Karasu: Bu katliam AKP'nin talimatıyla yapılmıştır
KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu “Bu katliamı yapanlar kesinlikle AKP'nin talimatıyla yapmıştır” dedi.
KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu “Bu katliamı yapanlar kesinlikle AKP'nin talimatıyla yapmıştır” dedi.
KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu “Bu katliamı yapanlar kesinlikle AKP'nin talimatıyla yapmıştır” dedi.
Med Nuçe Televizyonuna katılan KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, katliamı gerçekleştirenleri kınarken, Kürt halkına, katliamda yaşamını yitirenlerin ailelerine ve demokratik güçlerine başsağlığı dileklerinde bulundu. Yaralılara da acil şifalar dileyen Karasu, “Bu katliam seçim sürecindeki saldırıların, politikaların bir halkasıdır” dedi.
Bu saldırıları gerçekleştirenlerin AKP’nin talimatı ile yaptığını da vurgulayan Karasu, AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Başbakan Ahmet Davutoğlu ve diğer yetkililerin HDP’yi hedef gösterdiğini kaydetti.
HDP’nin bir düşman bir parti gibi hedef gösterildiğini, saldırıların, ölüm olaylarının, patlamaların olduğunu hatırlatan Karasu şunları söyledi: “HDP’nin seçim çalışmaları engellenmek istendiği gibi bu saldırılarla halk sindirilmek istenmiştir. Bu saldırıların amacı halkı, demokrasi güçlerini sindirmektir. Bu saldırılar Kürt halkına karşı demokrasi güçlerine karşı yürütülmüş bir savaşı ifade ediyor.
Amed’deki katliam AKP’nin IŞİD zihniyetinin sonucudur. IŞİD zihniyeti bu tür sivil katliamlar yapmaktadır. AKP de her gün HDP’yi hedef göstererek, böylesi bir katliamın sorumlusu, planlayıcısı olmuştur. Kesinlikle başka suçlu aramaya gerek yoktur, suçlu AKP’dir. Son bir aylık politikalar suçlunun AKP olduğunu göstermektedir. Hiç kimse farklı yerde hedef aramasın, farklı sorumlular aramasın, sorumlu AKP hükümetidir. Halkımız bu saldırılar karşısında iradesini ortaya koymalı, sağlam durmalıdır.
Bu saldırıların amacı halkımızı sindirmek, yıldırmaktır. Zaten AKP hükümeti, Erdoğan daha iki ay önce iç güvenlik yasası adı altında baskı yasaları çıkarmıştır. Amaç Türkiye’de bir baskı rejimi kurmaktır. Şu anda uyguladığı politika bu amaçlıdır. İş ve dış tehditten söz eden politikacılar her zaman otoriter olmuşlardı. Ya da otoriter olmalarına iç ve dış baskıları gerekçe yapmışlardır. Bütün halkımız, demokrasi güçleri bunu görmelidir. AKP baskıcı, otoriter bir rejim kurmak istiyor. Eğer seçimi kazanırsa, ‘benim söylemlerim, meydandaki konuşmalarım, tek vatan, tek ulus söylemlerin doğrudur’ diyecek ve demokrasi güçlerine, Kürt halkına saldıracaktır. Kürt halkı çok öfkeli ve bunun hesabı kesinlikle sorulacaktır.
AKP MEŞRUİYETİNİ YİTİRMİŞTİR
AKP meşruiyetini kaybetmiştir, bir seçim döneminde böyle bir tablonun olduğu hükümet meşruiyetini kaybetmiştir. Zaten ortada adil bir yönetim kalmamıştır.
İHD’nin verilerine göre HDP’ye 250 civarında saldırı oldu, böyle bir ortamda adil bir seçimden söz edilebilir mi?
AKP meşruiyetini yitirmiştir, seçimden sonra da meşruiyeti kalmamıştır.”
‘DAHA FAZLA SUÇ İŞLENMEDEN AKP ÇEKİP GİTMELİDİR’
Daha fazla suç işlenmeden, daha fazla suçların ortağı olmadan AKP’nin çekip gitmesi gerektiğini de söyleyen Karasu, “Bu düzeyde iktidarda kalmak için her yolu mubah saymayı hiç kimse kabul edemez. Ne halkımız, ne demokrasi güçleri, ne de bizler kaldırabiliriz. Bu saldırılar karşısında halkımız sağlam durmalı, demokrasi güçleri örgütlü olmalıdır, katillerden hesap sormalıdır. AKP Kürt halkına bir savaş açmıştır, halkımız saldırılara karşı örgütlü olmalıdır. Her türlü otoriter, baskıcı zihniyete karşı gelmelidir. Bu tür politikalara boyun eğmemelidir. Bu tür politikalar karşısında yıl mamalıdır. AKP hükümeti bu saldırılarla Kürt halkı ve demokrasi güçlerini ezmek istiyorsa, o zaman bul saldırılara, yıldırma politikalarını boşa çıkarmak, onların her türlü otoriter rejim, baskı zulüm politikaları karşısında direnmelidir” dedi.
‘DEMOKRASİ GÜÇLERİ HDP ETRAFINDA BİRLEŞTİ, DAHA DA GÜÇLENMELİ’
Amed’deki saldırının AKP gerçeğini ortaya çıkardığını da sözlerine ekleyen Karasu, bir olay değil, yüzlerce olay olduğunu ve Amed’deki saldırının da zirve olduğunu söyledi.
“Böylesi bir hükümetin, iktidarın altında yaşanabilir mi, böylesi bir Türkiye’de istikrar ve barış olabilir mi?” diye soran Karasu şöyle devam etti: “Böylesi bir Türkiye’de istikrar ve barış olabilir mi, Kürt sorunu çözülebilir mi? Bırakalım Kürt sorunu, Alevi sorunu ya da başka sorunları dahi çözemez. Bu açıdan bütün halkımız Kürtler, ötekileştirilenler, başta Aleviler olmak üzere, etnik ve dinsel topluluklar, kadınlar, gençler, tüm demokrasi güçleri bu saldırılara inat seçimlerde tavırlarını ortaya koymalıdırlar.
HDP etrafında demokratik ağ kurulmalıdır. Ancak böyle bir ittifakla saldırılar püskürtülebilir. Bu açıdan herkesi örgütlü olmaya, demokratik ittifak temelinde kendilerini güçlendirmeye çağırıyorum. Tarihi bir dönemden geçiyoruz, bu saldırılar baskıcı, inkarcı, soykırımcı, zalim güçlerin işine geliyor. İktidarı kaybetmemek için böyle yapıyorlar, son çırpınışlardır. Bu karanlık, baskıcı güçlere karşı demokrasi güçleri daha iyi örgütlü olmalılar, birlik olmalılar, her türlü saldırıya karşı örgütlü olmalıdır. AKP’yi sandığa gömmelidirler. Bu artık bir insanlık görevi olmuştur. Artık herkes HDP etrafında birleşmelidir. Tereddütte olanlar, HDP’ye yönelik kara propaganda karşısında kararsız olanlar, AKP’nin bu tutumundan, saldırılarından sonra, HDP etrafında birleşmelidirler. HDP sandıktan güçlü biçimde, demokratik siyasetin gücü haline getirmelidir. HDP demokrasi güçlerinin, Kürt halkının iradesi olacaktır.
Bu temelde herkesi dikkatli, tedbirli olmaya, her türlü saldırılara karşı iradesini güçlü tutmaya, kesinlikle daha iradeli, daha öfkeli, mücadele iradesi bilenmiş biçimde demokrasi güçlerinin birleşmesi, ortak tutum tutunması gerekiyor. 7 Haziran’da AKP’yi sandığa gömmelidir. Yolu da bellidir. HDP demokrasi güçlerini etrafında birleştirmiştir, çok önemli; tarihi bir gelişmedir. Bu 7 Haziran ile birlikte yeni bir Türkiye, demokratik tüm sorunundan arınmış bir Türkiye yaratalım.
Katliam IŞİD zihniyetinin sonucudur. Bu katliamı gerçekleştirenlerle Ortadoğu’da on binlerce, yüz binlerce insanı katledenlerin zihniyeti aynı.”