İHD: Kürtçe üzerindeki inkar ve asimilasyon sürüyor

İHD Amed Şubesi, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı dolayısıyla yaptığı açıklamada, AKP hükümetinin Kürtçe üzerindeki inkarcılığa dönük bir yüzleşme süreci başlatmadığını ve yasağı engellemediğini belirtti

İHD Amed Şubesi, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı dolayısıyla yaptığı açıklamada, AKP hükümetinin Kürtçe üzerindeki inkarcılığa dönük bir yüzleşme süreci başlatmadığını ve yasağı engellemediğini belirtti. Açıklamada, asimilasyona son verme ve anayasal düzenleme çağrısı yapıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı vesilesiyle yazılı açıklama yaptı.

'KÜRT DİLİ HALA YASAKLI'

"Farklı etnik kökene mensup halkların, dillerin, dinlerin ve kültürlerin vatandaş statüsü ile yaşadığı bu ülkede, tek devlet, tek millet, tek bayrakla homojen bir millet yaratılmaya çalışıldı. Cumhuriyet tarihi boyunca, ulus devlet inşası uğruna tek tipleştirilmeye çalışılan halklar, inkar, asimilasyon ve katliamlarla karşı karşıya getirildi. Maddi ve manevi açıdan, devletin şiddetine maruz bırakıldı. Türk ve Türklük kavramının yörüngesinde oluşturulmaya çalışılan yeni hayata, deyim yerindeyse, ülkede yaşayan farklılıklar adeta biat etmeye zorlandı. Bir halk, yıllarca kendi dilini konuşamadı, kullanamadı" ifadelerinin yer aldığı açıklamada, "Bugün 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı. Ancak Kürt dili, hala yasaklı. Kendi topraklarında, kendi ülkelerinde kendi dilini konuşamayan, yazamayan, kullanamayan bir halkın maruz kaldığı baskı, yasak, hiç şüphesiz zulümdür. İnsan hakları ihlalidir ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu ihlali 92 yıldır uyguladığı inkar ve asimilasyonla gerçekleştirmektedir ve halen de gerçekleştirmeye devam etmektedir" denildi.

NELER YAŞANDI?

Kürtlerin 15 Mayıs'ı bayram yerine mücadele havasında kutladığına dikkat çekilen açıklamada, devletin tek tipleştirme politikasına dair şunlar kaydedildi: 
"Kürdistan coğrafyasında bulunan köylerin, kasabaların, şehirlerin, dağların, ovaların isimleri, Kürtlerin kendi bildikleri orijinal isimlerle 92 yıl boyunca anılmadı. Hepsi değiştirildi. Kürtler, yeni doğan çocuklarına vermek isteyipte veremedikleri isimlerin yerine, bir nüfus memurunun keyfiyetine bırakılan zoraki isimlere hep yabancıydı. Çocuklar kendi dillerinde masallarla büyümedi. Eğitim kurumlarında, kendi anadillerine tercih edildiğini bilmeden yeni bir dil öğrenmeye zorlandı. Böylece farklı bir kültürün parçası haline getirilmeye çalışıldı. Bu ülkenin vatandaşıydılar. Ancak, ülkenin kamusal hizmetlerinden kendi dilleriyle hiç yararlanmadılar. Doktora, kamu dairesindeki herhangi bir memura dertlerini anlatamadılar. Ve çoğu alamadıkları hizmet yetmezmiş gibi, ‘resmi dili’ bilmedikleri için aşağılandılar, kovuldular. Cezaevlerindeki çocuklarıyla görüşmek isteyen analar, asker nezaretinde dakikalarca bilmedikleri bir dille konuşmaya zorlandı. ‘Türkçe konuş, çok konuş’ denildi."

'AKP YÜZLEŞME SÜRECİ BAŞLATMADI'

AKP'nin yıllarca uygulanan asimilasyona karşı gerçek bir devlet yüzleşmesi sürecini başlatmadığını, Kürt diline yönelik devam eden yasakları engellemediğini ifade eden İHD, "Aynı zamanda siyasal çıkarlara fütursuzca malzeme edilmesini etik bulmadığımızı ve zaten Kürtlerin ana sütü gibi helal haklarının kendilerine ‘bahşedilmiş’ gibi sunulmasını doğru ve insani bulmadığımızı ifade etmek isteriz" dedi.

'ASİMİLASYONA SON VER, ANAYASAL DÜZENLEME YAP'

İHD açıklamasında, hükümete asimilasyona son verme ve Kürt dilinin eğitimde ve kamusal alanda kullanımı ile ilgili serbestliği sağlayacak anayasal düzenlemeler yapma çağrısında bulundu.