KCK'den Zînî Wertê açıklaması:Bize düşen sorumluluğu göstereceğiz

KCK, Zînî Wertê’ye ilişkin sanatçıların, gazetecilerin, KNK’nin, Kürdistan'daki demokratik kurum ve şahsiyetlerin çağrılarına ve beklentilerine büyük değer verdiklerini belirterek, üzerlerine düşen sorumluluğu ve duyarlılığı göstereceklerini belirtti.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklaması şöyle:

“KDP’nin Kandil alanının hakim bir mıntıkasına peşmerge yığmasından sonra Kürt kamuoyunda bir duyarlılık ortaya çıktı. Yaşanan gerilimin çatışmaya dönüşmemesi konusunda çağrılar yapıldı. Kürt kamuoyunun bu duyarlılığını çok anlamlı ve değerli buluyoruz. Kürt demokratik uluslaşmasının somut göstergesi olarak görüyoruz. Kürt siyasi güçleri arasındaki bir sorun karşısındaki bu tutum halkımızın ulusal birlik karşısındaki duyarlılığını ve özlemini de çok güçlü biçimde ortaya koymuştur.

KÜRT SANATÇILARININ ÇAĞRILARI ÖNEMLİ

Yüzlerce Kürt sanatçısının Kürt siyasi güçleri arasında gerilim ve çatışma çıkmasın ve Kürt düşmanlarının oyununa gelinmesin yönündeki çağrıları bizim açımızdan çok önemlidir. Kürt kamuoyunun temel taşı ve vicdanı olan sanatçıların ve aydınların çağrıları bizim için dikkate alınması gereken çağrılardır. Sanatçılar halkımızın güzellik yaratıcılarıdır.  Halkımızın hak, adalet, vicdan, özgürlük ve demokrasi özlemlerini seslendirenler tabi ki her zaman halkımız için iyi ve güzel olanı düşünenlerdir. Onların çağrıları için teşekkürlerimizi sunuyor, istem ve özlemleri konusunda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek için gereken hassasiyeti ve sağduyuyu göstereceğimizi ifade ediyoruz. Nitekim peşmerge gönderilen alan bizim için çok önemli olmasına rağmen gereken sabrı, sağduyuyu ve soğukkanlılığı göstererek Kürt kamuoyunun özlemlerine cevap olmaya çalışıyoruz.

KNK’NİN ÇAĞRILARINI DEĞERLİ BULDUK

Birçok siyasi gücün içinde yer aldığı ve ulusal birlik konusunda önemli çalışmaları olan KNK’nin; KDP, YNK ve PKK’ye gerilimleri sağduyu ile çözme ve her gücün eski konumda kalması yönündeki çağrılarını da çok değerli bulduk. KNK’nin şimdiye kadar çağrılarına somut bir cevap verilmediği konusunda ifadelerini duyunca teşekkürlerimizi kamuoyuna açık bir biçimde sunmayı sorumluluğumuzun gereği olarak gördük. Şunu vurgulamalıyız ki, çağrılarını duyar duymaz gereken duyarlılığı gösterip istemleri ve özlemleri doğrultusunda hareket etme yaklaşımını gösterdik. Çabalarımız bu yönlü olmaya devam etmektedir. Bizim KDP ve YNK başta olmak üzere hiçbir Kürt siyasi güçle gerilim ve çatışma içinde olma gibi bir yaklaşımımız söz konusu değildir. Halkımızın ve Kürt kamuoyunun Kürt siyasi güçler arasında ilişkinin nasıl olması gerektiği yönündeki istem ve arzuları bizlerin de istem ve arzuları olmaya devam etmektedir.

BASIN ÇALIŞANLARININ ÇAĞRILARI HALKIMIZIN ÖZLEMLERİNE CEVAP OLMUŞ ÇAĞRILARDIR

Kürt halkının özlemlerini toplumsal değer haline getirmek, Kürt toplumunu demokratik ve özgürlükçü anlayışla bilgilendirmek ve doğru bilinç kazandırmak için çabalayan Kürt gazetecilerinin ve basın çalışanlarının gerilim ve çatışmadan uzak durularak sorunların diyalog yoluyla çözülmesi yönündeki çağrıları da halkımızın özlemlerine cevap olan çağrılar olmuştur. Kürt gazetecilerinin ve basın çalışanlarının ulusal birlik ve Kürt siyasi güçler arasındaki sorunların sağduyu ve diyalogla çözülmesi yönündeki düşünceleri de bizler açısından tarihi bir ulusal sorumluluk olmaktadır.

KÜRT KADIN VE ANALARININ TUTUMU EMİR NİTELİĞİNDEDİR

Zînî Wertê olayından sonra Kürt kadınlarının ulusal birliğin sağlanması ve düşmana hizmet edecek tutumlardan kaçınılması yönündeki çağrıları ve bu yönlü yürüttükleri kampanya da Kürt kamuoyunun oluşması ve Kürt halkının özlemlerini yansıtması açısından çok önemli olmuştur. Kürt kadınları, açıkça ortaya çıkan gerilime müdahale etmişlerdir. Kürt kadınları, tarih boyu oluşmuş toplumsal kültür ve sorumluluk duygusuyla bu gerilim ortamına beyaz tülbentlerini atmışlardır.  Kürt kadınlarının, Kürt analarının bu tutumu tüm Kürtler açısından bir emir niteliğindedir. Kürt kadınlarının sorunların ulusal birlik, ulusal duruşla çözümü, her siyasi gücün eski konumunda kalması yönündeki çağrıları tabi ki Kürt siyasi güçlerinin dikkate alacağı çağrılardır. Kürt kadınlarının ve sanatçılarının çağrıları Kürt halkının hak, adalet, eşitlik, hakkaniyet duygularını, yani vicdanını temsil etmektedir. Bu özlemleri gerçekleştirme iddiasında olan siyasi güçlere bu çağrılara cevap verme sorumluluğu yüklemektedir.

Sanatçıların, aydınların, gazetecilerin, Kürt demokratik kurum ve şahsiyetlerinin, Kürt kadınlarının Zînî Wertê geriliminden sonraki duyarlılıkları önemli bir Kürt kamuoyu oluşturmuştur. Kürt halkının vicdanı bunların özlem ve istemlerinde somutlaşmıştır. Oluşan Kürt kamuoyunun sorunların çözümünde ve ulusal duruşun ortaya çıkmasında önemli rolü olduğu bir daha görülmüştür. Bu durum Kürt uluslaşması ve Kürt halkı açısından sevindirici bir durumdur. Bu sadece halkımızın değil, tüm Kürt siyasi güçlerinin bir kazanımı olmaktadır.

TÜM GÜÇLERİN ESKİ KONUMLARINA DÖNECEĞİNE İNANIYORUZ

Zînî Wertê olayı ve Kürt siyasi güçleri arasında ortaya çıkan sorunların Kürt kamuoyunun özlemleri ve istemleri doğrultusunda çözümünü önemli görüyoruz. Bu açıdan kamuoyunun mevcut duyarlılığını sürdürmesi, hala devam eden ve ağır sonuçlara yol açabilecek gerilimin aşılması konusunda sonuç almada belirleyici öneme sahip olacaktır. Sadece bugünkü sorunlar açısından değil, gelecekte de sorunların çözümü ve Kürt ulusal duruşun ortaya çıkmasında önemli rol oynayacaktır. Kürt kamuoyunun duyarlılığını sürdürmesi halinde Zînî Wertê’de tüm güçlerin eski konumlarına döneceğine de inanıyoruz.

ÜZERİMİZE DÜŞEN SORUMLULUĞU GÖSTERECEĞİZ

Kürt Özgürlük Hareketi olarak bize yönelik çağrıları her zaman bizden beklenti olarak ele aldık ve ona göre yaklaşmaya özen gösterdik. Kürt kamuoyunun yaptığı çağrılar, istem ve özlemler karşısında üzerimize düşen sorumluluğu ve duyarlılığı göstereceğimiz bilinmelidir. Bu temelde sanatçıların, gazetecilerin, KNK’nin, Kürdistan'ın 4 parçasındaki demokratik kurum ve şahsiyetlerin, Kürt kadınlarının bizlere yönelik çağrılarına ve beklentilerine büyük değer veriyor, bu çabaları için bir daha şükranlarımızı sunuyoruz.

 Kürt kamuoyunun bu duyarlılığının Kürt siyasi güçlerinin arasında sorunların ulusal duruşla çözülmesinin sağlanacağı ulusal birliğin yaratılması yönünde önemli rolü olacağına da inanıyoruz.”