KCK: PKK sessiz kalmayacak!

KCK: PKK sessiz kalmayacak!

KCK Yürütme Konseyi Başkanlıðı, halen depremin yaralarını sarmaya çalışan Van’da belediye başkanlarının gözaltına alınmasına ve Öcalan üzerinde devam eden izolasyona tepki göstererek, “PKK hareketinin ve Kürdistan Özgürlük Mücadelesinin AKP devletinin Kürdistan halkına karşı başlatmış olduðu bu savaşa sessiz kalması mümkün deðildir” dedi.

Son günlerde yaşanan gelişmelere ilişkin yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Başkanlıðı, PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki aðırlaştırılmış tecridin 11 aya yakın bir zamandır devam ettiðine dikkat çekerken, Kürt halkına karşı uygulanan faşizm ve zulüm siyasetiyle savaşın bütün boyutlarıyla derinleştirilmiş olduðunu söyledi.

ÖCALAN ÝLE 11 AYA YAKINDIR AÐIRLAŞTIRILMIŞ TECRÝT UYGULANIYOR

KCK’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Sömürgeci Türk devleti, Kürdistan halkına karşı hiçbir hukuk kuralını tanımaksızın başlattıðı topyekun saldırıyı derinleştirerek sürdürmektedir. Ulusal ve uluslararası yasaları açık açık çiðneyerek 11 aya yakın bir zamandır Önder Apo üzerinde en ahlaksız bir biçimde aðılaştırılmış tecrit işkencesi uygulamakta, halkımızı ve kamuoyunu Önderliðimizin saðlıðı ve yaşamından habersiz bırakmaktadır. Bununla paralel olarak gerilla güçlerine karşı kapsamlı imha operasyonlarını gerçekleştirerek Kürdistan’ı tam bir savaş sahasına dönüştürmüş bulunmaktadır. AKP hükümeti sadece gerillaya karşı deðil, tüm yurtsever Kürt kurumlarına ve siyasi yapılarına karşı kapsamlı bir savaşı geliştirerek sonuç almak istemektedir. Kürdistan halkının demokratik kurumlarına ve siyasetçilerine sudan gerekçelerle yönelerek, hedeflediði her kişiyi tutuklamakta ve siyasal soykırımı boyutlandırmış bulunmaktadır. AKP hükümeti, Kürt halkının oy vererek seçtiði belediye başkanlarını ve temsilcilerini tutuklayarak Kürt siyasetini ve siyasal iradesini yok etmek istemektedir. Açık ki AKP iktidarının Kürdistan’da yürürlüðe koyduðu mevcut uygulamalar sömürgeci devlet hukukunun bir gereði olarak uygulanan, Kürt toplumunu sindirme, teslim alma ve ortadan kaldırmayı hedefleyen uygulamalardır.

FAŞÝZM VE ZULÜM SÝYASETÝ

AKP devletinin Kürt Halk Önderliði’ne karşı Ýmralı’da sürdürdüðü bu uygulama Kürdistan halkına karşı başlatılmış bir savaştır. Aynı biçimde Kürt siyasetine karşı dur durak bilmeden sürdürülen siyasal soykırım operasyonları bu savaşın derinleştirilmesi ve yaygınlaştırılması anlamına gelmektedir. Gerilla güçlerinin imhası için her türlü olanak ve imkanı harekete geçiren Türk devleti topyekun savaşı kapsamlılaştırarak Kürt halkının özgür geleceðini karartmak, Kürt toplumunu teslim almak ve soykırım politikalarıyla ulus olmaktan çıkararak yok etmek istemektedir. Özel ordu, özel harekat polisi ve özel mahkemeler yoluyla Kürt halkına karşı uygulanan faşizm ve zulüm siyasetiyle savaş bütün boyutlarıyla derinleştirilmiş bulunmaktadır.

BELEDÝYE BAŞKANLARININ TUTUKLANMASI

Dün (7 Haziran) siyasal soykırım operasyonları çerçevesinde başta Van Belediye Başkanı Bekir Kaya olmak üzere Özalp, Edremit, Başkale, Muradiye ve Bostaniçi belediye başkanlarının da aralarında bulunduðu 19 Kürt siyasetçisi gözaltına alınmıştır. Ayrıca Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak sorgulanmak üzere gözaltına alınmış ve bırakılmıştır. Bununla birlikte KCK Operasyonu adı altında Ýç Anadolu Bölgesinde Kürt saðlık emekçileri ve doktor adaylarına yönelinmesi, AKP hükümetinin Kürt toplumuna ve siyasi iradesine karşı geliştirdiði siyasal soykırımın ulaştıðı boyutu açıkça göstermektedir. AKP devleti Kürt halkının seçilmişlerine yönelerek, Kürt parlamenterlerini fezlekelerle kuşatırken belediye başkanlarını ve tüm siyasi çalışanlarını ise tutuklamaktadır. Özellikle AKP’nin 2009 seçimlerinde kaybettiði Siirt ve Van belediye başkanlarının aynı günde gözaltına alınması çok manidardır. Bu yönelimin özel bir amacının da 2009 yerel seçimlerinin rövanşını almak ve önümüzdeki yerel seçimlerin hazırlıðını yapmak olduðu açıkça ortadadır.

ÖZGÜR TAŞ ÝÇÝN BAŞSAÐLIÐI

Kendini Kürt halkına feda eden Şehit Zîlan Ölümsüzler Taburu üyeleri Andok (Ramazan Yılmaz) ve Êrîş (Cengiz Özek) yoldaşların hem Gever’de hem de Farqîn’de gerçekleştirilen cenaze törenlerinde halkımıza karşı polis terörünün uygulanması sonucu Gever’de 15 yaşındaki Özgür Taşar isimli gencin şehit edilmesi ve Veysi Yıldırım isimli gencin yaralanması, Farqîn’de ise 55 yaşındaki Hamdi Özyandı isimli yurtseverin aðır yaralanması Türk devletinin sadece örgütlü yapılara karşı deðil, tüm Kürt halkına karşı nasıl bir savaş geliştirmekte olduðunu ortaya koymaktadır. Şahadete ulaşan Özgür Taşar isimli gencimizin ailesi şahsında tüm Gever halkına başsaðlıðı ve yaralılara acil şifalar diliyor, Şehit Özgür Taşar’ın anısını Kürdistan Özgürlük Mücadelesinde yaşatacaðımızı vurguluyoruz. Kendi baðrından çıkmış, Kürdistan halkının yiðit fedai evlatları olan Andok ve Êrîş yoldaşlara güçlüce sahip çıkan yurtsever Gever ve Farqîn halkımızın onurlu duruşunu takdir ediyor ve selamlıyoruz.

PKK’NÝN SESSÝZ KALMASI MÜMKÜN DEÐÝLDÝR

Kürt Halk Önderliðine, Kürt siyasetine ve Kürt halkına karşı böylesine zalimce sürdürülen tek yönlü savaşa raðmen hareketimiz PKK’den bütün bunlara karşı sessiz kalmasını ve hiç ses çıkarmamasını istemek, AKP faşizminin dilediði gibi zulüm uygulamasına boyun eðmesini istemek, Kürt halkının geleceðini karartmak ve onun yok edilmesini istemek anlamına gelmektedir. Bugün Kürt halkına, Özgürlük hareketine ve Kürt Halk Önderliði’ne karşı geliştirilen bu savaşa karşı onurlu-şerefli tüm yurtseverlerin tek görevi vardır; o da direnmek ve bu faşist zulme karşı boyun eðmemektir. Bu açıdan PKK hareketinin ve Kürdistan Özgürlük Mücadelesinin AKP devletinin Kürdistan halkına karşı başlatmış olduðu bu savaşa sessiz kalması mümkün deðildir.

SALDIRI HALÝNDE OLAN AKP DEVLETÝDÝR

Açık ki, ortada PKK’nin uygulamış olduðu bir şiddet yoktur, Kürt halkının meşru hakkı olan savunma hakkı vardır ve PKK Kürt halkının bu meşru savunma hakkını sonuna kadar kullanacaktır. Saldırıda olan hareketimiz deðil, AKP devletidir. Hareketimizin yürüttüðü savaş özü itibarıyla bir savunma savaşıdır. PKK hareketinin ve Kürdistan Özgürlük Mücadelesinin sömürgeci saldırılara karşı asla boyun eðmeyeceðinden, direnme hakkını sonuna kadar kullanacaðından ve bunu başaracaðından hiç kimse kuşku duymamalıdır. Ulus olarak var olabilmek, özgür geleceðimizi yaratmak ve onurlu bir halk olmamız ancak böyle mümkün olacaktır. Zulme karşı boyun eðmemek, direnerek gerçeði savunmak ve kazanmayı esas almak böyle gelişecektir. Kürdistan halkının tüm yiðit evlatları bu yolda kararlıca yürüyecek, deðerlerini ve halkını savunmayı bilecektir.

VAN’DAKÝ GÖZALTILAR DÜŞMANCA BÝR GÝRÝŞÝMDÝR

Depremin felaketini aðır bir biçimde yaşayan yurtsever Van halkı, AKP’nin alçakça ve ikiyüzlü bir biçimde yüzüstü bırakmasıyla kış ortasında ikinci bir depremi yaşamıştır. Bu depremin acılarıyla kıvranan Van halkı kendi özgücü ve belediyeleriyle yaralarını sarmaya çalışırken, 6 belediye başkanının ve çalışanlarının tutuklanması, yaraların sarılmasını önlemek ve halkımızın acılarını derinleştirmeyi hedefleyen düşmanca bir girişimdir. Buna karşı yurtsever Van halkının göstermiş olduðu tepki çok haklı ve anlamlıdır. Başta ilçeleriyle birlikte tüm yurtsever Van halkı ve tüm yurtsever Kürdistan halkı AKP hükümetinin Van halkımıza karşı gerçekleştirdiði bu saygısızlık, saldırı ve zulme karşı sessiz kalmamalı, sesini yükseltmelidir.

BU SAVAŞ SADECE KÜRTLERE DEÐÝL, TÜRKÝYE HALKLARINA DA KARŞIDIR

Ahlaksız ve kuralsız bir biçimde yürütülen bu savaş sadece Kürdistan halkına deðil, aynı zamanda Türkiye halklarına karşı da geliştirilen bir savaştır. Savaşın aðır faturalarını bu coðrafyada yaşayan herkes ödemektedir. AKP hükümeti bir tarafta sahte ve yapay gündemler oluşturup inkar ve imha savaşını ahlaksız ve kuralsız bir biçimde sürdürürken diðer taraftan daha dün Erdoðan’ın ‘Kürt sorunu çözülmüştür’ söyleminin savaşı daha tırmandırma kararlılıðı anlamına geldiði açıktır. Biz hareket olarak Türkiyeli tüm dostları vicdan sahibi ve gerçeðe saygısı olan herkesi AKP iktidarının bu kirli yüzünü görmeye, onurlu bir barış ve hakkaniyete dayalı bir çözüm için seslerini yükselterek tutum almaya çaðırıyoruz.

Tüm yurtsever Kürdistanlıları, Kürdistan halkının dostlarını ve tüm sorumlu çevreleri AKP’nin bu vahşi zulmüne karşı sessiz kalmayıp direnişi yükselterek insanlık deðerlerine sahip çıkmalılar.”

ANF NEWS AGENCY