KCK Yürütme Konseyi Başkanlıðı, 14 Temmuz’da Diyarbakır’da (Amed) yapılması öngörülen mitingin AKP rejimi tarafından yasaklanmasına tepki göstererek, “Başta Kürdistan gençliði, Kürdistan kadını ve demokratik kurumlar olmak üzere tüm halkımız; 14 Temmuz mitinginin Amed merkezinde görkemli ve amacına denk gerçekleşmesi için üstüne düşen sorumluluðun gereklerini yerine getirmeli, demokratik direnişin başarısı için gereken katılım ve çabayı göstermelidir” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Başkanlıðı yaptıðı yazılı açıklamada, 14 Temmuz tarihinin Kürt özürlük mücadelesindeki anlam ve önemine dikkat çekerek, şunları ifade etti: “Toplumların tarihinde her zaman önderlerin yeri belirleyici olmuştur. Kürt toplumunda da önderler önemli rolleriyle tarihe damgasını vurmuştur. Kürt halkına önderlik eden şahsiyetler Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında idam veya farklı biçimlerde katledilmişlerdir. Mezarları dahi halktan saklanarak adeta Kürt toplumunun hafızasından ve tarihinden silinmeye çalışılmış, yok hükmünde sayılmışlardır. Bugün Kürt halkı katliamcı politikalardan hesap soran, ulusal iradesinin tanınmasını saðlayan, kalıcı çözümü dayatan bu aşamaya her koşul altında direnerek gelmiştir. Kürt halkının bu düzeye gelmesinde hiç kuşkusuz en büyük emek sahibi Kürt halkının son çaðdaş isyanının önderi Rêber Apo’dur.

Günümüz koşullarında Kürt Halk Önderi özgürleşmeden barış ortamının gelişmesi ve kalıcı bir toplumsal uzlaşmanın saðlanması mümkün deðildir. Bu nedenle onurlu barıştan, halkların kardeşliðinden ve kalıcı demokratik çözümden yana olan herkes Önder Apo’nun özgürlüðünü istemektedir. Hem vicdani, hem ahlaki hem siyasi açıdan da son derece doðru ve yerinde bir istem ve tutum olmaktadır. Demokrasi, özgürlük ve adaletten yana olan tüm kesimlerin de alması gereken bir tutum olmaktadır.

Kürt siyaseti, barışçıl ve demokratik çözümün gelişmesi için Önder Apo’nun özgürlüðünü gündemleştiren geniş katılımlı merkezi miting hazırlıklarını bir süredir yürütmektedir. 14 Temmuz gibi halkımızın özgürlük mücadele tarihinde önemli bir yeri olan bu tarihi direniş gününde ve aynı zamanda Demokratik Özerklik ilanının birinci yıldönümünde böyle bir mitingin tertiplenmiş olması birçok yönden anlamlı olduðu gibi siyasal çözüm zeminini yaratma bakımından da önemli bir adım olabilirdi.”

Diyarbakır’daki mitingin yasaklanmasına deðinen KCK, “Ancak Kürt halkının bütün dinamiklerini iradesizleştirme ve toplumu teslim alma stratejisinden vazgeçmeyen AKP devleti, halkın deðişim gücünden korktuðunu, iradesini tanımadıðını 14 Temmuz mitingini yasaklayarak bir kez daha gerçek yüzünü göstermiştir. AKP devletinin yasakçı zihniyeti, şiddetle bastırma yöntemi, iktidarın zorba gücü karşısında halkımızın direnişi vazgeçilmez bir tutum olacaktır. Kürt halkının siyasal mücadele alanını daraltma ve ona siyaseti yasaklama girişimi dün olduðu gibi bugün de hiçbir sonuç vermeyecektir” diye ekledi.

Açıklamada devamla şunlar belirtildi: “AKP’nin siyasi çözüm geliştireceðinden bahsedenler şu gerçeði bir kez daha görmelidir ki, AKP devleti, Kürt halkına demokratik siyaset ve mücadele alanı bırakmak istememektedir. Gerillayı imha etmeyi önüne koyan bu zihniyet, hem daðı hem de ovayı tümden Kürt halkına kapatmak ve böylece Kürt halkını teslim almak istemektedir. Bu açıdan siyasal çözüm ve barışın gelişmesi için öncelikle Türk sömürgeciliðinin bu zihniyetten vazgeçmesi gerekmektedir. Bunun gerçekleşmesi için tüm Kürdistan halkının ve barıştan yana olan demokratik güçlerin yüksek bir iradeyle daha yetkin bir mücadeleyi sürdürmesi şarttır. Bu çerçevede, yasaklama kararı karşısında geri adım atmayan ve 14 Temmuz direniş ruhuyla 14 Temmuz mitingini mutlaka gerçekleştirmede kararlı olan Kürt siyasetinin direnişçi tutumu oldukça deðerli ve anlamlıdır.

Başta Kürdistan gençliði, Kürdistan kadını ve demokratik kurumlar olmak üzere tüm halkımız; 14 Temmuz mitinginin Amed merkezinde görkemli ve amacına denk gerçekleşmesi için üstüne düşen sorumluluðun gereklerini yerine getirmeli, demokratik direnişin başarısı için gereken katılım ve çabayı göstermelidir. Her bir Kürt yurtseveri ve demokratı için “Barış Ýçin Abdullah Öcalan’a Özgürlük Mitingi”ne katılmak onuruna, özgürlük deðerlerine, direnen halkımızın emeklerine ve iradesine sahip çıkmaktır. Bu temelde tüm yurtsever halkımızı ve dostlarını 14 Temmuz’da gerçekleşecek olan mitinge katılmaya çaðırıyoruz.”