Kaya: Gelin, yaşananları yerinde görün!

Sur, Cizre ve Silopi'de katledilenler için Diyarbakır'da Demokratik İslam Kongresi (DİK) üyesi din alimlerince Seyh Sait Meydanı'nda kılınmak istenen gıyabi cenaze namazına polis izin vermedi.

Amed'de Sur, Cizre ve Silopi'de katledilenler için gıyabi cenaze namazı kılınmak istendi ancak polis engelledi. Basın açıklaması yapan kitle arasında bulunan HDP Milletvekili Hüda Kaya, "Kimin kimi öldürdüğünü biliyoruz; Türkiye halkları kandırılıyor" dedi. Kaya, savaş medyasının yayıncılığına tepki gösterdi. Basın açıklamasında ise İslami çevrelere ve tüm kamuoyuna katliamlara karşı çıkma çağrısı yapıldı.

Sur, Cizre ve Silopi'de katledilenler için Diyarbakır'da Demokratik İslam Kongresi (DİK) üyesi din alimlerince Seyh Sait Meydanı'nda kılınmak istenen gıyabi cenaze namazına polis izin vermedi. Kürdistan'da uygulanan zulmün farklı yansıtıldığını belirtip, vicdanı olanlardan gelip buradaki zulme şahitlik yapmasını isteyen HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, "Yoksa bu dünyada da öbür dünyada da hesap veremeyecekler" dedi.

Demokratik İslam Kongresi (DİK) üyeleri Cizre, Silopi ve Sur'da katledilenler için, abluka altındaki Sur ilçesinin yanı başında yer alan Şeyh Sait Meydanı'na kadar yürüyüp gıyabi cenaze namazı kılmak istedi. Amed Büyükşehir Belediyesi önünde toplanan din alimleri, buradan meydana doğru yürüyüşe geçti. HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, HDP Diyarbakır Milletvekili Nimettullah Erdoğmuş, DİK üyeleri ve çok sayıda din aliminin de yer aldığı yürüyüş sırasında ilahiler okudu. 

Meydana yaklaşan grubun önü TOMA araçları ile çevik kuvvet polisleri tarafından kesildi. Grup, polis barikatı önünde basın açıklaması yaptı.

KAYA: TÜRKİYE KANDIRILIYOR; KİMİN KİMİ ÖLDÜRDÜĞÜNÜ BİLİYORUZ!

HDP İstanbul Milletvekili Kaya, ölüm ablukalarının kaldırılması için Siirt'e gidenlerin önünün kesilmesi gibi kendilerinin de gençlerin vurulduğu, ölülerin alınamadığı, cami ve okullarda cenazelerin bekletildiği Sur'un dibinde engellendiklerini ifade etti. Din alimleri, kadın ve gençlerle abluka ve infazlara karşı durmak için buraya geldiklerini söyleyen Kaya, "İşte Türkiye'de bu kadar özgürüz, mahallelere giremiyoruz" dedi.

Kaya, savaş medyasının yalanlarına dikkat çekerek, medyanın 28 Şubat dönemindeki politikasını da şu örnekle özetledi: "İmamın keçisi çalınmıştı ama manşetlere 'İmam keçi çaldı' diye çıkmıştı."

"Bugün bebekleriyle, çocuklarıyla, namaz başındaki yaşlılarıyla katledilen Kürt halkı, bu ölümlere ve infazlara karşı özgürlük, adalet mücadelesi veriyor" diyen Kaya, şöyle devam etti: "Türkiye medyası, bütün siyasiler, yazarlar, her gün TV'lerde konuşanlar ise halkımızın zihnini uyuşturmaya devam ediyor. Kürt halkı burada 7'den 70'e değil, anne karnında katledilirken, bütün dünyaya ve Türkiye halkları 'teröristlerle savaş veriliyor' denilerek kandırılıyor. Burada yaşanan katliamı çok iyi biliyoruz. Kimin kimi öldürdüğünü çok iyi biliyoruz. İşte bunun içindir ki, televizyona telefonla bağlanarak 'Burada çocuklar öldürülüyor' diyen bir kadın, 'hain' ilan edilebiliyor." 

Kaya, "Biz inanıyoruz ki barışa hizmet etmek, Allah'a hizmet etmektir" ifadesini kullanarak, "Herkese çağrı yapıyoruz; herkes gelsin, burada yaşananları yerinde görsün. Adalete şahitlik yapsınlar. Batıya, kamuoyuna duyursunlar. Yoksa bu dünyada da öbür dünyada da hesap veremeyecekler" dedi.

ASLAN: İNSANLIK FACİASI YAŞANIYOR

DİK adına açıklama yapan Hebun Aslan ise şunları kaydetti: "Uzun bir süredir Cizre, Silopi, Sur ve daha önce Silvan, Dargeçit, Yüksekova, Nusaybin'de büyük bir abluka ve korkunç bir katliam yaşanıyor. Kendi topraklarında, sokaklarında, evlerinde onlarca insan katlediliyor. Cenazeleri sokak ortasında bekletiliyor. Toprağa verilmelerine bile izin verilmiyor. Yaralılara yardım eden sağlık çalışanları dahil hedef gözetilerek katlediliyor ve 'terörist' damgası yapıştırılıyor. Bir insanlık faciası olan tüm bunlar, Türkiye ve dünyanın gözü önünde oluyorken, maalesef bunlara karşı ne dünyadan ne de Türkiye'den ne de İslami çevreden tepki gösteriliyor."

İSLAMİ ÇEVRELERE: SESSİZLİĞİNİZİ BOZUN!

Aslan, DİK ve bileşenleri olarak hem dinen hem de insanlık açısından yaşananları kabul etmediklerini ifade etti. Aslan, Türkiye'de yaşayan herkesi, başta Diyanet olmak üzere tüm İslami çevreleri sessizliklerini bozmaya, barışa ses vermeye çağırdı.