Kürdistani İttifak Çalışması, gasba karşı mücadeleye çağırdı

  Kürdistani İttifak Çalışması, AKP-MHP'nin seçmen iradesini gasp ettiğine dikkat çekerek, "Demokratik siyasetin güçlü aktörleri saflarını sıklaştırmalı, siyasi baskı ve zulme karşı mücadele etmelidir. Birlik, güç ve başarının anahtarıdır" dedi.

Kürdistani İttifak Çalışması, HDP'li Leyla Güven, Musa Farisoğulları ve CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun milletvekilliklerinin düşürülmesi ve tutuklanmalarına tepki gösterdi.
"Milletvekillerini seçen iradeyi yine gasp ettiniz!” başlıklı açıklamada, yaşananların demokrasinin işlemediğinin açık bir biçimde ifadesi olduğu kaydedildi.
Milletvekillerini oyları ile Meclis'e gönderen seçmenlerin iradesinin gasp edildiğinin vurgulandığı açıklamada, "Söz konusu milletvekillerinin adaylığını YSK onayladı, 2018 yılından beri bu kararlar söz konusu idi. TBMM Başkanı Mustafa Şentop neden karar değişikliğine gittiğini kamuoyuna ve milletvekillerine oylarıyla temsil yetkisi veren seçmenlere açıklamakla sorumludur” denildi.

‘CHP'NİN DE ÖZÜR BORCU VAR'

Meclis'te milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması için Anayasa değişikliğine onay veren CHP’nin seçmenlere özür borcu olduğunun da vurgulandığı açıklamada, şunlar ifade edildi:
"Kürt halkının karşı karşıya olduğu ve rutinleşen hak ihlalleri ve zulüm, bir gün gelir seyirci kalanları da vurur... 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinde aldığı hezimeti hazmedemeyen AKP iktidarı halkımızın özgür ve adil iradesinin sonucu olarak seçilen Belediye Başkanları yerine devletin tayin ettiği kayyımları atadı. Bu müdahale 31 Mart seçimlerinin demokratik sonuçlarına olan güveni sarstı. Kayyımlar ile müdahale yerel düzeyde seçmenimizi temsiliyet hakkından mahrum bıraktı. Kayyımları atayan iktidar ülke genelinde ciddi bir muhalefet ve protesto ile karşılaşmadığı için şimdide batıda kaybettiği Büyükşehir Belediyelerini hedef tahtasına oturttu. Siirt’te yıkılan Celadet Ali Bedirxan kütüphanesi, Efrin’de Kürtçenin eğitim programından çıkarılması, Kürt siyasetçilerinin mesnetsiz iddialarla cezalandırılıp zindanlara atılması, demokratik ve sivil siyasete yönelik ağır saldırılar kabul edilemez.”

'SAFLAR SIKLAŞTIRILMALI, ZULME KARŞI MÜCADELE EDİLMELİ'

AKP-MHP iktidarının gayrimeşru uygulamalara başvurduğunu kaydeden Kürdistani İttifak Çalışması, şu mesajları da verdi:
"Bu tasarruflara karşı birlikte mücadele etme gereği Kürtlerle birlikte bütün muhalefetin acil ve öncelikli sorumluluğudur. Ya bütün mağdurların ortaklık edeceği bir mücadele tarzını ortaya çıkaracağız ya da derinleşen mağduriyetlerin yaşanacağı bir gerçekliğe rıza göstereceğiz. Başta CHP olmak üzere demokratik siyasetin güçlü aktörleri saflarını sıklaştırmalı, siyasi baskı ve zulme karşı mücadele etmelidir. Kürt meselesinin kalıcı, gerçekçi, hak ve adalet ekseninde insancıl, barışçıl ve kalıcı bir çözüme kavuşturulmasının yolu başarısızlığın ve zulmün simgesi güvenlik siyaseti değildir. Ülkede demokrasinin nefes alabilmesi için bu sorunun demokratik, sivil ve barışçıl çözümü gereklidir. Birlik, güç ve başarının anahtarıdır.”