HPG şehit düşen 2 komutanın kimliklerini açıkladı

Şehit düşen 2 komutanın kimliklerini açıklayan HPG, “Egîd ve Armanç yoldaşlarımız, büyük bir iddia ve kararlılıkla tüm zorlu şartlara rağmen militanlık görevlerini layıkıyla yerine getirmişlerdir” dedi.

HPG Basın İrtibat Merkezi açıklaması şöyle:

“24 Mayıs 2022 günü Osmaniye merkeze bağlı Küllü köyü yakınlarında soykırımcı Türk devletiyle yaşanan çatışmada değerli komutanlarımız Egîd Rojhilat ve Armanç Nesîmî yoldaşlarımız son nefeslerine kadar büyük bir irade ve kararlılıkla savaşarak şehadete ulaşmıştır. Uzun yıllar mücadele ettikleri Amanos alanında Apocu militanlığın en seçkin örneklerinden olan Egîd ve Armanç yoldaşlarımız, büyük bir iddia ve kararlılıkla tüm zorlu şartlara rağmen militanlık görevlerini layıkıyla yerine getirmişlerdir.

Demokratik Modernite gerillacılığının taktiklerinin yaşamsallaştırılıp tarz haline gelmesi için büyük emek veren Egîd ve Armanç yoldaşlarımız, yeni dönemin komuta kişiliğini kendilerinde somutlaştırmış ve güçlü bir şekilde pratiğe aktarmışlardır.

Kurdistan halkının bu kahraman evlatlarının başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever halkımıza başsağlığı diliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Egîd Rojhilat
Adı Soyadı: Hekîm Bedrî
Doğum Yeri: Kotol
Anne – Baba Adı: Gulîzar – Gorgîn
Şehadet Tarihi ve Yeri: 24 Mayıs 2022 / Amanos

 

Kod Adı: Armanç Nesîmî
Adı Soyadı: Beraat Boztemir
Doğum Yeri: Semsûr
Anne – Baba Adı: Emine – Memet
Şehadet Tarihi ve Yeri: 24 Mayıs 2022 / Amanos

 

EGÎD ROJHILAT

Egîd yoldaşımız Rojhilatê Kurdistan’ın Kotol kentine bağlı Hebeş köyünde doğmuştur. Rojhilatê Kurdistan halkımızın uzun yıllara dayanan özgürlük mücadelesinin mirası ve anıları ile büyüyen Egîd yoldaşımız daha küçüklüğünden itibaren kendisini halkımızın özgürlüğünden sorumlu görmüştür. Bunun için gençlik dönemlerinden itibaren arayışlara girmiş ve en etkili mücadeleyi yürütebileceği bir yapı aramıştır. Yaşadığı çevrede her ne kadar farklı siyasi ve askeri örgütlemeler olsa da bunların daha çok yerel boyutta kaldığını düşünmüştür. Ulusal yönü her zaman ön planda olan Egîd yoldaşımız yaptığı araştırmalarla partimiz PKK’yi tanımış, Önder Apo’nun felsefesinin özgür Kürtlüğün felsefesi olduğuna kanaat getirerek gerilla saflarına katılım kararı almıştır. 1996 yılında Kelareş alanında gerilla saflarına katılan Egîd yoldaşımız Rojhilatê Kurdistan’dan PKK saflarına katılan ilk arkadaşlardan biri olması nedeniyle öncülük misyonuna sahip bir yoldaşımızdır. Egîd yoldaşımızın Parti saflarımıza katılmasından sonra onlarca genç kendisinden etkilenerek gerilla saflarına katılmış, halkımızın özgürlük mücadelesinde emek vermiştir.

Gerilla saflarına katıldığı Kelareş alanında ilk pratik çalışmalarını yapan Egîd yoldaşımız daha sonra Wan-Elbak alanında mücadelesini yürütmüştür. Bu süreçlerde gerilla ve dağ yaşamına tam olarak adapte olan Egîd yoldaşımız, gerillacılığa ve savaşa dair ilk bilgi ve tecrübelerini bu alanlarda pratik olarak edinmiştir. Önderliğimize karşı geliştirilen Uluslararası Komplo sürecinde Zagros alanına geçen Egîd yoldaşımız uzun bir süre Zagroslarda gerillacılık yapmıştır. Herkî, Oremar, Gever, Şemzînan, Cîlo, Çarçella ve Avaşîn alanlarında kalan Egîd yoldaşımız, Zagrosların büyüleyici coğrafyasının etkisiyle gerilla yaşamına daha fazla sarılmış, mücadelesini daha da derinleştirmiştir. Bu alanlarda yürüttüğü pratiklerle deneyim kazanan Egîd yoldaşımız, kişiliğini her geçen gün daha da güçlendirmiştir. Uluslararası Komplo’nun birçok açıdan Önderliğimizi, Hareketimizi ve halkımızı hedef aldığı bu dönemde Önder Apo’ya olan bağlılığıyla içerden ve dışarıdan dayatılan tüm tasfiyeci yaklaşımlara karşı büyük bir irade ile mücadele etmiştir. Agit yoldaşımız yaşadığı, tanık olduğu bu zorlu süreçlerde hiçbir zaman inancını yitirmemiş ve örgüte olan bağlılığını daima korumuştur. Egîd yoldaşımız bu süreçlerden çıkardığı tecrübelere dayanarak Önderliğin esareti karşısında her zaman kendini sorgulamış ve Önderliğin bir militanı olarak gelişen saldırıları boşa çıkarmak için sürekli arayışta olmuştur.

Egîd yoldaşımız bu arayışlarını, Uluslararası Komplo’ya karşı Önderliğimizin savunulması için oluşturulan Hêzên Taybet’e katılarak somutlaştırmıştır. Zagroslardan edindiği Apocu kişiliği, yoldaşlarına olan sevgisi ve askeri alandaki tecrübeleri sayesinde daha ilk günlerden Hêzên Taybet’in misyon, düzey ve beklentilerine denk bir duruşun sahibi olmuştur. Egîd yoldaşımız yaptığı değerlendirmelerde bu süreçlerdeki duruşunu şu şekilde ifade etmiştir: “Madem uluslararası komplo çerçevesinde Hêzên Taybet çalışmasına geldim, örgütün fedailik çizgisinde ideolojik, yaşamsal duruş; komutan-savaşçı ayrımı yapmadan, yine fedakârca büyük, küçük görev ayrımı yapmadan katılmak gerekir.” Yaşamının her anını bu belirlemesine göre yaşayan Egîd yoldaşımız, her zaman mücadelenin en sert ve zorlu olduğu alanlarda yer almayı kendisine esas almıştır. Çalışma tarzında her zaman imkansızlıklardan imkan yaratmayı esas almış, bu yönüyle Önderlik tarzını esas almaya çalışmıştır. Mücadelesinin hiçbir anında umutsuzluğa yer vermeyen Egîd yoldaşımız şehitlerimizden, Önderliğimizden ve yoldaşlarından aldığı manevi güçle umudun kaynağı olmuştur. Yoldaşlarına karşı son derece hassas olan Egîd yoldaşımız, yoldaşlarının her türlü sorunu ile ilgilenir, çözüm bulmaya çalışır, yoldaşlarına güç verir ve tarihsel çıkışlar yapmalarına yardım ederdi. Teorik birikimi gelişkin olmasına karşın bunu daha çok yoldaşlarının yaşamlarının bir parçası olarak yapmaya çalışır, yoldaşlarıyla bütünleşmeyi esas alırdı. Hêzên Taybet çalışmaları içerisinde birçok görev üstlenen Egîd yoldaşımız, Garê, Qendîl ve Zap alanlarında kalmış ve bu görevlerini büyük bir başarı ile tamamlayarak öncü bir komutan düzeyine ulaşmıştır.

Uluslararası Komplo’ya karşı Önderliğimizin özgürlüğünü hedefleyen tarihi 1 Haziran Hamlesi çerçevesinde Bakûrê Kurdistan’da gerillacılık yapmak isteyen Egîd yoldaşımız, bu istemini gerçekleştirmek için büyük bir emek ve çaba vermiştir. Kendisini her anlamıyla zorlu bir sürece hazırlamış, 1 Haziran Hamlesi’nin öncü militan ve komutanı olmak için iddiasını ortaya koymuştur. Bu temelde düşmanın kendisini en çok güvende hissettiği ve halkımıza karşı asimilasyon politikalarının en vahşi bir şekilde yürürlükte olduğu Amanos ve Tolhildan alanlarında gerillacılık yapmak istemiştir. 2005 yılında bu isteğini gerçekleştirme imkanı bulan Egîd yoldaşımız yaklaşık 10 yıl boyunca Amanoslardan Nurhak ve Engizeklere kadar birçok alanda gerillacılık yapmıştır. Bu süreci yaşamının en değerli zamanları olarak ifade eden Egîd yoldaşımız, birçok değerli yoldaşının şehadetine tanıklık etmiş, günlerce yalnız başına kalmış fakat hiçbir şey onun Önder Apo ve şehitlere olan bağlılığını zedeleyememiştir. Amanos alanındaki başarılı pratiğinden sonra tekrar Medya Savunma Alanları’na dönen Egîd yoldaşımız PKK Ocağı ve Mahsum Korkmaz Akademisinde eğitim almış, bu eğitim süreçlerinde Amanos pratiğini etraflıca değerlendirme fırsatı bulmuştur. Bu süreçte edindiği tecrübeleri yoldaşlarıyla da paylaşmış ve her bir yoldaşının da bu tecrübelerden faydalanmasını sağlamıştır. Samimi yoldaşlığı ve yaşamdaki komutanlık duruşuyla tüm yoldaşlarını etkilemeyi başaran Egîd yoldaşımız, şehitlerimizin anılarına doğru temelde sahip çıkmak ve Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü sağlamak için yoğunlaşmalarını daha da derinleştirmiştir. Eğitim süreçlerinde yaşadığı yoğunlaşmalarla kendisini bir kez daha Bakûrê Kurdistan için hazırlamış ve içerisinden geçtiğimiz özgürlük zamanlarının gerektirdiği katılımı ve duruşu sağlamaya çalışmıştır. Kendisini her zaman yenilemeyi başaran Egîd yoldaşımız, Partimizin gündemine aldığı yeniden yapılandırma projesi çerçevesinde komuta tarzında, gerilla tarz ve taktiklerinde kendisini yenilemiş ve yeni sürecin öncü bir komutanı olarak tekrar Amanos alanına geçmiştir. Amanoslara geçtikten sonra alanı tanımasının verdiği avantajı değerlendiren Egîd yoldaşımız, hızla pratik çalışmaların içerisine girmiş ve düşmanın halkımızı ve Hareketimizi tasfiye etme politikalarına karşı sürekli eylem içerisinde olmuştur. Rojhilatê Kurdistan’lı bir gerilla olmasına rağmen Türkmen halkının yoğun yaşadığı Amanoslarda özgürlük mücadelesi veren Egîd yoldaşımız, yaşamı ve duruşuyla buradaki halkımızı da etkilemiş ve düşmanın tüm faşizan söylemlerle gerçekleştirmek istediği düşmanlaştırma çabalarını boşa çıkarmıştır. Egîd yoldaşımız şahsında Apocu felsefeyi tanımaya başlayan bölge halkının özgürlük mücadelemize karşı bakışı değişmiş ve Önderliğimizin Demokratik Ulus projesinin temelleri her geçen gün daha da güçlenmiştir.

Dervişane yaşamı ile örnek bir militan olduğu kadar savaştaki cesareti ile de düşmana korku salan Egîd yoldaşımız, düşmanın tüm yoğun saldırılarına ve bütün zorlu şartlara rağmen muazzam derecede ideolojik ve kararlı bir mücadele yürüttü. Gerilla saflarına katıldığından şehadetine kadar amansız bir mücadelenin sahibi olan Egîd yoldaşımız, birçok yoldaşımızda unutulması imkansız izler bırakmıştır. Apocu militanlığın en seçkin örneklerinden biri olarak şehadete ulaşan Egîd yoldaşımız, “Şehitler Partisi” olan PKK’nin öncü bir kadrosu olarak her zaman yoldaşlarının yüreğinde ve beyninde yaşayacak ve PKK var oldukça var olmaya devam edecektir.

ARMANÇ NESÎMÎ

Armanç yoldaşımız Semsûr’da yurtsever ve Alevi kültüründen olan bir ailede doğmuştur. Ailesinin toplumsal olarak Alevi ve Kürt olması düşmanın öncelikli hedefi olmasına neden olmuştur. Bundan dolayı Armanç yoldaşımız daha küçük yaşlarında düşman gerçekliğini tanımış ve soykırımcı Türk devletine karşıt bir duruşun içerisinde olmuştur. Halkımızın inancı ve kimliğiyle özgür bir yaşamı hak ettiğini düşünen Armanç yoldaşımız, bunun amansız bir mücadele gerektirdiğinin bilincindedir. Bunun için arayışlara girmiş, sonuçta partimiz PKK ve Önder Apo felsefesiyle tanışmıştır. Önder Apo öncülüğünde bin bir zorlukla geliştirilen ve bugün tüm Kurdistan’a yayılan özgürlük mücadelemizin etkisi altına giren Armanç yoldaşımız; Partimizi daha fazla araştırmış, Önderliğimizin geliştirdiği demokratik, ekolojik ve kadın özgürlüğünü esas alan paradigmasını benimsemiştir. Bunun için Armanç yoldaşımız, kapitalist modernitenin ona çizdiği yaşamı yaşamayacağını karar vermiş, özgürlük bilincini kendinde açığa çıkarmış ve 2011 yılında Amed’den gerilla saflarına katılmıştır.

Gerilla saflarına katıldıktan sonra yaklaşık 5 yıl boyunca Amed alanında kalmış, orada çalışmalara katılmıştır. Amed alanında yeni yoldaşlar ve bu yoldaşlar şahsında Parti yaşamını tanıma fırsatı bulmuş, kopmaz bağlarla bağlandığı Parti yaşamına büyük bir heyecanla katılmıştır. Amed alanında birçok farklı çalışmada kalmış, bu çalışmalarındaki hassasiyeti ve sorumluluk bilinciyle tüm yoldaşlarına güven vermiştir. Amed alanında gerillacılığa dair en temel bilgileri almış, düşmanla iç içe yaptığı gerillacılık pratiği sayesinde kısa sürede yetkinleşmiştir. Armanç yoldaşımız Önder Apo’nun özgürlük felsefesi temelinde yaşamın bilincinde olarak imkanlar ne olursa olsun “Her koşul altında Apocu çizgi” şiarıyla gerillacılık yapmış ve gerillacılığı yaşama sevincinin, inancının ve iddia düzeyini temeli yapmıştır. Askeri anlamdaki yetkinliğinin yanı sıra yoldaşlarının yaşamlarından ve pratik tecrübelerinden aldığı eğitimlerle kendisini örgütsel olarak da geliştirmiştir. Amed’de gerillacılık yaptığı süreçlerde düşmanın her türlü saldırılarına karşı cevapsız kalmamış ve Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için her zaman mücadele etmeyi kendine esas almıştır. Askeri alandaki başarısını ideolojik yetkinlikle pekiştirmesi gerektiğine inanan Armanç yoldaşımız, Önderlik felsefesine daha fazla yoğunlaşmış ve anlamaya çalışmıştır.

Gelecek vadeden bir komutan adayı olduğundan dolayı hem merkezi eğitimlere katılması hem de kendisini yeni dönemin askeri taktik ve tarzında daha fazla derinleştirebilmesi için 2015 yılında Medya Savunma Alanları’na geçmiştir. Medya Savunma Alanları’nda Haki Karer Akademisi’nde ideolojik ve askeri eğitim gören Armanç yoldaşımız, eğitim sürecinden çıkardığı sonuçla bütünlüklü bir militan olmanın çabasında olmuştur. Aldığı Parti eğitimi ile kendisini daha fazla geliştiren Armanç yoldaşımız daha sonra bir süre Yeni Savaşçılar eğitim devrelerinde Partimize yani katılan yoldaşlarının eğitimi ile ilgilenmiş, onların Apocu yaşamı tanımasını sağlamıştır. Yeni Savaşçılar çalışmalarındayken yaşamı ve militan duruşuyla yeni katılan yoldaşları başta olmak üzere tüm yoldaşlarına örnek olmuştur. Yoldaşlarını eğittiği gibi kendisini de eğitmekten bir an bile geri durmamış; katılımına ve savaşa dair fikirlerini her geçen gün derinleştirmiştir. Önderliğin bir militanı olarak kendini bir bütünen devrime adaması gerektiğinin farkında olan Armanç yoldaşımız, bunu en iyi gerçekleştirebileceğini düşündüğü Hezên Taybet’e dahil olmuştur. Hêzên Taybet’deki eğitimlerini başarılı bir şekilde bitirdikten sonra yaşadığı yoğunlaşmalarını, geleceğe dair plan ve hayallerini yoldaşlarıyla paylaşmıştır. Armanç arkadaş mütevazı ve dürüst duruşu ile yoldaşlarının gönlünde yer edinmiştir. Yaşama olan sevgisi gözlerinden okunan Armanç yoldaş, yaşamın her alanında istekli bir katılımın sahibi olmuştur. Önder Apo’nun belirttiği: ‘Sadelik seçkinliktir’ belirlemesine bağlı olan Armanç yoldaşımız kendi özüne ulaştıkça sadeleşiyor, sadeleştikçe düşünceleri ve yüreği güzelleşiyordu.

Büyük hayallere ulaşmanın büyük mücadelesini vererek gerillacılık yapmayı çok istediği Amanos alanına geçen Armanç yoldaşımız, en büyük hayallerinden birini gerçekleştirmenin eşsiz mutluluğunu yaşamıştır. Armanç yoldaşımız, “Aslında hayallerin peşinden gitmek biraz da hakikatin peşinden gitmektir. İnandığın değer yargılar için mücadele etmektir” demiştir. Mücadelede iddiası ve ısrarı ile hayallerinin peşinden koşmuştur. Kendisinin de büyük bir kararlılıkla “Mücadelemiz ve devrimimiz bin yılların ve halkların ortak sesi olacaktır” dediği gibi, Amanos Eyaletinde halkların ortak özgürlük mücadelesinin sesine ses katarak profesyonelce gerillacılık yapmıştır. Uzun bir süre Amanos alanında gerillacılık yapan Armanç yoldaşımız büyük bir irade, kararlılık ve cesaretle yürüttüğü mücadelesini şehadete ulaşarak taçlandırmış ve halkımızın özgürlük tarihinin seçkin komutanları arasındaki yerini almıştır.”