HPG: Cudi şehitlerini saygıyla anıyoruz

Cudi’de 2017 yılında şehit düşen 3 gerillayı saygıyla anan HPG, “kahraman şehitlerimizin bize emanet ettiği mücadele bayrağını Kürdistan Özgürlük Devrimi’nin zaferiyle taçlandıracağımızın sözünü veriyoruz” dedi.

HPG Basın İrtibat Merkezi, şehit düşen 3 gerillaya ilişkin şunları belirtti:

“15 Temmuz 2017 günü Botan’ın Cudi bölgesine bağlı Gundik Remo alanında sömürgeci Türk devletinin gerçekleştirdiği operasyon sürecinde halkımızın öncü militanları olan Serhildan, Serdem ve Rûbar yoldaşlarımızı şehadet yıl dönümlerinde saygıyla anıyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir: 

Kod Adı: Serhildan Amed
Adı Soyadı: Mahsum Aslan
Doğum Yeri: Amed
Anne – Baba Adı: Netice – Mehmet
Şehadet Tarihi ve Yeri: 15 Temmuz 2017 / Cudi

 

Kod Adı: Serdem Sorî
Adı Soyadı: Mehmet Sait Güneş
Doğum Yeri: Sêrt
Anne – Baba Adı: Fatma – Necmettin
Şehadet Tarihi ve Yeri: 15 Temmuz 2017 / Cudi

 

Kod Adı: Rûbar Çirav
Adı Soyadı: Musa Sain
Doğum Yeri: Sêrt
Anne – Baba Adı: Vesile – Mustafa
Şehadet Tarihi ve Yeri: 15 Temmuz 2017 / Cudi

 

Kürdistan Özgürlük Hareketi öncülüğünde sömürgeci soykırım TC faşizmine karşı yürütülen Kürt varlık ve özgürlük mücadelesinde 2017 yılı büyük bir savaşın verildiği ve direnişin yükseltildiği yıl olarak tarihe geçmiştir. TC devleti Kürt halkını soykırıma uğratma amacıyla devreye koyduğu Çöktürme Planı’nı 2017 yılında sonuca götüreceği gafletine düşmüş, ham hayallerle süslediği özel savaş propagandaları ile 2017 baharından sonra PKK’nin biteceğini dillendirmişti. Ancak 2017 yılında Kürdistan Özgürlük Gerillası büyük bir azim, cesaret ve kararlılıkla varlık ve özgürlük mücadelesini sürdürmüş, büyük bedeller ve çok değerli şehitler vererek tüm soykırım planlarını sonuçsuz bırakmayı başarmıştır. En başta Önder Apo’nun İmralı İşkence Sistemi’nde sergilediği insanüstü direniş, şehit yoldaşlarımızın canları pahasına ortaya koyduğu savaş gerçeği ve halkımızın büyük fedakarlığı sayesinde Kürdistan Özgürlük Devrimi yükselişini sürdürmüş, bilakis TC soykırım rejimini yürüten özel savaş şefleri ve klikleri ‘’beka’’ derdine düşmüşlerdir. 2021 yılında halkımızın ve hareketimizin gelmiş olduğu düzey büyük bedeller vererek yürütülen mücadelenin haklılığını ve sonuç alıcılığını bir kez daha ispatlamıştır.

SERHILDAN YOLDAŞ ZAFERE ODAKLANARAK YÜRÜMEYİ ESAS ALDI

Serhildan yoldaşımız Amed’de dünyaya gelmiş ve faşist Türk devletinin Kürt halkına karşı yürütmüş olduğu soykırım gerçeğini görerek gençlik çalışmalarında yer almıştır. Türk devletinin asimilasyoncu uygulamaları ve işgal saldırılarına karşı mücadelede derin bir bilince ulaşan Serhildan yoldaşımız, soykırım saldırılarına karşı nihai zaferin ancak gerilla direnişiyle kazanılacağını görmüş ve bu temelde mücadele saflarında fedaice savaşmak için 2012 yılında gerilla saflarına katılmıştır. Özgür dağlarda anlamlı bir direniş arayışında olan Serhildan yoldaşımız, her gün ve her an kendisini değiştirip, dönüştürmüş, Önderlik felsefesinde ve ideolojisinde derinleşerek fedai bir militan olmayı bilmiştir. Büyük bir emek ve fedakarlıkla her türlü görev ve sorumluluğa yaklaşmış, sadece zafere odaklanarak yürümeyi esas almıştır. Eğitim süreçlerini büyük bir azim, içsel muhasebe ve yoğunlaşmayla geçirerek yetkinleşen Serhildan yoldaşımız, her zaman hayalini kuruduğu Bakur’a gitmek, büyük direnişte yer almak ve faşist soykırımcı düşmanla hesaplaşmak için yönünü Botan’a vermiştir. İşgalci Türk devletine ağır darbelerin vurulduğu birçok eylemde yer almış ve son anına kadar Apocu fedai militan tarzıyla çarpışmayı bilmiştir. Serhildan yoldaşımızın savaştaki cesareti, fedailiği ve yaşamdaki mütevazı, emekçi duruşu biz yoldaşlarına her zaman ilham kaynağı olacaktır.

SERDEM YOLDAŞ APOCU MİLİTANLIK ÇİZGİSİNDEN TAVİZ VERMEDİ

Botan’da yurtsever, emekçi, direnişçi ve geleneklerine bağlılığıyla bilinen bir ailede dünyaya gelen Serdem yoldaşımız bu kültürle büyümüştür. Soykırımcı Türk devletinin her türlü baskısına maruz kalan ve hiçbir zaman onurlu duruşundan taviz vermeyen Sorî aşiretinin bir ferdi olan Serdem yoldaşımız, işgalci Türk devletiyle hesaplaşacağı günün geldiğine inanarak özgür dağların yolunu tutmuştur. Dağlara büyük bir tutkuyla bağlı olan ve emekle var olmayı bilen bir gelenekten gelen Serdem yoldaşımız, Cudi bölgesinde gerillaya katılmış, ilk eğitimini burada almıştır. Cudi’nin efsanevi komutanlarından Rizgar Gever yoldaşımızın yanında bir süre kalmış, engin tecrübesinden ve samimi eğitici yoldaşlığından faydalanarak gelişme kaydetmiştir. Serdem yoldaşımız, Cudi’nin her alanında ve her çalışmada büyük bir aşk ve istekle yer almış, her karış toprağında alın teri dökerek halkına ve ülkesine olan bağlılığını göstermiştir. Emekçi ve mütevazı kişiliğiyle bilinen Serdem yoldaşımız, şehit olduğu an’a kadar Apocu fedai militanlık çizgisinden taviz vermemiş, tarihi militan sorumluluklarını yerine getirerek şehadete ulaşmıştır. Serdem yoldaşımızın onurlu ve direngen duruşu Sorî gençlerine örnek olacak, yoldaşları tarafından varlık ve özgürlük mücadelemizde her daim yaşatılacaktır.

RÛBAR YOLDAŞ EGÎDLERİN TARZIYLA SAVAŞTI

Şanlı 15 Ağustos Atılımı’nın başlatılarak ilk kurşunun atıldığı Sêrt’in Dihê ilçesindeki yurtsever bir ailede dünyaya gelen Rûbar yoldaşımız, efsanevi komutanımız Egîd’in yarattığı boyun eğmez ve zapt edilemez direniş geleneğiyle büyümüştür. İlk direnişin tohumlarının ekildiği ve büyüyerek filizlendiği Botan coğrafyasının evladı olduğunun bilincinde olan Rûbar yoldaşımız, kendisini de aynı direniş tohumunun bir filizi olarak görmüş ve bu kutlu yolda bir onur savaşçısı olarak yürümeyi görev bilmiştir. Tarihi sorumluluğunun bilinciyle Botan’da gerilla saflarına katılmıştır. Egîd çizgisinde yılmaz bir savaşçı olmayı amaçlayan Rûbar yoldaşımız, Apocu militanlık görevlerini layıkıyla yerine getirmenin büyük çabası içerisinde olmuştur. Zorlu Bakur gerillacılığında ve yoğun pratiğinde hem kedisini eğitmiş, Önderlik ideolojisinde derinleşmeyi esas almış, hem de büyük bir emek ve fedakarlıkla pratik faaliyetlerini yürütmüştür. İşgal saldırılarına karşı da Apocu fedai ruhla hareket eden Rûbar yoldaşımız, Botan’da Egîdlerin tarzıyla savaşmış ve aynı kahramanlık zincirinin bir halkası olmuştur. Rûbar yoldaşımızın fedai kişiliği ve cesareti katılım perspektifimiz olacaktır.

Öncelikle şehit yoldaşlarımızın değerli ailelerine ve tüm yurtsever Kürdistan halkına başsağlığı diliyor, kahraman şehitlerimizin bize emanet ettiği mücadele bayrağını Kürdistan Özgürlük Devrimi’nin zaferiyle taçlandıracağımızın sözünü veriyoruz.”