İbin ve arkadaşları anılacak

Sason direnişinde yaşamını yitiren PKK’nin ilk kadrolarından Ahmet İbin ile M. Şah Gündüz, Ahmet Ali Demir, Enver Duvarcı, Murat Seyrek Adife Sakak, Hüseyin Yılmaz ve Adnan isimli gerillalar anılacak.

Sason direnişinde yaşamını yitiren PKK’nin ilk kadrolarından Ahmet İbin ile M. Şah Gündüz, Ahmet Ali Demir, Enver Duvarcı, Murat Seyrek Adife Sakak, Hüseyin Yılmaz ve Adnan isimli gerillalar anılacak.

Sason direnişi, Kürt Özgürlük Mücadelesinde teslimiyet değil direniş geleneğinden biriydi. PKK’nin ilk örgütlenme çalışmalarında yer alan Ahmet İbin (Cahit) öncülüğündeki gerilla grubunun girdiği çatışmada 8 PKK gerillası yaşamını yitirilişinin 30. Yıldönümü olan 9 Mart’Ta çeşitli etkinliklerle anılacak.

“Çiyayê Sason” ile ezgilere dökülen direniş aktarırken, yaşamı bir romana bile sığmayan Ahmet İbin’in Kürt Özgürlük Mücadelesi’ne katıldıktan sonra devletin zulüm cenderesine maruz kalan aile fertlerini teker teker işkencelerden geçirdi, infaz edildi. Geriye kalanların bir kısmı Avrupa’ya çıktı ve PKK saflarına katıldı. 

1976 yılında Konya’nın Seydişehir ilçesinde Makine Teknikeri Bölümünü okuduğu sırada ‘Apocular’la ile tanışan İbin, o yıllarda ülkücülerle silahlı çatışmaya girdi. Daha sonra ise Türkiye Petrolleri’nde (TPAO) çalışmaya başladı.

Apocu Hareketi’nin öncülerinden Mazlum Doğan’ın Batman’a gelmesi ardından Batman’da olduğu gibi İbin’in hayatında da yeni bir sayfa açıldı. Mahsum Korkmaz (Agit) ve Ahmet İbin TPAO işçilerini örgütlemekle işe başladı.

Ahmet İbin, 1977 yılından itibaren ise eşi Eyşeta ile örgütleme çalışmalarında aktif olarak yer aldı. İbin, 1979 yılına kadar Batman Rafinesi’nde örgütleme çalışmasını en üst seviyeye çıkarttı. Batman Rafinerisi’nde işçi alımı da dâhil, birçok alan artık onların hakimiyetindeydi. Aynı zamanda sadece çalıştıkları rafineri değil, Batman’da da halkın büyük bir sempatisini ve güvenini de kazandılar. Bu başarının sonuçları, 1979’da yapılan yerel seçimlere yansıdı, Edip Solmaz’ın aday gösterildiği belediye seçimlerini “Apocu Hareket” kazandı.

12 Eylül’ün ayak seslerinin gelmesiyle, eşi Eyşeta ve oğlu Emin ile birlikte şehri terk eden Ahmet İbin, profesyonel devrimciliğe adım attı. Birçok il, ilçe ve kasabayı gezen Ahmet İbin, akabinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın talimatı ile Avrupa’ya oradan da Lübnan kampına giderek siyasi, askeri ve ideolojik eğitim aldı. Çocuğunu ailesine teslim eden eşi Ayşeta ise, yıllarca kaçak bir şekilde yaşamını sürdürdü.

İbin, Bekaa Vadisi’nde gerçekleşen PKK’nin 2. Kongresi ardından gerilla gruplarını oluşturmak amacıyla keşif grubunun öncüsü olarak Xerzan’a geçti.

Bir süre sonra Xerzan Bölge Komutanlığı görevini üstlenen İbin, Sason, Kulp, Kozluk ve Silvan bölgesinde askeri hakimiyeti, ideolojik birikimi, halkla, kanaat önderleriyle kurduğu iletişimle halkın gönlünde taht kurdu.

ATEŞ: KALDIĞI HER ALANDA HALKLA BÜTÜNLEŞİYORDU

Ahmet İbin ile 1978 yılında Batman’da sendika mücadelesinde tanıştığını söyleyen 12 Eylül tutsaklarından Kazım Ateş, “Ahmet İbin arkadaş, kaldığı her alanda, olduğu her ortamda yaşadığı anı iyi değerlendiren, halkla bütünleşen ve halkçı yönlerini sürekli ön plana çıkaran bir yapıya sahip olan bir arkadaş, yoldaş ve profesyonel bir devrimciydi. Onun için Sason’da bıraktığı iz bugün de yeni nesillere aktarılarak, yeni beyinlere taşınmaktadır. Sason’u Sason yapan Ahmet İbin ve yoldaşların mücadeleleriydi. Sason halkının bu kadar harekete bağlı olması onların pratik mücadeleleri, yaklaşımları, anlayışları ve ahlak ölçüleriydi. Ahmet İbin devrimci mücadele ahlakını kanıksamış ve gittiği her ortamda başarıya mahkumdu” diyerek anlatıyor.

12 Eylül darbesi sonucu Ahmet İbin ve arkadaşlarının silahlı mücadelesine başvurmak zorunda bırakıldığını söyledi. Kürdistan’da başlatılan atılımın, faşizme sıkılan kurşun olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten Ateş şunları vurguladı: “15 Ağustos atılımı zindanlarda bize yapılan vahşete karşı sıkılan oldu. Biz bugün zindanda büyük direniş gösteren dörtler ve Mazlum arkadaş gibi kendini halkı için feda edenlerin sayesinde, dışarıda kalan Agit ve Ahmet İbin arkadaşlar gibi büyük mücadele sahibi arkadaşlarımızın sayesinde yaşıyoruz. Bugün halkların kardeşçe bir arada yaşama ısrarımız varsa Ahmet İbin ve yoldaşların bize bıraktığı miras sayesindedir. Onlar halkların baharına inanan insanlardı ve bizde onların şehadetinin 30. yıl dönümünde mücadeleleri önünde saygıyla eğiliyoruz.”

KARDEŞİ ANLATIYOR...

Ahmet İbin’in kardeşi Sait İbin, Kürdistan'ı Ağrı Dağı’nda ‘Muhayyel Kürdistan burada meftundur’ diyen zihniyet karşısında ağabeyi Ahmet İbin ve arkadaşları ortaya çıktıklarını belirterek, Kürt özgürlük mücadelesinin ailesinde filizlenmesiyle gurur duyduklarını söyledi. 4 abisi, Ahmet İbin’in eşi ve oğlunu da kaybettiğini ifade etti. Diğer bir abisi olan Zübeyir’den uzun bir süre haber alamadıklarını, 1999’da gerçekleşen uluslararası komployu protesto etmek amacıyla bedenini ateşe verdiğini bir yıl sonra öğreniyor. Zübeyir İbin, tedavi gördüğü İzlanda’da 2014 yılı Ekim ayında yaşamını yitirdi.

Yengesi Eyşeta için de “Rojava’ya geçerken şehit haberini aldık" diyor. Ahmet İbin’in tek çocuğu olan Emin’in, anne ve babasının hayatta olmadığını öğrenince Bekaa Vadisi’ne gitme kararı aldığını söyleyen Sait İbin, “Emin’in gitmesini kabul etmeyen yerel milisleri partiye rapor yazarak bildiriyor. Amed Eyaleti’nden özel olarak Emin’i alıp götürüyor. Bir ay aradan geçmeden diğer ağabeylerim Abdurrahman ile Şakir katledildi. Emin’in de 20 Haziran 1994’te şehit olduğu haberini bu yıl aldık” diyor.

İbin’in, Batman Rafinerisi’nde çalıştığı süre zarfında örgütlenme çalışmalarını da aktif bir şekilde sürdürdüğünü ifade eden Sait İbin, o dönemde mücadelesini PKK’nin birçok öncü kadroları ile birlikte yürüttüğünü de sözlerine ekledi. Evini komün evi olarak kullandığı için sık sık taşınmak zorunda kaldıklarını da kaydeden İbin, anlatımlarını şöyle sürdürdü: “1980 yılında rafine teknikeri olmasına rağmen işi bırakıp aktif gerilla oldu. Onu görmeye gittim ve 'insanlar sizi istemiyor, neden bu yolu seçiyorsunuz' dedim. Kendisi de bana, 'Hatırlar mısın; köyde, çeşme yolunda taşları kaldırıp altından çıkan yılanları öldürürdük, kim en çok yılan öldürüyor yarışması vardı. İşte o taşların altında bir gün binlerce gerilla olacak, belki görmeyebiliriz ama o gün gelecek' dedi. Onu bir daha göremedim. Cahit eyalet komutanıydı, bu nedenle ailemiz resmen talan edildi. Zübeyir ağabeyim de o dönemde ortadan kaybolmuştu. Cahit’in eşi de PKK’ye katıldı, Suriye sınırında şehit olduğunu duyduk fakat halen net bir cevap gelmemiş bize. Tabii o sırada köyü terk etmek zorunda kaldık, Balpınar (Girêsira) Beldesine yerleşince ev baskını ve işkenceye uğradık.

Ağabeyim Cahit'in şahadeti haberi bize ulaşınca amcam Hacı Hasan teşhise gitti. Burada bir binbaşının gizliden amcama, ‘Ona hayran kalmamak, saygı göstermemek imkansızdır. Biz onu çok iyi tanıyoruz' dediğini öğrendim. Ama cenazesi verilmedi, sanıyorum, onun ve arkadaşlarının cenazesi Kasaplar Deresi’ne atıldı.” 

'BABAM BİZE İNANDI'

İbin’in oğlu M. Emin İbin’in de 1994’te özgürlük mücadelesi saflarında yaşamını yitirdiği haberini yakın bir zamanda aldıklarını vurgulayan İbin, 20 Haziran 1994’te Sason dağlarında çıkan çatışmada yaşamını yitiren M. Emin İbin’in de annesi ve babası gibi mezarının olmadığını söylüyor. Aile, Ayşeta İbin’in de 1982’de Rojava sınırında çıkan bir çatışmada yaşamını yitirdiği haberini alır.

BABA-OĞLU, 1985’TE GÖRÜŞTÜ

Garzan’da görev yürüten İbin, oğlu M. Emin İbin ile 1985 yılında Sason dağlarında görüşür.

1982 yılında gözcü grup olarak Garzan Bölgesi’nde eyalet komutanı görevini alır. M. Emin, 1985 yılında babası ile görüşmek için Sason dağlarına götürülür. M. Emin’e imkanlar yaratıldıktan sonra kendisini de yanlarına alacakları sözünü Ahmet İbin, 2 ay sonra itirafçı Ali Ozansoy’un itirafları sonucunda Sason dağlarında 7 kişilik bir grupla birlikte çıkan çatışmada yaşamını yitirdi. 

M. Emin İbin, anne ve babasının yaşamını yitirdiğini öğrendikten sonra Garzan Eyaleti’nden gerilla saflarına katıldı. Bir yıl sonra o da babasının yaşamını yitirdiği dağlarda yaşamını yitirdi.

Amca İbin, yeğeni M. Emin’in de anne ve babası gibi mezarı olmadığını söyledi. Aile üyelerinin Ahmet İbin’in yolundan gittiğini söyleyen Sait İbin, yeğeni M. Emin’i şöyle anlattı: “M. Emin, daha çocukluk yıllarında bir yıla yakın anne ve babası ile birlikte Mardin köylerinde örgütleme çalışmasında yer almak zorunda kaldı. Çünkü anne ve babası kaçak durumdaydılar. Daha sonra anne ve babası PKK’nin aktif birer militanı oldu ve silahlı mücadeleye dahil oldu. Ağabeyim Ahmet, tek çocuğu olan M. Emin’i bize teslim ederek gitti. Daha sonra M. Emin anne ve babasının şehit düştüğünü öğrendi ve bize çok büyük tepki gösterdi. M. Emin bir yıl gerilla saflarında tüm kararlılığı ile mücadelesini sürdürmüş. O da babası, annesi ve iki amcası gibi şehadet şerbetini tattı. Biz onunla gurur duyuyoruz. İbin ailesi, Kürdistan özgürlük davasında üstüne düşen görevi şereflice yerine getirmiştir. Ne mutlu ki kendi Önderliğinin, halkının ve kahraman savaşçılarının izinden hiç ayrılmamıştır.”