GÖRÜNTÜLÜ

Kadir: Irak hükümetinin PKK ile resmi ilişki geliştirmesini talep ettik

YNK grubunun Irak hükümetinin PKK ile resmi ilişki geliştirmesini talep ettiklerini söyleyen YNK Irak Milletvekili Ferhat Kadir, "PKK bir halkın en meşru haklarının mücadelesinin yürütüyor” diye konuştu.

YNK Irak Milletvekili Ferhat Kadir, YNK grubunun Irak hükümetinin PKK ile resmi ilişki geliştirmesini talep ettiklerini belirtti. “Tüm Irak topraklarında faaliyet yürütmesinin sağlanmasını istedik. PKK bir halkın en meşru haklarının mücadelesinin yürütüyor” diyen Kadir, PKK’nin Irak’ta terörizme karşı savaştığını, bütün hakları teröre karşı koruduğunu söyledi.

Irak Hükümetinin, kendi ülkesinde yabancı güçleri istemediğini, bunu dile getirdiğini söyledi. Ancak Türkiye’nin 2003’te kurulan Irak hükümeti geçerliliği tanınmayan anlaşmalar çerçevesinde Güney Kürdistan’da kaldığını belirtti.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride de dikkat çeken Kadir, “Önder Apo esaretinden sonra da devrime öncülük etti ve Kürt halkı mücadelesini daha fazla büyüttü. Bu da işte bugün Önder Apo üzerinde tecrit uygulamasını yeniden devreye koymalarına götürdü. Bunun yanında halka da saldırılarını geliştirdiler. Ama bu Kürtlerden çok onlara zarar verecektir. Çünkü biliyoruz ki zamanında Saddam da aynısını Kürtlere yaptı ve bu da Saddam’ın sonunu getirdi” diye konuştu.

Irak Parlamentosu’nda Türk askerlerinin gelişine karşı karar alındığını hatırlatan YNK Irak Milletvekili Ferhat Kadir, maalesef 1997’de Kürtler arası sorunlardan kaynaklı Türk ordusunun Güney Kürdistan’a yerleştiğini belirtti.

Kendisinin de daha önce Irak Parlamentosu’nda Türk devletinin Irak topraklarının ihlal edilmesine karşı tutum alınması için talepte bulunduğunu da belirten Kadir, “1983’te Irak ile Türkiye arasında, Türkiye sınırlarının güvenliği açısından yapılan anlaşma gereği Türk devletinin Irak sınırlarından 20 km içeri girilmesi anlaşması yapılmıştı. Ancak 2003’ten sonra kurulan Irak hükümeti bu anlaşmaları geçerli saymıyor. Aksine Irak Parlamentosu 2009’da aldığı kararda, Irak topraklarında olan tüm yabancı güçlerin dışarı çıkarılması kararı alındı. Irak kendi topraklarında başka devletlerin kendi çıkarları için var oluşlarını kabul etmiyor” diye konuştu.

Irak Dışişleri Bakanı’nın Türk devleti ile Irak arasında hiçbir anlaşmanın olmadığını ve Türk devletinin sınırlarının dışına çıkması gerektiğinin de açıklandığını söyleyen Kadir şunları vurguladı: “Ama maalesef o güçler halen Irak topraklarında bulunuyorlar. Aksine Türk hükümeti yaptığı resmi açıklamada geri çekilmeyeceklerini belirtti. Zaten bunun üzerine BM’de bu konu özelinde bir toplantı yapılması kararı alındı.

‘TÜRK DEVLETİNİN DAİŞ’E KARŞI SAVAŞMAK İÇİN IRAK’A GEÇTİĞİ İDDASI GERÇEK DIŞI’

Türk devletinin DAİŞ’e karşı savaşmak üzere Irak’a geçtiği iddiasının hiçbir gerçekliği yoktur. Türkiye 2003’te Baas rejiminin yıkılması için hiçbir yardım vermedi. Kaldı ki Türk devletinin hiçbir zaman Irak ve Kürtlere yardım etmek gibi bir tutumu olmamıştır.

O zaman sormak gerekir, DAİŞ Hewler’e saldırırken neden Türkiye ses çıkarmadı? O zaman hiçbir tutum almadı. O zaman Hewler yönetimi, Türk devletini DAİŞ’in saldırıları karşısındaki tutumunun kınanacak bir tutum olduğunu, açıklamıştı. İşte eğer gerçekten amaçları DAİŞ’e karşı savaşmak olsaydı daha ilk günden itibaren geleceklerdi. Şimdi bölgede ciddi değişimler yaşanıyor ve Türk devleti bu süreçten faydalanarak Osmanlı dönemine geri dönmek istiyor. Onun için şimdilerde Musul ve Kerkük rüyasını görüyor. Ama bu rüyalarının gerçekleşmeyeceğini açıkça söylemek isterim.”

Şu anda Güney Kürdistan’a konumlanmış olan Türk askeri üslerine Irak hükümetinin direkt müdahale etme durumunun olmadığını da vurgulayan Kadir, “Bir de Musul çevresindeki bir kesim Sünniler Türk devletini kendi kurtarıcısı olarak görüyor. Özellikle Musul eski valisi, Musul’un kurtarılması bahanesiyle Türk devletini alana çağırmış. Ancak parlamento bu güçlerin geri gönderilmesi için gücünü kullanabilir. Belki 90’lardan bu yana var olan güçlerin çıkarılması hemen olmayabilir.

Şimdi bir de PKK’yi terörist örgüt olarak görüp, sürekli saldırı bahanesi yapıyor. Açıkçası bu onların düşüncesi biz kesinlikle PKK’yi terörist bir örgüt olarak görmüyoruz. Bu mümkün değil. Irak Başbakanı Haydar Ebadi Irak Parlamentosu’nda PKK’ye açıkça teşekkür etti. PKK’nin terör örgütü olmadığını, bilakis terörizme karşı savaşan bir hareket olduğunu söyledi. Terörist örgüt olan DAİŞ’tir. PKK bu terör örgütüne karşı mücadelesinde çok sayıda şehit verdi” dedi.

‘IRAK HÜKÜMETİNİN PKK İLE RESMİ İLİŞKİ GELİŞTİRMESİNİ TALEP ETTİK’

YNK grubunun Irak hükümetinin PKK ile resmi ilişki geliştirmesini talep ettiklerini de hatırlatan Kadir şunları vurguladı: “Tüm Irak topraklarında faaliyet yürütmesinin sağlanmasını istedik. PKK bir halkın en meşru haklarının mücadelesinin yürütüyor. PKK Irak’ta terörizme karşı savaşıyor. Bütün halkları teröre karşı koruyor. O halde neden Türk devletinin Irak’a geçme hakkı olsun da neden PKK’nin hakkı olmasın. Bu olmalıdır. En doğal haklarıdır.

7 Haziran seçimlerinde HDP 80 vekil çıkarınca devlet şok oldu. Türk devleti bundan korktu. Çünkü artık başkanlık sistemine geçmenin, Erdoğan’ın diktatörlüğünün o kadar kolay gerçekleşmeyeceğini anladı. Bunun için seçimi tekrarlatmanın bahanelerini aramaya başladı. Maalesef ondan sonra Kürdistan'da geliştirdiği zulüm sonrasında seçimlere gitti. Ve HDP 21 sandalyesini kaybetti. Ancak o koşullarda HDP’nin barajı geçmesi yine de başarıydı. Türk devleti planlarını hayata geçirmek için aslında Kürtleri parlamento dışında tutmayı hedefliyordu. Ama bu gerçekleşmeyince saldırmaya, Kürtleri katletmeye başladı. Ama yine de Türk devleti hayallerine kavuşamadı. Kürtler direniyor. Rojava bugün büyük bir kazanımdır artık. İnanıyorum ki, Kürtler bir gün Kürdistan'da kendi devletlerini kuracaklardır.”

Dünyadaki tüm devrimlerde bu zorlu aşamaların yaşandığını, Kürtlerde de böyle olacağını söyleyen Kadir, “Fakat Türk devleti bu devrimin kendi sonunu getirmesinden korktuğu için devrimi tasfiye etmek için saldırıyor. Önder Apo’nun esaret altına alınmasıyla da bunun hayalini kurmuşlardı, hesabını yapmışlardı. Ama önder Apo esaretinden sonra da devrime öncülük etti ve Kürt halkı mücadelesini daha fazla büyüttü. Bu da işte bugün önder Apo üzerinde tecrit uygulamasını yeniden devreye koymalarına götürdü. Bunun yanında halka da saldırılarını geliştirdiler. Ama bu Kürtlerden çok onlara zarar verecektir. Çünkü biliyoruz ki zamanında Saddam da aynısını Kürtlere yaptı ve bu da Saddam’ın sonunu getirdi” diye konuştu.