Sıkıyönetimin uygulandığı Cizre'de katledilen Ahmet Tunç, Mehmet Kaplan ve Cizre Belediyesi Meclis üyesi Abdulhamit Poçal Şırnak'ta son yolculuklarına uğurlandı. Mezarlıkta konuşan Kaplan'ın annesi Ayşe Kaplan "Başkanımız Abdullah Öcalan'ın başı sağ olsun. Bilsin ki onun davasının takipçisiyiz" derken, Tunç'un oğlu Adem Tunç da "Babamın mücadelesini sürdüreceğim" dedi.

Soykırım saldırılarının sürdüğü Şırnak'ın Cizre ilçesinde geçtiğimiz günlerde katledilen Ahmet Tunç, Mehmet Kaplan ve Cizre Belediyesi Meclis üyesi Abdulhamit Poçal Şırnak'ta son yolculuklarına uğurlandı. Şırnak Devlet Hastanesi'nde yapılan otopsi işlemlerinin ardından aralarında HDP milletvekilleri Leyla Birlik, Tuba Hezer, Abdullah Zeydan ve Ferhat Encü'nün bulunduğu binlerce kişi cenazeleri alarak Bahçelievler Mahallesi'ndeki Nalaro Mezarlığı'na doğru yürüyüşe geçti.

'KATLİAMA SESSİZ KALANIN KARDEŞLİĞİ ŞÜPHELİDİR’

Sarı, kırmızı ve yeşil bayraklara sarılı tabutları omuzlayan kitle yürüyüş boyunca sık sık "Ey şehîd xwîna te li erdê na mîne", "Bijî Serok Apo" ve "Direne direne kazanacağız" sloganları atarak mezarlığa kadar yürüdü. Mezarlıkta Kürt ulusal marşı Ey Reqîb'in okunması ve saygı duruşunun ardından söz alan Botan MEYA-DER sözcüsü Mela Kasım Yiğit, Kürdistan'da yaşanan faşizm karşısında sözün tükendiğini kaydetti.

Cizre ve Silopi'de sıkıyönetim uygulamalarında 110'u aşkın genç, kadın, çocuk, yaşlı sivilin katledildiğini hatırlatan Yiğit, "Botan adeta bir kan deryasına çevrildi. Yüzler çocuk yetim bırakıldı. Bir tarafta da sessizlik hakim. Botan'da yaşanan vahşet karşısında sessiz kalanların kardeşliği şüphelidir. Bu zulme daha ne kadar sessiz kalınacak?" dedi.

'BUGÜN KIŞTIR, YARIN BAHAR GELECEK’

Yiğit'in ardında söz alan HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü ise, Botan'ın Kürdistan'ın direniş sembolü olduğunu ve aylardır bir vahşetle karşı karşıya olduğunu söyledi. Encü, "Cizre'de Silopi'de bir vahşet var. Bu devlet tanklarıyla toplarıyla halkımızın üzerine gelmiş ve katlediyor. Bu vahşeti uygulayanlar bilsin ki bugün kıştır ama yarın bahardır. Botan'ın evlatları vahşete karşı insanlığı savunuyor, insanlığın değerlerini savunuyor. Bu direnişleri de devam edecektir" diye konuştu.

'BAŞKANIMIZ ÖCALAN’IN BAŞI SAĞ OLSUN’

Daha sonra söz alan Mehmet Kaplan'ın annesi Ayşe Kaplan da "Kanımızın son damlasına kadar şehidimizin yolundayız. Bu benim ilk şehidim değil. Kürt halkının başı sağ olsun. Başkanımız Abdullah Öcalan'ın başı sağ olsun. Bilsin ki onun davasının takipçisiyiz" dedi. Abdulhamit Poçal'ın ağabeyi, Hüseyin Poçal ise "Halkımızın başı sağ olsun. Kardeşim sadece benim şehidim değil, Kürdistan'ın şehididir" derken; Tunç'un oğlu Adem Tunç da babasının toprağını terk etmediğini belirterek, "Babam da bilsin babamı katledenler de bilsin, babamın mücadelesini sürdüreceğim" diye konuştu.

Konuşmaların ardından Kaplan, Poçal ve Tunç, diğer özyönetim direnişçilerinin yanına toprağa verildi. Kitle daha sonra mezarlıktan ayrıldı.