Kongra Gel ve kadın hareketi KJB, yayınladıkları ayrı mesajlarla 1 Mayıs Dünya Ýşçi Bayramını kutladı.
Kongra Gel Başkanı Remzi Kartal, “1 Mayıs işçi bayramını AKP devletinin Kürdistan halkına yönelik siyasi, askeri, ekonomik, diplomatik, psikolojik ve yaşamın her alanında yürüttüðü topyekun savaş koşullarında karşılıyoruz. Erdoðan”ın Kürt halkının kimliðine, kültürüne, inancına, deðerlerine yönelik her gün yaptıðı saygısızlık ve hakaretler, Kürdistan Özgürlük Mücadelesi karşısında yaşadıðı başarısızlıðın kendi psikolojisinde ve ruh halinde yarattıðı saldırganlıðı ve dengesizliði açıða vurmaktadır” dedi.
Kartal şunları ifade etti: “AKP hükümeti tarafından muhalif olan tüm güçleri bastırma ve mutlak susturma temelinde işçilere, emekçilere, köylülere, farklı inanç ve kimliklere yönelik yapılan saldırılar artarak devam etmektedir.
Türkiye halklarına kan kusturan Erdoðan, ABD’nin başını çektiði kapitalist sistemin taşeronu olarak Ortadoðu halklarına karşı da uðursuz bir rol oynamaktadır. Din ve mezhep çatışmaları ile bölgede halklar ve inançlar arasında yaratılmak istenen kör kanlı savaşların piyonu olmak suretiyle, Türkiye halklarını sonu karanlık bir sürece sürüklemektedir.
AKP hükümetinin Türkiye halklarına zorla giydirmek istediði bu oligarşik deli gömleðinin yarattıðı felaket ortamında karşıladıðımız 1 Mayıs kutlamaları, AKP faşizmine ve gericiliðine karşı emek, demokrasi ve özgürlük cephesini oluşturmak ve devrimci direnişi yükseltmek için tarihi bir fırsat oluşturmaktadır.
Bu temelde başta halkımız olmak üzere AKP faşizmine karşı olan tüm güçleri ve çevreleri en güçlü bir katılım ile 1 Mayıs kutlamalarında meydanlara çıkmaya çaðırıyoruz.
Ýnkar ve imha politikaları ile yok edilmek istenen Kürt halkı, inancı nedeniyle horlanan Aleviler, inançlı samimi Müslümanlar, kapitalist sistemin cenderesinde perişan edilen işçiler, emekçiler ve köylülerin oluşturduðu yoksullar cephesi, özgür ve onurlu bir yaşamdan yana olan tüm demokrat ve ilericiler, ABD’nin halklarımızın başına bela ettiði AKP faşizmine dur demek için, 1 Mayıs günü meydanlarda hep birlikte özgürlüðün sesi olmalı ve direnişi yükseltmeliyiz.
AKP’nin yeşil faşizmine karşı halklarımızın ortak direniş cephesinin örgütlendirildiði ve güçlendirildiði bir mevzi olması temelinde dünya emekçilerinin ve halkların 1 Mayıs birlik, dayanışma ve mücadele gününü içtenlikle kutluyor, 2012 yılı 1 Mayıs kutlamalarının Türkiye ve Kürdistan da halklarımız için yeni bir sürecin startı olacaðı inancı ile meydanlarda yükseltilen direnişleri yürekten selamlıyorum.”
Kadın hareketi KJB Koordinasyonunun mesajı ise şöyle: “Ýnsanlık, yaşamla, özgürlükle ve doðayla baðının temeli olan emeðine baðlılıðı uðruna tarih boyunca talana, gaspa ve sömürüye dayalı egemen zihniyete-sisteme karşı her zaman çok aðır bedeller vermiş, zalimler karşısında görkemli bir direniş ve mücadele içinde olmuştur. Bu temelde bu mücadelenin sembol günü olan 1 Mayıs emekçiler günü, başta özgür emek mücadelesine fikir ve pratiðiyle öncülük yapan Reber Apo’ya ve yine emeðin gerçek ama adsız sahipleri olan kadınlara, Kürt ve tüm ezilen halklara kutlu olsun diyoruz.
Günümüzde küresel finans sisteminin ulaştıðı düzey, bir bütün insanı ve doðayı yok etmeyle karşı karşıya getirmiştir. Bu sistem günlük olarak yoksulluðu, işsizliði, şiddeti ve savaşı daha fazla geliştirmiş ve tırmandırmıştır. Faşist, egemen sisteme karşı halkların, kadınların, emekçilerin ve ezilen tüm kesimlerin mücadelesi bugün küresel bir düzey kazanmıştır. Mücadelenin ulaştıðı bu düzey bizleri olduðu kadar özgürlükten, eşitlikten, adaletten ve demokrasiden yana olan, özgür emek mücadelesi veren her kesi ve her kesimi oldukça umutlu kılmaktadır. Şu bir gerçektir ki, savaşın ve şiddetin kaynaðında yer alan Kürt sorunu tüm siyasal, toplumsal ve ekonomik sorunların da kaynaðıdır. Çünkü, Kürdistan’ da sürdürülen savaş, tüm topluma yoksulluk, işsizlik, maddi ve manevi deðer yitimi olarak geri dönmektedir. Dolayısıyla Kürt sorununun çözümünde alınan mesafe beraberinde, diðer tüm sorunların demokratik çözümüne vesile olacaktır.
AKP, ABD’ nin Ortadoðu’daki politikalarının taşeronluðunu yapmaktadır. Buna karşılık özgürlük, eşitlik, adalet, demokrasi ve insan hakları mücadelesi yürüten her insanı ve kesimi şiddetle bastırmakta, Kürt sorununu ise güvenlikçi politikalarla terörize etmektedir. Bundan kaynaklı Türkiye’ de ezilen halkların, emekçilerin, birlik ve dayanışma içinde mücadelelerini her zamankinden daha fazla yükseltmeleri temel bir gerekliliktir. Her gün yaşanan, grizu patlamaları, göçükler ve işçilerin yol kazalarıyla kırımdan geçmeleri yaşanan toplumsal katliamın birer parçasıdır. Artık rutin olaylar haline gelen bu katliamlar karşısında tek yol, barıştan, demokrasiden ve emeðin hakkından yana olan güçlerin seslerini birleştirmeleri ve direnişlerini yükseltmeleridir. Bu kesimlerin alternatif özgürlük, demokrasi ve emek cephesi olarak örgütlenmeleridir.
1 Mayıs aynı zamanda en eski sömürge ulus, sınıf ve cins olan kadınların erkek egemen sistemle en güçlü hesaplaşacakları bir gündür de. Bu temelde Kürt kadınları başta olmak üzere tüm kadınları, 8 Mart ve 21 Mart ruhuyla özgürlük ve demokrasi mücadelelerini yükseltmeye çaðırıyoruz. Halkımızı AKP’nin inkar ve imha politikalarına karşı 1 Mayıs’ta sokaklarda özgürlük sesini daha gür haykırmaya çaðırıyoruz! Ezilen halkların, kadınların, emekçilerin ve tüm ezilen kesimlerin özgürlük, eşitlik, adalet ve demokrasi mücadelesi, 1 Mayıs’ı özgürlüðü ve demokrasiyi saðlayacak bir gün haline getirecektir. Bu temelde özgürlük, demokrasi ve özgür emek uðruna canını veren tüm insanlık evlatlarının anıları önünde saygıyla eðiliyor, onurlu direnişlerini zaferle taçlandıracaðımızın sözünü veriyoruz.”