Son Dakika: DEM Parti Heyeti, İmralı’ya hareket etti

Kaya: Ne olursa olsun halkın mücadelesinin yanında yer alacağız

Kaya kendisinin de içinde bulunduğu Kürt siyasetçilere verilen 155 yıl hapis cezasına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada cezalar ne olursa olsun halkın mücadelesinin yanında yer almaya devam edeceklerini söyledi.

Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Bekir Kaya kendisinin de içinde bulunduğu Kürt siyasetçilere verilen 155 yıl hapis cezasına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada cezalar ne olursa olsun halkın mücadelesinin yanında yer almaya devam edeceklerini söyledi.

2009 ve sonrasında gelişen yıllarda KCK adı altında seçilmişlere ve halka dönük gerçekleştirilen soykırım operasyonları kapsamında 2012 yılında 12 arkadaşı ile birlikte “toplumsal barışı bozdukları” gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine konulduklarını vurgulayan Kaya açıklamasında şunları belirtti:

“Yaklaşık bir yıl süren tutukluluğun ardından mahkeme savcısı tahliye talebinde; ‘Şiddet ortamının ortadan kalktığını ve sürdürülen müzakere sürecine katkı olur' diyerek ben ve arkadaşlarımı tahliye etti. Tüm yaşanan KCK tutuklamalarında olduğu gibi, bizim yargılandığımız dava dosyası da tarihin en büyük hukuksuzlukları ile doldurularak, biz Kürt siyasetçilerine karşı adeta bir 'Düşman hukuku' uygulandı. Ancak gel gör ki, bizi hükümetin talimatıyla esir alan mahkeme, yine hükümetin talimatıyla serbest bıraktırdı. Cumhuriyet tarihi boyunca Kürtlerin yargılanması için siyasal mahkemeler kuran zihniyet, bugün de aynı yaklaşımını sürdürerek devam ettiriyor. KCK kapsamında 2009'dan beridir yapılan yargılamalar da bunun en iyi örneğidir. Geçmişte yargılandığımız davaları 'paralel yapının kumpası' olarak niteleyenlerin bizzat o kumpası kurdukları açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bugün bizlere verilen cezalar bu kumpasın kimler tarafından kurulduğunu da en iyi anlatan fotoğraftır.

Şunun bilinmesini isterim ki; bizlere ne ceza verilirse verilsin, ben ve arkadaşlarım, halkımızın önümüze koyduğu haklı ve meşru davasından asla geri adım atmadık, atmayacağız. Bizim ceza almamız; her gün sokak ortasında katledilen hiçbir gencimizin canından, cenazesi bir hafta boyunca sokak ortasında kalan Taybet Ana'nın bize verdiği acıdan, dondurucuda bekletilen Miray’ın acısından asla ve asla daha üzücü değildir, asla da olmayacaktır. Dahası; bizim hakkımızda verilen cezaların, yaşanan bu katliamların yanında konuşuluyor olması bile bizleri derinden üzecektir.

Sonuç olarak, ne cezalar verilirse verilsin, hangi hukuk uygulanırsa uygulansın halkımızın özgürlük mücadelesinin arkasında olacağımızı belirtiyor, halkımızın haklı mücadelesinden zaferle çıkacağına inanıyoruz. Biz haklıyız ve mutlaka kazanacağız…"