Kerkük halkı Xurmatu’daki çatışmalara tepki gösterdi
Irak’ın Selahaddin eyaletinde bulunan Xurmatu ilçesinde Heşd El Şebi ve peşmerge arasında yaşanan çatışmalara ve Heşd El Şebi’nin sivil halkı hedef alıp saldırmasına Kerkük halkı tepki gösterdi.
Irak’ın Selahaddin eyaletinde bulunan Xurmatu ilçesinde Heşd El Şebi ve peşmerge arasında yaşanan çatışmalara ve Heşd El Şebi’nin sivil halkı hedef alıp saldırmasına Kerkük halkı tepki gösterdi.
Irak’ın Selahaddin eyaletinde bulunan Xurmatu ilçesinde Heşd El Şebi ve peşmerge arasında yaşanan çatışmalara ve Heşd El Şebi’nin sivil halkı hedef alıp saldırmasına Kerkük halkı tepki gösterdi.
Güney Kürdistan’ın Kerkük şehrinde Xurmatu’da yaşanan çatışmalara dikkat çekmek için, Kürdistan Yurtsever Gençlik hareketi (Komalay Gencani Welatparêz), Kürdistan Özgür Toplum Hareketi (Tevgera Azadi) ve Kürdistan Özgür Kadın Hareketi (RJAK) öncülüğünde birçok çevrenin katılımıyla Kerkük kalesi bahçesinde 16 Kasım günü saat 16.00 da bir araya gelinerek ortak bir basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasında sivil halkın hedef alınmasına ve çatışmalardan zarar görmesine sert tepki gösterilken, Xurmatu’da birçok etnik kimliğin olduğuna ve bazı çevrelerin mezhep çatışması çıkararak Kürt halkının ilçeden göç ettirilmeye zorlandığına vurgu yapıldı.
‘TESLİMİYET ÖLÜM DİRENİŞ YAŞAMDIR’
Kürdistan Yurtsever Gençlik Hareketi adına açıklamayı okuyan Komal Serhed Seyit, gençlik hareketi olarak Kürt halkına karşı gelişecek saldırılara karşı sessiz kalmayacaklarını ve öz savunma çerçevesinde halkı koruyacaklarına dikkat çekti.
Seyid, “Güney Kürdistan gençlik hareketi olarak kendimizi Önder Apo felsefesi temelinde örgütlüyoruz. Felsefemizin temel ilkelerinden biri de öz savunmadır. Halkımıza karşı gelişecek her türlü saldırıya karşı öz savunmamızı yapacağız. Biz hareket olarak bir kez daha yineliyoruz; sivil halkımıza karşı gerçekleşecek en ufak bir saldırı karşısında halkımızı savunmaya hazırız ve savunacağız. Teslimiyet ölüm direniş yaşamdır” dedi.
‘BÖYLE BİR SÜREÇTE BU SALDIRILAR TESADÜF DEĞİLDİR’
Basın açıklamasında Tevgera Azadi adına söz alan Heval Mevlüt ise Kürt halkının 4 parça Kürdistan’da DAİŞ çeteleri ile sömürgeci devletlere karşı amansız bir mücadele yürüttüğü bu bu süreçte Heşd El Şebi milislerinin Xurmatu’da Kürtlerle çatışmaya girmesinin tesadüf olmadığına vurgu yaparak şunları söyledi: “Kürt halkı DAİŞ çetelerine karşı büyük bir mücadele içindeyken Heşd El Şebi’nin de başka bölgelerde Kürt halkına saldırması tesadüf değildir. Bugün bölgede iktidarı elinde bulunduran siyasi taraflar bu karışıklık ve çatışmalardan sorumludur. Xurmatu’da yüz yıllardır birlikte yaşayan etnik kimlikleri bir birine karşı kızıştırarak, bölgede bir mezhep savaşı çıkarılmak isteniyor. Tevgera Azadi olarak bütün siyasi tarafların Xurmatu’da yaşanan olaylar karşısında tutum almaya ve sorumluluk üstlenmeye çağırıyoruz. Çok geç olmadan herkes harekete geçmelidir. Halkın can ve mal kayıplarının önüne geçilmelidir.”
‘MEZHEP SAVAŞI ÇIKARILMAK İSTENİYOR’
ANF’ye konuşan Kerküklülerden Tevgera Azadi Yönetim Kurulu Üyesi Abdulvahap Ahmet, eğer bu çatışmaların önü alınmazsa içinden çıkılmaz bir hal alacağına dikkat çekerek “Xurmatu bir çok farklı kimliğin birlikte yaşadığı bir bölgedir. Bu bölgede kimlik savaşı çıkartmak isteyenler var. Barış ve kardeşlik içinde yaşayan halklar bir birine düşman edilerek bir kaosun içerisine çekilmek isteniyor. Bu gelişir ise çok tehlikeli bir sürecin başlangıcı olur ve bütün Güney Kürdistan ve Irak bundan eski çatışmalardan çok daha fazla zarar görür” dedi.
Başta KDP olmak üzere bütün Güney Kürdistan partilerine eleştirilerinin olduğunu söyleyen Heci Nuredin ise Kürt halkına baskı kurularak göç etmeye zorlandığını ve bu baskılara karşı birlik olunması gerektiğini dile getirdi. KDP’nin takındığı tavırın Kürtlerin düşmanlarına karşı birlik olmayı engellendiğini söyleyen Nuredin, şunları vurguladı: “Bu da Kürt halkının dağınık kalmasına neden oluyor. Germiyan bölgesinde yaşayan halkımız Baas rejimi döneminde en çok katliam ve baskı gören kesimdir. Onun için Baas rejimi döneminde herşeye rağmen yerini yurdunu terk etmeyen halkımız şimdi başka silahlı gruplar tarafından baskı ve korku ile göçe zorlanıyor. Bu baskılara karşı halkımızın yanında olmamız gerekiyor. Bütün siyasi tarafları sorumluluğa ve ortak hareket etmeye çağırıyoruz.”
Gençlik Hareketi üyesi Komal Serhed Seyid de, saldırılara karşı halkın öz savunmasını yapacaklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Heşd El Şebi milislerinin sivil halkımıza karşı gerçekleştirdiği saldırılara tepkimizi göstermek ve orada bulunan halkımızla birlikte olduğumuzu göstermek için böyle bir eylem düzenledik. Güney Kürdistan gençlik hareketi olarak halkımıza karşı gelişecek bir saldırıya karşı halkımızı savunmaya hazır olduğumuzu belirtmek istiyoruz.”
Rebin Mecit adındaki Kerküklü ise Heşd El Şebi güçlerinin bölgeye alınmasını eleştirerek bir ilçede iki farklı silahlı gücün hüküm sürmesinin dezavantaj olduğunu belirtti. Bu yaşananların sorumlusunun yöneticiler olduğunu da sözlerine ekleyen Mecit, “Güney Kürdistan hükümeti eğer Heşd El Şebi milislerinin bölgeye gelmelerini kabul etmeseydi, bu sorunlar yaşanmazdı. Halkımıza karşı bu saldırılar gerçekleşmezdi. Bu vesileyle bütün Kürdistan gençliğine sesleniyorum; Şii milislerin halkımıza saldırıp mallarını talan etmelerine karşı durmaya çağırıyorum” dedi.