muyuz?" diye tepki gösterdi.
Bir diğer görgü tanığı Yavuz Çapan ise "Sarışın bir uzman, bir tane astsubay vardı. Uzmanın eli kolu titriyordu. Sanki psikolojisi bozulmuştu. Vur emri almış, bizi vuracaktı. Adam üstünü çağırdı, üstü geldi. Bizim tepkimizi gördü ve bizi bıraktılar" diye anlattı.