Türk devlet güçlerinin Kızıltepe’de 12 Ocak günü akşam saatlerinde DBP Kızıltepe İlçe Yöneticisi Cengiz Erdem, Selahattin Aras ile ismi öğrenilemeyen 2 kadını infaz etmesi ardından konuşan DBP ve HDP İlçe Eş Başkanları Haki Akansel ve Lokman Yaşar, infazların AKP hükümetinin talimatı olduğunu söyledi. 

DBP’nin parti programı ile Kürdistan’da öz yönetim ve meclisleri inşa etme misyonu olduğunu hatırlatan Akansel,  devletin bu  misyonu ortadan kaldırmak ve öz yönetim iradesini yok etmek için partilerini hedef aldığını söyledi.

Özellikle son dönemde parti üye ve yöneticilerine dönük doğrudan infazların gerçekleştirildiğini belirten Akansel, infaz ve katliamları “Hükümet kararı” olarak değerlendirdi. Akansel, Silopi’de DBP  Parti Meclisi üyesi Sêvê Demir’in ardından İlçe yöneticileri Cengiz Erdem’in de doğrudan hedefe alınarak infaz edildiğini ifade etti. 

Yöneticilerinin şu an kadar tutuklama ve gözaltılarla baskı altına alındığını kaydeden Akansel, bu baskıların sonuç vermemesi üzerine devletin doğrudan infazları devreye soktuğunu paylaştı.  Yöneticilerinin hiçbir somut veri ve yasal dayanağı olmaksızın “terörist” ilan edilerek infaz edildiğini söyleyen Haki Akansel, “Şunu net olarak herkes bilmelidir, bu infazlara karşı sonuna kadar direneceğiz, tavrımız direnişi daha da büyütmek olacaktır. Şehitlerimizin izinde sonu kadar yürüyeceğiz.’’  ifadelerini kullandı. 

Öz yönetimleri Kürdistan’ın tamamen özgürleştirilmesi hamlesi olarak değerlendirdiklerini kaydeden Akansel, ne tür baskı, infaz ve katliamlar olursa olsun  bundan vazgeçmeyeceklerini herkesin bilmesini gerektiğini kaydettib

‘’Arkadaşlarımızın dökülen kanı yerde kalmayacaktır’’ diyen Akansel, şöyle devam etti: “Bıraktıkları bayrağı en zirveye taşıyacağız, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Nasılki Cengiz, kardeşi Aydın’ın mücadele bayrağını son ana kadar büyük bir fedakarlıkla taşıdıysa bizlerde Cengiz’in Sêvê’nin ve diğer yoldaşlarımızın mücadele bayrağını sonuna kadar taşıyacağız’’ 

'AKP’NİN YENİ SAVAŞ KONSEPTİ'

Yaşanan infaz ve katliamların AKP hükümetinin yeni savaş konseptinin bir parçası olduğunu ifade eden Yaşar, siyasetçilerin halkın yanında olmalarının engellenmesi için her türlü şiddet ve kirli yöntemin devreye sokulduğuna işaret etti. Siyasetçilerin sadece cenaze istatistiği tutan, izleyen konumda bırakılmaya çalışıldığına dikkat çeken Yaşar, bunu asla kabul etmeyeceklerini ve direneceklerini vurguladı. Direniş ve öz yönetim tercihleri konusunda net olduklarını da paylaşan Yaşar, saldırı, infaz ve katliamların bunu değiştirmesinin mümkün olamayacağını hatırlattı. 

Bundan sonra devlet ile her türlü müzakere yolunun kapandığını, bu katliam ve infazların hesabının sorulacağını belirten Yaşar, "Bu kadar katliam, infaz ve cenazelerimize uygulanan vahşete karşı cevabımız öz yönetim direnişini daha da yükseltmek olacaktır" dedi. 

AKP iktidarı ve devletine seslenen Yaşar, şu mesajı verdi: “Bu yolla sonuç alamazsınız, bizleri ve halkımızı infaz ve katliamlarla sindiremezsiniz. Bu mücadele devam edecek ve başarıya mutlaka ulaşacaktır.”