PKK’nin kurucularından Mehmet Karasungur ve İbrahim Bilgin, Kandil Mehmet Karasungur Şehitliği’nde düzenlenen askeri törenle şahadetlerinin 32. yıldönümünde anıldı.

Yoğun bir kitle ve gerillaların katılımıyla gerçekleşen törene KCK Genel Başkanlık Konsey Üyesi Ali Haydar Kaytan, Besê Erzincan, Savaş Amed, YJA STAR Komutanlarından Jindar Türk ve Karasungur’un ailesi katıldı. Törene Şehit Rüstem Cudi (Maxmur) Kampı’ndan Mehmet Karasungur ilkokulu öğrencileri de düzenlenen anmaya katıldı.

Törende KCK Genel Başkanlık Konsey Üyesi Ali Haydar Kaytan bir konuşma yaptı. Kaytan konuşmasına, PKK kurucularından Mehmet Karasungur ve Ankara’da gruba katılan İbrahim Bilgin’i büyük bir saygı ve minnetle anarak başladı. “Bugün onların şahsında tüm şehitlerin önünde saygıyla eğiliyorum” diyen Kaytan, konuşmasına şöyle devam etti: “32 yıl önce biz bu topraklara ayak basmıştık. Bu yolun en büyük öncülerinden biri Mehmet Karasungur yoldaştı. O, herkesten önce bu toprakları gezdi ve bize bu topraklarda üstlenmemizi sağlayan çalışmalar yürüttü. Belki de o günün koşulları açısından hiçbir yoldaşımıza nasip olmayacak bir gerçekliği yaşadık. O böylesi bir dönemde 1980’lerin başında hem Kuzey Kürdistan’da başlayan silahlı direnişe öncülük, Önderlik etti, hem de doğu Kürdistan’da gelişen mücadele ile bağlantı kurmak için Doğu Kürdistan’a geçip orada çalıştı. Aynı zamanda Güney Kürdistan ile de ilişki kurup bizlere alan açmaya çalıştı. O günün koşullarında Kürdistan’ın her 3 parçasında da öncü düzeyde bir faaliyet yürüttü.”

HERŞEYİNİ HALKIN HİZMETİNE SUNDU

Kaytan, PKK’yi bu günlere getiren ve halka mal eden mücadele anlayışının Hilvan ve Siverek direnişiyle gerçekleştiğini kaydederek şunları belirtti; “Bizim mücadelemizi gerçekten kökleştiren, bu mücadeleyi halka mal eden uluslararası alanda da, bölgesel düzeyde de yeni bir hareket olarak da tanınmamızı sağlayan mücadele her şeyden önce Hilvan ve Siverek direnişidir. Karasungur yoldaşta Hilvan özellikle de Siverek direnişinin gerçek bir komutanıydı. Burada sonuna kadar öncü bir çalışma yürüttü kendisinde bitebilecek ne varsa halkının hizmetine sundu.”

Kaytan, Karasungur’un gerilla alanlarının bugünkü üslenme sahalarının açılımında önemli bir öncülük yaptığını ve bunun olabilmesi içinde her koşul altında mücadele yürüttüğünü söyleyerek, “1979’da İran’da Şahlık rejiminin önemli ölçüde tasfiye edildiği ve yeni rejimin henüz egemenliğini sağlamlaştıramadığı koşullarda o Doğu Kürdistan’a geçti. Doğu Kürdistan da çalışmalar yürüttü ve 1980 darbesi sonrası yurtdışına çıktığımızda en geç Lübnan alanına ulaşan arkadaş oldu. Sonra yine en erken bu topraklara ulaşan o oldu.  Biz güçlerimizi 1982’de ülkeye gönderdiğimizde belirlenen alanlarda üstlenmelerini sağlayan onun öncü çalışmaları oldu” diye konuştu.

Karasungur’un ne denli mütevazı bir kişiliğe sahip olduğunu anlatan Kaytan, “Karasungur arkadaş Önderliğin en yakın yardımcılarından biriydi. Ben onun ne denli mütevazi olduğunu anlatmak için bunu belirtiyorum. Kendisi bizim partileşme kongresinin delegelerinden biriydi. Fakat o süreçte çetelerin ve devletin saldırılarının ihtimaline karşın pratik alanda bulunmayı tercih etti. Bu nedenle ilk kongreye delege olduğu halde katılmadı. Bizim 1. Kongre’de Önderliğe iki yardımcı seçmemiz gerekiyordu ve Karasungur arkadaş seçilen ilk yardımcı oldu. Önderliğin yardımcısı olarak belirlendi. Haki arkadaştan sonra Önderliğin yardımcılığına seçilen ilk arkadaştı bütün arkadaşların onayıyla seçilen bir yoldaştı. Ama o bu durum kendisine bildirildiğinde bu görevi kabul etmeyeceğini söyledi. Kendisinden daha deneyimli arkadaşların bulunduğunu dolayısıyla onların bu alanda görev almalarının en doğrusu olduğunu belirterek Önderliğin yardımcılığı görevini kabul etmedi ve merkez üyesi görevini yürütmeye devam etti. Fakat resmiyette olmasa bile pratikte o her zaman Önderliğin yardımcısıydı. Önderlikte bu hareket içerisinde şahadet gerçekliğine en bağlı insandı önderlik şehitler gerçekliğinin sözcülüğüdür. Bizim bu gerçeği asla unutmamamız gerekir dolayısıyla şehitler gerçekliğine bağlılık, Önderliğe bağlılık, Önderliğe bağlılık şehitlere bağlılıktır. Bu temelde biz bir kez daha Mehmet Karasungur ve İbrahim Bilgin yoldaşların şahsında tüm şehitlerimizin anıları önünde saygıyla eğiliyor, anılarını sonsuza dek yaşatacağımıza dair verdiğimiz sözü yineliyoruz.”

ZARİFE KARASUNGUR:  EN BÜYÜK HAYALİMİZİ GERÇEKLEŞTİRDİK

KCK Genel Başkanlık Konsey Üyesi Ali Haydar Kaytan’ın konuşmasından sonra Karasungur’un kız kardeşi  Zarife Karasungur ailesi adına söz alarak kısa bir konuşma yaptı.  Zarife Karasungur da,  başta Karasungur olmak üzere  tüm yaşamını yitirenlerin anıları önünde saygıyla eğildiklerini belirterek konuşmasına başladı.

“Bizler açısından Karasungur’un ailesi olmak bir farklılık ve büyük bir onurdur. Bu gün burada sizlerin karşısında olmak, bizim için çok daha büyük farklıdır” diyen Zarife Karasungur,  bugüne kadar Karasungur ailesi olarak değerlerine layık olmaya çalıştıklarını ve bundan sonrada layık olmak içinde çaba göstereceklerini belirtti. Zarife bu güne kadar kendi değerleriyle var olduklarını ve bundan sonrada bu değerlere bağlı kalarak yaşamaya devam edeceklerini söyledi.

Zarife Karasungur ,  “Şu an kurumuş ağaçları yeşerten ve gonca gül açan sizlersiniz” diyerek  Mehmet Karasungur’la bir anısını gerillalarla şöyle paylaştı:  “Bir gün beraber bir parkta kocaman kuruyan bir çınar ağacın altında oturmuştuk. Ben içtiğim suyu dökmek isterken o bana ağacın altına dökersen yeşerir dedi. Bende abi, kurumuş ağaç nasıl yeşerecek dedim. Oda inanırsan yeşerir dedi. Şimdi düşündüğüm gibi o inandığı için bu gün sizler yeşerdiniz. İşte burada tüm dünyaya bizde varız diyen bir topluluk var. Bunun için bugün burada sizlerin karşısındayız. Karasungurların bıraktığı mirasa sizler bizlerden çok daha fazla sahip çıktınız.  Sizlere minnettarız ve sizlerle bu anı paylaşmak bugüne kadarki en büyük hayalimizdi.  İşte bu gün bu hayalimizi geçekleştirdik. Sizlere sonsuz teşekkür ediyoruz. Hepinize başarılar diliyoruz.”

Yapılan anma töreninin ardından Şehit Rüstem Kampı’ndan gelen Karasungur İlk okulu öğrencileri de Karasungur’un mezarı başında bir şiir okuyarak duygularını paylaştı.

Törenin ardından Karasungur ailesi, halk ve gerillalar Mehmet Karasungur’un mezarlığına çiçek bırakarak müzeyi ziyaret etti.

...