AKP hükümetinin Kürdistan’a yönelik topyekûn savaş konsepti kapsamında, Nusaybin’de devreye konulan sıkıyönetim uygulamalarına karşı halkın destansı direnişi sürüyor. AKP hükümetinin savaş medyası ile birlikte sürdürdüğü saldırı ve katliamlar kapsamında, devlet güçlerinin kuşatması altında olan Nusaybin’de halkın tamamıyla göç ettiği izlenimi yaratılmaya çalışılıyor. Özyönetim modelinin hayat bulduğu kentte, devlet güçlerinin saldırılarına rağmen halk topraklarını ve evlerini terk etmiyor.

'TUTUKLASALAR DA ÖLDÜRSELER DE BURADAYIZ'

Türk devlet güçlerinin saldırılarına rağmen evini terk etmeyen ve asla terk etmeyeceğini vurgulayan Fatma Deniz, “Burası bizim evimiz, sokağımız, şehrimiz ve toprağımız. Evimizi, sokaklarımızı, şehrimizi ve toprağımızı bırakıp nereye gideceğiz? Tutuklasalar da öldürseler de buradayız. Hiçbir yere gitmiyoruz! Devlet güçleri elinden geleni ardına koymasın! Buyursun gelsin. Hiç kimse bizi topraklarımızdan sokaklarımızdan ve evimizden çıkaramaz!” dedi. İnsan hakları savunucularına ve Avrupa devletlerine seslenen Deniz, “Neden sessizsiniz? Türk devletinin halkına uyguladığı zulmü görün! Cizre’de insanları, evleri ve sokakları yaktılar. Sessiz kalmayın, onaylamayın. Sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır” ifadelerini kullandı.

'KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ'

Devlet güçlerinin saldırıları ile Nusaybin halkını topraklarından göç ettirmek istediğine dikkat çeken Emine Delen, “Kimse boşuna sevinmesin. Nusaybin halkı hala burada, kimse bir yere gitmedi. Kanımızın son damlasına kadar topraklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz. Devlet barikatları bahane ederek bize saldırıyor. Bu barikatlar ve hendekler halkı devlet güçlerinden korumak için var. Hendekler olmasaydı düşman şimdiye kadar evlerimizi talan etmiş çocuklarımızı öldürmüştü” şeklinde konuştu. YPS’nin sokaklara zorla girip barikat kurduğuna dair söylemlere tepki gösteren Sevê Sakin, “Bu barikatların hiçbiri zorla kurulmadı, aksine halk devletin saldırılarından korunmak için kendi elleri ile kurdu” dedi.

'TEK İSTEĞİMİZ ÖNDERLİĞİMİZİN ÖZGÜRLÜĞÜ'

Devletin savaş politikalarının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecritten bağımsız olmadığına işaret eden Narin Özdemir, “Önder Apo özgür olsaydı şu an bu sorun çözülmüş olurdu. Avrupa devletlerinden tek isteğimiz önderliğimizin üzerindeki tecridin son bulup özgürleştirilmesi için çaba harcamaları isterlerse bunu sağlayabilirler” dedi. ‘Kanımızın son damlasına kadar’ Mahallede kalan diğer insanlar gibi “Evimizden hiçbir şekilde çıkmayacağız” diyen Özdemir şöyle devam etti: “Bizim canımız çocuklarımızın canından daha kıymetli değil. Kanımızın son damlasına kadar burada evimizde ve sokaklarımızda olacağız. Şehitlerimizin ve gerillalarımızın yolunda yürüyeceğiz.”

HİÇBİR YERE GİTMİYORUZ

YPS güçleri ile birlikte sonuna kadar direneceklerini belirten Fevziye Açılmış ise “Nusaybin halkı evlerini terk etmedi. Herkes gitti diyorlar. Kim nereye gitti? Hepimiz buradayız. Hiçbir yere gitmiyoruz. Neden evimizi terk edelim? Çocuklarımızla birlikte sonuna kadar burada direneceğiz” ifadelerini kullandı.