KCK Dış İlişkiler Komitesi, son günlerde Tuzxurmatu kasabasında peşmerge güçleriyle, Şii Heşd El Şebi milisleri arasında bazı çatışmalar yaşandığını ve bu çatışmalarda her iki taraftan da can kayıpları olduğunu belirtti. Dış İlişkiler Komitesi, Irak ve Güney Kürdistan'da yaşayan tüm halkların ve inanç gruplarının, yıllardır yaşanan çatışmalar nedeniyle çektikleri acı ve yıkımlara yenilerini eklemekten başka bir sonuç vermeyecek olan bu çatışmadan büyük kaygı ve üzüntü duyduklarını ifade etti. KCK açıklamasında, “Açıktır ki, Irak ve Güney Kürdistan'ın hala DAİŞ tehdidi altında bulunduğu bir dönemde ve DAİŞ'e karşı birlikte savaşması gereken güçlerin karşı karşıya getirilmesi bir pravokasyondur. Bu çatışmanın ne Irak'lı Şii ve Sünni'lere ne de Arap, Kürt, Türkmen ve Asuri'ler gibi halklara getireceği bir katkı yoktur. Aksine bu çatışmaların neticesinde DAİŞ biraz rahat nefes alabilecek ve Irak'ın geleceği üzerinde karanlık hesapları olan bazı çevreler, Irak ve Güney Kürdistan'ın geleceğini karartma olanaklarını yakalamış olacaklardır. Zaten bunun için pravokatörler, bazı saldırılarda gerilla kıyafetlerini de kullanmak suretiyle, çatışmanın kapsamını genişleterek içinden çıkılamaz bir hale getirmek istemektedirler” denildi.
KCK Dış İlişkiler Komitesi açıklamasında şu hususlara dikkat çekildi:
“Kesinlikle şunu belirtmek istiyoruz: İdeolojisini halkların ve inanç gruplarının demokratik değerlere saygı temelinde bir arada yaşaması üzerine kurmuş, bu düşünceyle ayrım yapmaksızın tüm halklar ve inanç grupları için her gün şehitler veren gerillamızın bu çatışmalarla hiç bir ilgisi bulunmamaktadır. Biz, Irak ve Güney Kürdistan'ın, burada yaşayan bütün halkların ve inanç gruplarının ortak vatanı olduğunu düşünüyor ve ortak yaşamın, milliyetçiliğin ve mezhepçiliğin doğal sonucu olan çatışmayla ve şiddetle değil, demokratik zihniyet ve sistemle kurulabileceğine inanıyoruz. Bu inançla tüm tarafları sorumlu davranarak bir an önce çatışmaları durdurmaya ve sorunları siyasi yöntemlerle çözmeye davet ediyoruz.”