Kürdistan kentlerinde 'kimyasal saldırı' protestoları

Türk devletinin gerillalara karşı kimyasal silahlarla düzenlediği saldırılar Kuzey Kürdistan'da protesto ediliyor.

Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Van Şubesi, siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin katılımıyla açıklama yaptı.  


MEBYA-DER Van Şube Eşbaşkanı Hanım Kaya, "Nisan 2021 yılından bu yana sistematik bir şekilde kimyasal gaz, taktik nükleer silah, termobarik bombalar, Hardal gazı gibi öldürücü, boğucu kimyasal silahların kullanıldığı yayımlanan bazı görüntülerde açık bir şekilde görülmektedir. Kimyasal silah kullanıldığına en bariz örnek ise yaşamını yitiren 17 insanın görüntülerinin paylaşılmasındaki bulgular ve olayının yaşandığı alandaki coğrafik tahribatın bulgularıdır. Yaşanan bu insanlık dışı suçlara karşı Cenevre sözleşmesinin gereği yerine getirilmeli. OPCW derhal bölgeye bir heyet göndererek, gerekli incelemeleri yapıp işlenen insanlık suçuna ortak olmadığını gösteren adımları ivedilikle atmasını bekliyoruz” dedi.


Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Murat Sarısaç ise Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "PKK’lilerin her birinin 5-10 çocuğu var" sözlerine işaret ederek, şöyle dedi:


"Kürtlere karşı nefret buraya kadar geldi. Kürtlerin 5-10 çocuğunu çok gördükleri için bazıları sınır hatlarında katlediliyor, kimilerini cezaevlerinde atıp öldürüyorlar. Kimini siyasetten uzaklaştırıyorlar, vekilliklerini düşürüyorlar ya da kimyasal silahla katlediliyorlar. Hükümet yetkililer ‘TSK’nin itibarını başarısını zedelemek için iftiralar atıyorlar’ diyor. Neyin başarısını zedelemekten bahsediyorsunuz? Kürtleri öldürmek için ülkenin kaynaklarını hepsini savaşa yatırdınız. Kürtleri öldürerek mi başarı elde edeceksiniz? Yaptığımız katliamlara övünüyorsunuz. Maden orada kimyasal silah kullanılmadı o zaman uluslararası kurumlar orada inceleme yapmasını neden istemiyorsunuz" diye kaydetti.


AĞRI


Özgür Kadın Hareketi (TJA), HDP, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), İnsan Hakları Derneği ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Ağrı merkezde kimyasal silah kullanımını kınadı. HDP binası önünde yapılan açıklamada, “Kimyasal silah kullanmak insanlık suçudur. Bu suça ortak olma” pankartı taşındı. DBP İl Eşsözcüsü Melik Özmüş, kimyasal silah kullanımı ile ilgili uluslararası kurumların harekete geçmesi gerektiğini belirtti.


IĞDIR


Iğdır’da da HDP binası önünde açıklama yapıldı. HDP İl Eşbaşkanı Semra Doğruyol, Türk devletinin savaş suçu işlediğine işaret ederek, "Kimyasal silah kullanıldığına dair ortaya çıkan görüntüler dehşet verici ve kabul edilemez görüntülerdir. Kimyasal silah kullanmak aynı zamanda insanlık suçudur. Meclis derhal bir araştırma komisyonu kurmalı ve harekete geçmelidir” dedi.


MARDİN


Türk devletinin gerillalara karşı kimyasal silahlarla düzenlediği saldırılar Mardin’de sivil toplum örgütleri tarafından protesto edildi.
Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Mardin Şubesi’nin çağrısıyla bir araya gelen demokratik kitle örgütleri, kimyasal saldırıları protesto etti.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Barış Anneleri Meclisi, Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Mardin Tabip Odası ve Mardin Cezaevi İzleme Komisyonu temsilcileri katıldı.
Yüzlerce kişinin katıldığı eylem İHD Mardin Şubesi önünde gerçekleşti
Ortak açıklamayı avukat Azad Bayram okudu.
Bayram, “Kaostan beslenen iktidarın cezaevleri başta olmak üzere tüm ülkeyi tecrit koşullarında yönettiği ortadadır. Bu hukuksuzluklar ülke sınırlarını geçmiş ve en son yayınlanan görüntülerde, uluslararası hukuka aykırı bir şekilde kimyasal silahların kullanıldığına dair bulgular da ortaya çıkmıştır. Kimyasal silah kullanımı, uluslararası sözleşmeler ile yasaklanan ve lanetlenen bir savaş suçu olarak tanımlanmıştır” dedi.
Türkiye’nin Nisan 2021’den bu yana sistematik bir şekilde kimyasal gaz, taktik nükleer silah, termobarik bombalar ve hardal gazı gibi öldürücü, boğucu kimyasal silahları kullandığını belirten Bayram,  şunları ifade etti: “Kimyasal silahlarla sadece insanlığa karşı suç işlenmiyor, doğada yaşayan canlılar ve doğanın ekosistemi tahrip ediliyor. Buna rağmen kimyasal silahların kullanımını yasaklayan Cenevre Sözleşmesi’nin taraf ülkeleri sessiz kalmaktadır. Bu sessizliğin insan hakları ihlali olduğunu ve bu sessizliğin bir an önce son bulmasını istiyoruz.”
Bayram, şöyle konuştu: “Yaşanan bu insanlık dışı suçlara karşı BM başta olmak üzere tüm dünya kamuoyunu Cenevre Sözleşmesi’nin gereğini yerine getirmeye çağırıyoruz. Yine OPCW’ın derhal bölgeye bir heyet göndererek gerekli incelemeleri yapmasını ve işlenen insanlık suçuna ortak olmadığını gösteren adımları ivedilikle atmasını bekliyoruz. Biz sivil toplum örgütleri ve hak savunucuları olarak; insanlık suçu işlenmesine asla ama asla müsaade etmeyeceğiz. Sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”